Hayat bize bir yerlerden toparlanmamız gerektiğinin vurgusunu yapıyordu. Ben bunu duymuş kendime gelmeyi seçmiştim. Hiç olmayan ya da olmayacak hayallerimi bir kenara iterek gerçek hayata tutunmaya çalışıyordum kendimce. Bugün ailemin benim için seçtiği okula gidecektim. Bir yerlerden hayata tutunmaya başlamalıydım değil mi ?
Kafamı dağıtmanın tek yolu buydu biliyordum. Eskileri yenilerle unutmaz mıydık zaten ? Yerine birini koyarak bir binayı inşa etmez miydi herkes kendince. Ama dikkatli inşa etmezsek enkaz altında kalır, iyileştiğimiz yerlerden vurulurduk. Bunun olmasını istemiyordum. Unutmak ve yoluma bakmak en güzel seçenekti. Peki ya uygulayabilecek miydim ?
Görecektik.
" Bugün seni ben bırakabilirim. " dediğinde yediğim zeytinin çekirdeğini çıkararak babam baktım. Sabah kahvaltısı saatiydi ve benim bir saat sonra dersim başlayacaktı. Babamın bırakması bir bakıma iyi olsa da bir bakıma kötü de denilebilirdi. Uyuduğum süre boyunca bir şeylerin değiştiğinin farkına varmıştım. Buna uyum sağlamam biraz zor olacaktı belki ama bunu tek başıma da olsa ailemin yanında olduğunu bilerek yapmak istiyordum.
" Bence kendim bulabilmeliyim. " dedim portakal suyumdan bir yudum alarak. " Uyuduğum süre boyunca bir çok şeyin değilmiş olduğunun farkındayım. Sınava çok az kaldığının da farkındayım. Toparlayabilir miyim bilmiyorum. Bunu zaten bugün göreceğim. Ama baba bence bir şeyleri kendim aşmalıyım. "
" Haklısın ama herhangi bir problem olduğunda arkanda olduğumu bilmeni isterim. " dediğinde gülümsemekle yetinmiştim.
" Seni yazdırdığımız okul oldukca iyi bir eğitim veriyor ama sen kendini eksik hissetme. Dokuz ay boyunca.. " dediğinde annem yutkunamıyor gibi bir ses çıkardı. Ne zaman hatırlarsa hatırlasın yine ağlayacağını biliyordum. Atlatması zor olacaktı.
" Hissetmem, merak etme. " dedim gülümseyerek. " Ben güçlüyüm. " dedim portakal suyumun son kısmını da içip masaya bırakarak. " Bak dokuz ay sonra o yataktan kalktım, senin kızını bir sınav kolay kolay yıkıp geçemez, merak etme. " diyerek göz kırptığımda gülümsedi. Ama bunun ardında kırık bir duygu esiri vardı tabiki. Beni kırmamak adına gülümsüyordu belki de. " Ama şimdi çıkmam gerek, yoksa ilk günden gecikeceğim ve güçlü bir Gazel yerini geç kalan bir Gazel 'e devredecek. "
" Deli kız. " dedi annem ayaklanarak benimle birlikte. " Seni geçireyim o halde. "
Evdekilerle vedalaşarak çıktığımda stresli değildim desem yalan söylemiş olurdum. Okulun olduğu yeri biliyordum. On beş dakikalık bir yürüme mesafesiydi. Ama ben yine de bir tedirgindim. Hem geç kalmak istemiyordum hem de çekiniyordum. Bir yere alışmam kolay olmuyordu. Elif 'e ne de kolay alışmıştım oysa. Bunu hatırlamak beni üzüyordu. Onlar yoktu yok.. Bir türlü kabullenmek istemeyen beynim sana sesleniyorum. Unutamazsan bile sadece bugünlük unutmuş gibi yapamaz mıydık ?
Kafamda derin düşüncelerle birlikte yolda ilerlerken yanımdan geçen bir arabanın yağmur kalıntılarını üzerime boca etmesiyle sinirim tepeme çıkmıştı. Yolda yürüyen birini görünce yavaşlamaları gerektiğini bilmiyor muydu bunlar ? Üzerime baktığımda pantolonumun ıslaklığının bariz bir şekilde belli olduğunu görünce yanımdan geçen arabayı görmek umuduyla kafamı kaldırdım. Kırmızı renkli bir araba gideceğim okulun önündeki park yerine girdiğinde adımlarımı hızlandırarak o yöne doğru ilerlemeye başladım.
Park yerine geldiğimde kırmızı arabanın park edilmiş olduğunu gördüm. İçinden çıkan birini görmemiştim. Bir kaç dakika biri çıkar umuduyla bekledim ama kimse inmedi arabadan. Kol saatime baktığımda derse son ön dakika kaldığını görünce fazla vakit kaybettiğimi anlayarak park alanından çıktım. Okulun önüne geldiğimde binaya göz atmadan edemedim. Uzun kolonlarla birleştirilmiş iki yani vardı. Değişik bir yapıya sahip değildi aslında. Ama dışarıdan bakıldığında göze cazip geliyordu. Biraz daha burada sadece okulu inceleyecek olursam benim bir deli olduğum kanısına varacaklarını düşündüğüm için adımlarımı okulun içerisine attım. Öncelikle rehberliğe gidip sınıfımı öğrenmeliydim. Dersimin nerede olduğunu bilmiyordum sonuçta.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANON (Bir Varmışım Bir Yokmuşum)
Novela JuvenilNe kadar ileriye gidebilirdiniz ? Hiç tanımadığınız biri için.. Ben sanırım kimsenin yapamadığını, aklına dahi getiremeyeceği bir şeyi anlık cesaretle yaptım. Söz konusu kalbimse herşeyi yapabileceğimi kendimi bile feda edebileceğimi öğrendim. 16...