Ben geldiim! Yine bir haftayı daha noktalıyoruz. Yarın uyuyacağız yeey! Hadi sizi daha fazla bekletmeden bölüme geçelim. Multide; Buketcik var.
İyi okumalar canlarım...Ediz'den
Yanımda hissettiğim hareketlenmeyle hızla gözlerimi araladığımda Melis'i yatakta oturmuş, bir şekilde nefes nefese bulduğumda ben de hızla doğruldum ve onu kollarımın arasına çekip "Şşh, sakin ol pantercik. Sadece kabustu." diyerek yatıştırmaya çalıştım. Melis kollarını ağlayarak bana dolayıp "Ediz benimle konuştu. Annem rüyama gelip benimle konuştu." dediğinde derin bir nefes aldım ve saçlarını hafifçe okşayarak "O sadece bir rüyaydı güzelim." dedim. Kollarımın arasından çıkıp yaşlı gözleriyle başını sallayarak "Onun yanına gitmemi istiyor Ediz. Beni çok özlemiş." deyince aklıma gelen ilk şey intihar oldu.
Bir anlık kısa kalp krizinden sonra Melis'in bunu yapamayacağını bildiğim için hafifçe kaşlarımı çattım ve "Nasıl yani?" diye sordum. Gözyaşlarını elinin tersiyle silip "Yarın annemin mezarın gidebilir miyiz?" diye sorunca hafifçe gülümsedim ve gözyaşlarını silerek "Gideriz panrtercik, yeter ki sen iste." dedim. Onun da yüzünden hafif bir tebessüm oluşurken yatakta kayarak onu da yanıma çektim ve "Hadi şimdi uyuyalım." dedim. Melis yastığa koyduğu başını hafifçe iki yana sallayıp "Sen uyu." dediğinde hafifçe kaşlarımı çattım ve "Sen neden uyumuyorsun?" diye sordum.
Burnunu çekerken tekrar gözleri dolduğunda içim hafiften burkulmuştu. Buruk bir sesle "Ben uyuyunca annemi görüyorum." dediğinde elimi uzatıp yanağına koydum ve "Bu sefer güzel bir şekilde uyuyacaksın, söz." dedim. Bana hala ikna olmamış bir şekilde bakarken son taktiğimi uygulamaya karar verip oflayarak "Başım ağrıyor pantercik, uykuya ihtiyacım var." dedim. Melis çok basit bir şey söylüyormuş gibi "Sen uyu, ben uyumayacağım." dediğinde istemsizce göz devirdim ve "Sen uyanıkken ben de uyuyamam pantercik." dedim.
Bu cümlemle yüzünde garip bir ifade oluşurken bir süre öylece gözlerime baktı. Ardından da hiçbir şey demeden gözlerini yumdu ve uzanıp sağ elimi ellerinin içine aldı. Bu hamlesi gülümsememe sebep olurken uykum kaçtığından onu izlemeye karar verdim ve bu yüzden de onu kollarımın arasına çekmedim. Aynı yastığa koyduğumuz başlarımız birbirine yakın bir mesafede dururken nefes alışını bile hissediyordum ve bu beni fazlasıyla rahatlatıyordu.
Bu sıralar, özellikle de bu gün Melis'in yıprandığını gördükçe ben de yıpranmıştım sanki.
Gözümün önüne Melis'in ailesiyle olan konuşması gelirken onlardan bir kez daha sırf onu bu duruma düşürdükleri için nefret ettim. Zaten Melis'i yanımızdan aldıklarından beri onlardan nefret ediyordum da şu sıralar bu daha da artmıştı. Derin bir nefes alıp denize düştüğümüz anı düşündüm. Bütün nefesini verip kendisinin dibe batmasına sebep olmuştu ve büyük ihtimal ben onu suyun üstüne çıkarmasam yukarı çıkmayı bile düşünmüyordu.
Acaba bu durumdan sonra hiç intiharı falan düşünür müydü? Düşünmezdi değil mi? Sonuçta pantercikti o. Sinirliyken bir panter kadar saldırgan olmasına rağmen normal zamanlarında tam bir ufak çocuktu. Neşeli ve pozitifti. İntiharı düşünecek biri kesinlikle değildi. Ayrıca düşünse bile korkardı o. Ölümden korkan küçük bir çocuktu ve buna kalkışmayı bile düşüneceğini sanmıyordum. Zaten üstesinden de gelecekti ama bu tabii ki biraz zaman alacaktı. Yine de beraber bu durumun üstesinden gelecektik. Evet biraz üzülecek, belki çok canı acıyacaktı ama en sonunda bunu ona unutturacaktım.
Melis'in nefes alışverişleri kısa bir zamanda düzene girdiğinde bir süre daha düşünceler eşliğinde onu izledim. O güzel yüzü çökmüş, ağlamaktan gözleri şişmişti. Onun o güzel mavileri ağladığında bile ayrı bir mükemmellikte görünüyor olsa bile o gözlerden akan tek bir damla yaş canım acıtıyordu. Neden böyle oluyordu? Neden onu normalden bile çok umursuyordum bilmiyordum ama özellikle bu sıralar bunu fazla abartmaya başlamıştım. O yanımdayken sürekli onu izliyor, o yanımda değilken sürekli onu düşünüyordum. En ufak bir sıkıntısında kendimi boğulacak gibi hissediyor, yüzündeki o çukurlar belirginleşince gereksiz bir şekilde heyecan yapıp mutlu oluyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YETİMHANE 3
Teen FictionEllerimi, sanki içinde bir şey saklıyormuşum gibi tuttuktan sonra gözlerimi kapattım ve kısa bir süre sonra tekrar aralayıp ellerimi açarak göğe doğru üfledim. Ediz meraklı bir sesle "Ne yapıyorsun?" diye sorduğunda gülümseyerek yıldızlara bakıp ar...