Ben geldim canlar. Umarı pazartesi bölüm atmadım diye bana küsmemişsinizdir. Elimde değildi valla. Kafamı kaşıyacak vaktim yoktu hafta sonu. Yine de size bu gün güzel bir bölüm getirdim. Umarım beğenirsiniz. Multide; gamzeli kızımız var.
Hepinize iyi okumalar...Gözlerimi hızla araladığımda karanlık tavanla karşılaşınca derin bir nefes aldım. Bir süre karanlığa alışmaya çalıştıktan sonra kolumdaki saatten saati kontrol ettiğimde daha okul için uyanmamıza üç saat olduğunu görünce içimden her ne kadar oflamak geldiyse de Ediz'i uyandırmamak için sesimi çıkarmadım. Birleştirdiğimiz iki kişilik yatakta başımı sola doru çevirip Ediz'e baktığımda tatlı bir şekilde uyuduğunu görünce hafifçe gülümsedim ve elimi hissetmeyeceği bir şekilde yanağına götürüp yavaşça okşadım.
Huzurlu yüzüne bakıp rüyamın da etkisiyle iç çekerek "Gerçekten de gitmesin değil mi benden?" diye sorduğumda Ediz gözünü hiç açmadan boğuk bir sesle "Daha sana yeni geldim güzelim. Nereye gideyim bu kadar erken?" deyince "Hih!" diyerek elimi hızla geri çektim. Ediz yavaşça gözlerini aralarken mahcup bir ifadeyle "Uyandırdım mı? Özür dilerim." diye mırıldandım.
Ben gerçekten salaktım ya. Şu çocuğa her seferinde gece uykularını zulmediyordum.
Başını bana doğru çevirip uykulu gözleriyle gözlerime baktıktan sonra "Sen uyandığında uyanmıştım zaten pantercik." deyince ona gözlerimi kırpıştırarak sorarcasına baktım. Tam bu sırada pikenin altındaki kenetli ellerimizi karnının üstüne koyup "Uyandığında karanlıktan korktuğun için elimi sıktın." deyince şaşkınca ellerimize baktım ve "Elini tuttuğumun farkında bile değildim." diyerek onu yanıtladım. Bu şekilde mi uyumuştuk biz?
Hafif bir tebessümle bana dönüp elimin üstünü okşadı ve "Benim küçük sevgilim neden uyanık bakalım bu saatte?" diye sordu. Ben de ona dönerek kenetli ellerimizi yüzlerimizin arasına koydum ve hafifçe tebessüm edip "Önemli değil, uyu hadi sen. Gözlerinden uyku akıyor." dedim. Sütlü çikolata tonundaki kahverengi gözlerini kırpıştırdıktan sonra "Önemli olmadığı için mi gecenin dördünde uyanıp aşk filminden fırlamış gibi konuşuyorsun?" dediğinde göz devirerek "Çok inatçısın." dedim. Sırıtarak "Sevgilime çekmişim." dediğinde bu sefer de gülerek göz devirdim -gerçekten göz devirmekten başım ağrımıştı- ve "Sevgili olduğumuzu sürekli bastırmak zorunda mısın?" diye sordum.
Kaşlarını kaldırıp düşünürcesine mırıldandıktan sonra "Hmm, bir düşüneyim. Evet." deyince güldüm. "Çünkü hala sevgili olmamızdan utanıyorsun." diye devam edince içimde bir ukde oluşmuştu. Beni yanlış anlamasından korkarak "Seninle sevgili olmaktan tabii ki utanmıyorum bay ukala. Sadece hala inanamıyorum. Hala hepsi bir rüyaymış gibi geliyor. Her şey tam mutluluğumu kabullendiğimde bitecekmiş gibi. Ben hala uyanmaktan çok korkuyorum." diye konuştuğumda bir elini yanağıma koydu ve güzel gözleriyle gözlerime bakıp "Biliyorum güzelim." dedi.
"Bana da hala olanlar gerçek gibi gelmiyor. Daha beş altı ay önceye kadar gözümde sadece pantercik olan sarışın mavi gözlü kız şimdi sevgilim. Bizi hep sevgili olarak yakıştırdılar ama ne yalan söyleyeyim ikimizi bir kez bile bu şekilde düşünmedim. Dokuzuncu sınıfta kampa gittiğimizde bile, yani senin beni sevdiğini ilk anladığımda bile bizi bu şekilde düşünmedim. Zaten birkaç hafta sonra sürekli beraber olmamızdan dolayı bunu kendi kendine kurduğunu, gerçeği fark edip eski haline döndüğünü düşünüyordum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YETİMHANE 3
Подростковая литератураEllerimi, sanki içinde bir şey saklıyormuşum gibi tuttuktan sonra gözlerimi kapattım ve kısa bir süre sonra tekrar aralayıp ellerimi açarak göğe doğru üfledim. Ediz meraklı bir sesle "Ne yapıyorsun?" diye sorduğunda gülümseyerek yıldızlara bakıp ar...