Bölüm 64

3.3K 182 45
                                    

Son bölüm kaldığımız yerden devam ediyoruz. Umarım heyecanlısınızdır. Hadi bölüme geçelim. Multide; Buket için çok önceden yaptığım bir kolaj var.
İyi okumalar...

Duyduğum sesle ilk önce beynimin içinde bir uğultu oluşurken sesin sahibini idrak edince bütün gücümü bacaklarıma verip dehşete düşmüş bir şekilde merdivenlere koştum. Çocuklar da arkamdan gelirken Buket korkuyla "Melis!" diye bağırdı. Tam merdiveni yarılamışken Melis deli gibi akan gözyaşlarıyla merdivenin başında durunca kısa bir an duraksadım, sonra da basamakları ikişer üçer çıkarak onun yanına gidip kollarımı hızla etrafına sardım. Kalbim deli gibi atarken Melis de ağlayarak bana sarıldı ve "G-ittin sandım, her şeyi rüya sandım." diye sayıklayarak konuştuğunda ellerimi yanaklarına koyarak onu kendimden uzaklaştırdım ve "Buradayım güzelim, buradayım gitmedim." diye konuştum. Göz göze geldiğimizde benim durumumu yeni idrak etmiş gibi kaşlarını çatıp "S-sana ne oldu?" diye sordu ve akama kısa bir bakış attı.

Babamı görmüş olacak ki kaşlarını hızla çattı ve bana dönerek "Konuştunuz mu?" diye sordu. Gözlerim daha da çok dolarken başımı olumlu anlamda salladığımda uzanarak elimi kavradı ve odadaki hiç kimseyi umursamadan beni odama doğru sürüklemeye başladı. Ben de annesini takip eden bir çocuk gibi onun arkasından giderken odama girip kapıyı kapattı ve uzanarak titreyen eliyle ışığı da kapattı. Karanlıkta kalmamızla titrediğini fark ettiğimde "Işık açık kalabilir." dedim ama o başını olumsuz anlamda sallayıp beni yatağa çekti.

Tuttuğu elimi ileri doğru çekip ilk benim yatmamı istediğini belli ederken onu dinledim ve kendi tarafıma sırt üstü uzandım. Bir bacağını üstüme attığında onun da yanıma yatmasını beklerken karnımın üstüne oturmayı seçince şaşkınlıkla gözlerimi büyüterek ona baktım ama bu karanlıkta gördüğünü pek de sanmıyordum. Kalp atışlarım yavaş yavaş hızlanmaya başlarken kısık bir sesle "Rahatsız olursan söyle tamam mı?" diye sorunca vücudumdaki şoku üstümden atmadan başımı olumlu anlamda salladım ve ondan gelecek hamleyi beklemeye başladım.

Melis üstüme doğru eğilmeye başladığında kalbim iyice hızlanırken düşündüğüm gibi bir şey yapmak yerine başını göğsüme yaslayıp kollarını belime sarınca titrek bir nefes vererek elimin altındaki çarşafı sıktım. Bununla beraber Melis "Bu gece böyle uyuyalım mı?" diye çocuksu bir sesle sorduğunda gözlerimi kapatarak hafifçe nefes verdim ve kollarımı sıkıca onun etrafına sararak "Uyuyalım güzelim." dedim. Üstümde uyumasından bir saniye olsun rahatsız olmayacağımdan emindim çünkü o bana ne kadar yakınsa onu o kadar çok koruyabilecekmiş gibi hissediyordum ve şu dört günün ardından uyuyabilmek için kesinlikle ona ihtiyacım vardı. Özellikle az önce olanlardan sonra.

Melis "Teşekkür ederim." diye fısıldayarak iyice göğsümde yayılırken ben de düşüncelerimi babamdan uzaklaştırmak için "Neden uyandın bakayım sen?" diye sordum. Bir süre sessiz kaldıktan sonra "Kabus gördüm." dediğinde gözlerimi kapatarak iç çektim. Onu yalnız bırakmamalıydım. Bencillik edip kendimi düşünmüş ve panterciği bu odada, yaşadığı onca şeyden sonra yalnız bırakmıştım. Oysaki yanında olmalıydım.

Hafifçe sırtını sıvazlarken "Özür dilerim." diye sessizce konuştuğumda üstümde rahatsızca kıpırdandı ve "Neden ki?" diye sordu. Sesinden uyku akıyordu ama uyumamakta kararlı gibi görünüyordu. Boş gözlerle karanlığın içine doğru bakarken "Uyandığında yanında olmadığım için, ben sadece... Ben sadece sen uyurken babamla yüzleşmek istedim." diye onu yanıtladığımda üstümden doğrulunca gözlerimin alıştığı karanlıkta gözlerine baktım. O da dikkatle bana bakarken "Yapmamalıydın." deyince neyi kastettiğini tam olarak anlayamadığım için ona kaşlarımı çatarak baktım. O a hafiften kaşlarını çatıp "Babanla yanında ben varken yüzleşmeliydin, ben sana destek olurdum." dediğinde elimi uzatarak yanağını okşayıp "Seni korkutmak istemedim." dedim. Bununla gözlerime ciddiyetle baktı ve "Sen yanımda değilken ben daha çok korkuyorum Ediz. En azından hem öyle yanında olacaktım, hem de sana destek çıkacaktım." dedi ama gözlerinden belliydi kırılganlığı. Öyle bir şey olsa eminim ki koltuğun kenarına oturup dizlerini kendine çekerek ağlayacaktı. Bunun için onu suçlamıyordum tabii ki ama daha annesinin ona seslenmesinden bile ürküyordu benim küçük sevgilim.

YETİMHANE 3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin