Yaşattığınız şeyi yaşamadan ölmezdiniz diye bir söz okumuştum. Çok kulak asmamıştım böyle duyumlara. Ama sanırım haklıydılar. Hatta sanırım o cümleye fazlaydı. Kesinlikle haklıydılar.
Yaşattıklarımızı yaşardık.
Bir gün boyunca girmemişti uygulamaya. Aynı benim yaptığım gibi. Sanırım karşılıklı birbirimizi nasıl üzeriz sorusuna cevap arıyorduk. Tuhaftık biliyordum. Tuhaf ınsanları tuhaf insanlar mı buluyordu anlamamıştım. Anlayamayacak olmam da gerçeğini kabul etmeyeceğim doğru seçenek olsa gerekti.
' Yoksun. '
Yazdığım cümle sabahtan beri ondan mesaj beklemiş olmama ve akşam dayanamayıp mesaj atmamla sonlanmıştı. Beklemek bana göre değildi. Aslında bekletmek de. Ama bir şekilde yapmıştım her ikisini de. Bekletmiş ve de beklemiştim.
Bir gün boyunca ondan herhangi bir cevap almamış olmak beni sinirlendirmişti. Oyun mu oynuyorduk ? Benimle dalga mi geçiyordu. Yani sırf ben onh beklettim diye bunu o da bana uyguluyor olamazdı değil mi ?
Gece dayanamamış bir mesaj daha yazmıştım. Evet bir gün tamı tamına bir gün geçmiş, gece olmuş ben dayanamadığım için bir daha mesaj atmıştım. Hızımı alamamış olsam sanırım bir on kez daha mesaj yazabilirdim. Neyse ki hızımı almış bir mesajla yetinmiştim.
' Nerelerdesin ? '
' Buradayım, mesajı fark etmemişim. '
' Hadi ya, nasıl fark etmemişsin ? '
' Bildirim gelmeyince unutuyorum girmeyi..'
Yalnız bahanesi oldukça iyi değil miydi ? Bildirim gelmezse seni hayatta hatırlamam sende kimsin gibi bir algı beynimin içinde oluşunca kendimi toparlayamayarak telefonu elimden bıraktım. Ona yazmak yoktu. Şimdilik yazmamak en güzel seçenekti. Yani anlamıyordum neydi bu aramızdaki şey ? Bir anda nasıl buralara gelmiştik. Aklım donmuş, ciddi anlamda konu dışına çıkmış hissediyordum.
Zaman vurguladığı saniyeleri dakikalara çevirdikçe sinirlerim geriliyor insan haber alamadığım için kızgınlığım everest oluyordu. Neden bunu bize yaptığı konusunda pek bir bilgim olmasa da içime doğan bir başkasının olmasi hissi oldukça kuvvetliydi. Tamam olabilirdi, erkekti sonuçta gibi bir açıklamaya bağlamayacaktım. Ama yani sevgilisi var ise neden bana söylememişti ki ? Yani belki de yoktu bilemiyordum, bilemezdim de. Bunu ondan duymadıkça bilemezdim. Kendisi anlatmadıkça onun hakkında bilgi sahibi olamayacağım gibi sevgilisinin olup olmadığını bilemeyemeyecektim.
Onunla bu konuları konuştuğumuz günleri hatırlıyordum. Ama bir türlü yaptığı hareketlerle bağdaştırmıyordum. Eve gelince tuhaflaşmıştı. Telefon başındaydi biliyordum ama uygulamaya girmiyordu. Bu durum beni oldukça düşündürmeye devam ederken ne yapacağımı şaşırmış, evin içerisini talan etmiştim. Zayıflamıştım, sanki hiç zayıf değilmişim gibi bir de zayıflamış olmam olayın tuzu biberi olmuştu. Aslında fazla yiyen bir insandım. Zayıf olmama bakılmaksızın her türlü şeyi yiyebilecek kapasiteye sahip bir midem vardı. Ama son zamanlarda sanırım yemiyordum eskisi gibi ve oldukça stresli bir dönemin içerisinde kendimi kaybetmiş gibiydim.
Zaman ve mekan donmuştu. Ondan haber almayalı ne kadar oluyordu ? Bir gün? İki gün? Üç gün?
Tamı tamına dört gündür konuşmuyorduk. Bunu neye borçluyduk gerçekten merak ediyordum. Ama belli bir neden de bulamıyordum. Bu ise zaten bana en ağır gelen kelimelerin duvarlarını örüyordu. Kendime karşı ördüğüm duvarlar zaten insanları beton etmişken, içimdeki çığlıklar da feryatlarıyla kaybolup gitmişlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANON (Bir Varmışım Bir Yokmuşum)
Novela JuvenilNe kadar ileriye gidebilirdiniz ? Hiç tanımadığınız biri için.. Ben sanırım kimsenin yapamadığını, aklına dahi getiremeyeceği bir şeyi anlık cesaretle yaptım. Söz konusu kalbimse herşeyi yapabileceğimi kendimi bile feda edebileceğimi öğrendim. 16...