" Bu aralar fazla dalgınsın. " Başımı yasladığım camdan kaldırmadan göz ucuyla Mert'e baktım. Otobüsteydik. Gezi zımpırtısı yüzünden erkenden kalmıştık ama benim dalgın oluşum buna bağlı değildi.
" Uykusuzum. " dedim omuz silkerek. Belki de gerçekten uykusuzluktan böyle hissediyordum. İç sesim bunu sürekli reddetse de bence uykusuzluktan halüsinasyon bile görebilecek durumdaydım.
" Seni defalarca uykusuz gördüm. " dedi şüpheli bakışlarını yüzümde gezdirerek. " Hiç böylesine denk gelmedim. "
Ona dönüp kaç aydır beni tanıyorsun ki defalarca göreceksin diye sormak istedim. Ama dudaklarım bunun için fazla yorgundu. Mümkün olduğunca az konuşmak istiyordum. Omuz silktim. " Bir ilk oldu işte alışırsın yakında bu halime. "
" Ha, düzelmeyi düşünmüyorsun yani? " göz devirdim. Her şeyi bugün fazla mı sorguluyordu?
Otobüsün camına yasladığım başım araç hareket ettikçe cama çarpıyor canımı hafif de olsa yakıyordu. Bu umrumda olsaydı başımı camdan çekerdim. Lâkin acılar bana bazen zinde kalmayı hissettiriyordu. Şu an da O anlardan birindeydim. " Düzelmek benlik değil. "
Dudaklarının iki yana kıvrıldığını fark ettim. " Bir şey olmuş." Kendinden emin bir sesle söylediği cümleyle birlikte irkilmedim desem yalan olurdu. Bu kadar az bir zaman diliminde beni hareketlerimden anlayacak kadar yakın arkadaş mı olmuştuk sahiden? " Kimsenin fark etmeyeceğini sanıyorsun ama fark edilmek de istiyorsun aslında. "
Gözlerimi ondan kaçırdım. " Yok öyle bir şey. "
" Gözlerini neden kaçırıyorsun o zaman Gazel? "
Sertçe yutkundum. Ona anlatmalı mıydım? Güvenliği için ne kadar az şey bilirse iyi olacağını düşünüyordum. İkidir gelen mesajlar artık canımı sıkmaya başlamıştı. Ona söylesem onun da gerileceğini biliyordum. Bu yüzden söylememek en iyisiydi. " Sabah sabah çok konuşuyorsun Mert. " dedim başımı otobüs camından çekerek.
" Kesinlikle bir şey olmuş. " dedi işaret parmağını gözüme sokacak kadar ileri getirerek. " Ve bana söylemiyorsun. Alınıp, gücenip yok olmak istiyorum şu an. " elini alnına koydu. " Bu da mi gelecekti başıma?"
" Alınıp gücenmek? "
" Aynen otobüsten inince ikisini de yapcam, bak gör sen. " gözleri etrafta gezindi ve yavaşça kısıldı. " Ya da vazgeçtim. Burada ikimizde yalnızız sonuçta, hatırlat da eve gidince sana alınıp gücenme partisi vercem. "
Gözlerim kısıldı. " Parti mi? "
" Evet, seni bana yaklaştırmayacağım. Olanları bana söyleyene kadar da seni görmezden geleceğim. Hadi bakalım hodri meydan. "
" Çocuk musun Shrek Suratlı? "
" Bak ya, seslenme şöyle. " dedi omuzlarını kaldırıp indirerek. Gözleri bana bakmakla bakmamak arasında gidip gelirken tekrar konuşmaya başladı. " Böyle seslenince hemen yumuşuyorum. "
" Mert mi diyeyim? " diye sordum gülümseyerek. Dudaklarım gülmek için fazla ruhsuzdu. Ama hala yalancı tebessümlere tepki verebiliyordu.
" Y kişisi de. Bende sana X kişisi diyeceğim. Böylece birbirimizi tanımamış gibi oluruz. " kaşlarımı çatarak ona baktım. " Allah 'ım yine müthişko fikirlerim ve ben görür müsün yarabbim? "
" Dedi köpek görünce dolabına saklanan Y kişisi. "
Kaçamak gözlerle etrafını inceledi. Birinin duymasını istemiyor gibi bir hali vardı. " Öyle her yerde söylemesek keşke X kişisi. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANON (Bir Varmışım Bir Yokmuşum)
Novela JuvenilNe kadar ileriye gidebilirdiniz ? Hiç tanımadığınız biri için.. Ben sanırım kimsenin yapamadığını, aklına dahi getiremeyeceği bir şeyi anlık cesaretle yaptım. Söz konusu kalbimse herşeyi yapabileceğimi kendimi bile feda edebileceğimi öğrendim. 16...