YETİMHANE 3

Bölüm 8

Yine bir pazartesi ve yine bir haftaya beraber başlıyoruz. Bakalım bu bölüm neler olacak? Umarım bölümü beğenirsiniz. Multide; şebeğimiz Kerem var.
İyi okumalar...

Gülerek arkamı dönüp "Ediz de tam savunulacak insan ya." dediğime Kerem gülerek yanıma geldi ve beni pas geçip Egemen'e elini uzatarak "Ben Kerem, Melis'in kardeşi sayılırım." dedi. Egemen onun elini gülümseyerek sıktı ve "Ben de Egemen, Melis'in çocukluk arkadaşıyım." dedi. Ardından gülümseyerek Buket'e döndü ve elini uzatarak "Telefonda konuştuğum kız da sen olmalısın." dedi.

Buket gülerek onun elini sıktı ve "Aynen öyle. Umarım bizim somurtuğu biraz güldürebilmşsindir." dedi. Ona gözlerimi kısarak baktığımda Egemen Buket'in elini bırakmadan bana döndü ve "Güldürdüğüme inanıyorum." dedi. Ben ona gülümseyerek bakarken Kerem uyarıcı bir sesle boğazını temizleyince Egemen hemen önüne dönüp elini hızla Buket'in elinden çekerek Kerem'e döndü.

"Kusura bakma, Melis siziden bahsetti. Bir an dalmışım sadece, bir daha böyle bir şey olmayacağından emin olabilirsin."

Kerem uzun bir süre Egemen'in gözlerine bakıp başını sallamakla yetinirken aradaki gerginliği dağıtmak için çocuklara dönüp "Hadi beraber film izleyelim." dedim. Arda ve Defne hevesle başını sallarken Egemen elini ensesine attı ve "Ben odanı gördükten sonra gitsem daha iyi olur." dedi. Kerem kaşlarını çatarak "Odasını neden görmek istediğini anlamadım." dediğinde ona şaşkınlıkla baktım.

Buket Kerem'i yandan dürterek "Kerem biraz kibar olsana." dediğinde Egemen gayet samimi bir sesle "Sadece Melis'in nerede yaşadığını görmek istiyorum. O benim kardeşim sayılır. Sizin yanınızda güvende olduğunu biliyorum ama rahat bir yerde uyuduğunu görsem için daha rahat eder." deyince Kerem başını sallayarak "Güzel cevap." diye mırıldandı ve Buket'i kolunun altına çekip Arda ve Defne'ye "Hadi bakalım, düşün önüme." dedi.

Çocuklar en önden giderken biz de Egemenle en arkadan gelerek onları takip ettik. Arka bahçeden ön bahçeye geçerken Egemen bana doğru eğilip sessizce "Sanırım Kerem benden pek hoşlanmadı." dediğinde ona dönerek aynı ses tonuyla "O benim olmayan abim gibi. Çevremde tanımadığı bir erkek olmasını çoğu zaman sevmez." diye cevap verdim. Sırıtarak "Çevrendekiler çok kıskanç, bir de Doğukan kıskanç değil en azından." dediğinde gülerek "Çok şükür." dedim.

Binadan içeri girerken asansörü gösterip "Bak Ediz'le bu asansörde kaldık işte." dediğimde Kerem bana dönerek "O gün aklıma geldi de, elim ayağıma dolaşmıştı." dedi. Başını iki yana sallayarak "Sen bir de bana sor." dediğimde Buket bana dönüp "Sen yemek yedin mi bu arada?" diye sordu. Yemekhanenin önünde duraksayarak "Ay ben açlıktan ölüyorum." dediğimde Kerem kafama vurup "Kahvaltı da etmedin Melis." diye çıkıştı.

Egemen kaşlarını çatarak bana dönüp "Sen kahvaltı etmedin mi?" diye sorduğunda başımı iki yana sallayarak "Zamanım olmadı." dedim. Kaşlarını daha da çatıp "Öğlen üçte buluştuk Melis." dediğinde "İyi de yaz tatilindeyiz, ben zaten birde uyanıyorum." dedim. Buket koluma girip beni yemekhaneye sokarak "Gel sana bir şeyler hazırlayalım." dediğinde Defne "Melis abla tatlı da yapalım mı?" diye hevesle konuştu.

Ona gülümseyerek "Yaparız ablacım." dediğimde Kerem "Ben haplarını almaya gideyim." diyerek yanımızdan ayrıldı. Mutfak tarafına geçerken Egemen kaşlarını çatarak bana döndü ve "Ne hapı?" diye sordu. Arda benden önce davranıp bilmişçe "Melis ablamın arada başı dönüyor ve bayılıyor. Bu yüzden de hap içiyor." dedi. Defne de ondan sonra söze girip "Bir de kansızlığı var." dediğinde ellerimi belime koyarak onlara baktım ve "Siz bunları nereden biliyorsunuz çok bilmişler?" diye sordum.

Defne omuz silkerek "Edizcim söyledi." dediğinde Egemen azarlayıcı bir sesle "Ve bu kadar şeye rağmen kafede tatlı ve limonata söyledin." dediğinde ona ufak bir gülümseme yolladım. Buket beni arkamdan iteleyip "Şuraya oturun da öyle konuşun. Ben de size makarna hazırlayayım." dediğine mutfaktaki masaya yönelirken "Zaten bir tek makarna yapabiliyorsun." diyerek ona takıldım. Egemen, Arda, Defne ve ben sandalyelere kurulurken Buket bana gözlerini kısarak bakıp "Seni makara suyunda kaynatırım maviş." dediğinde gülerek Egemen'e döndüm ve "Görüyor musun kimlerle uğraştığımı?" diye sordum. Egemen gülerek "Daha çok onlar seninle uğraşıyor gibi." dediğinde içeri yeni giren Kerem "Hay aklınla bir yaşa!" diyerek haplarımı önüme koydu.