YETİMHANE 3

Bölüm 28

İşte bölümümüz geldiii. Bu haftanın da sonra ermesiyle sınav haftasına biraz daha yaklaştık millet. Bir hafta sonra sınavlar başlıyor şimdiden kendinizi hazırlayın olur mu? Biliyorsunuz sınav haftaları bölüm atamıyorum. Neyse bunu o zaman konuşuruz. Hadi şimdi bölüme geçelim. Multide; Berkay var.
İyi okumalar canlarım...

Kulağımın hemen dibinde çalan siren sesiyle korkuyla gözümü açıp doğrulduğumda dibimde ki Egemen yaramaz çocuk kahkahası atıp kapıya doğru koşunca sinirle "Egemen!" diye çığlık atıp yataktan kalkarak çıplak ayaklarımla onun peşine düştüm. Gülerek merdivenlerden inerken "Şaka yaptım ama!" dediğinde ben de onun gibi koşarak merdivenlerden inmeye başladım ve "Ben seni bir yakalayayım, göstereceğim şakayı!" diye bağırdım. Hızla mutfağa dalıp yemek yapmakla uğraşan Nesrin Sultan'ın arkasına saklanırken kadıncağız şaşkınlıktan ne yapacağını şaşırdı.

Nesrin teyze "Ay ne oluyor çocuklar?" diye sorarken Egemen'i yakalamaya çalışarak "Senin bu oğlun beni öldürmeye çalışıyor Nesrin Sultan!" deyip Egemen'in mutfak kapısından bahçeye çıkmasıyla peşine takıldım. Hala utanmadan gülerken "Şaka dedik ya kızım!" dediğinde birden hızlanıp arkasından sırtına atladım ve "Gel buraya hain!" diye bağırdım.

İkimiz üstü üste yere düşerken hızla altımda dönüp beni kenara atarak kaçmaya çalışınca ona izin vermeyerek tekrar üstüne atadım. Egemen bu hamlemle "İmdaat! Adam öldürüyorlaaar!" diye bağırırken karnının üstüne oturdum ve ona vurmaya başlayarak "Aklım çıktı gerizekalı! Öyle adam mı uyandırılır?!" diye bağırdım. Egemen ellerini yüzüne siper ederken "Olmayan aklın mı?!" diye laf sokunca bu sefer de saçlarını çekiştirmeye başlayarak "Göstereceğim ben şimdi sana olmayan aklımı!" diye çıkıştım.

"Ah! Bak bu acıdı ama!" diye yakınarak birden beni belimden tutup yerlerimizi değiştirince ona korkudan büyümüş mavi gözlerimle baktım. Bana cani bir sırıtmayla bakarak "Ne oldu kedicik? Tırstın mı?" dediğine tam hızla saçlarını uzanmıştım ki birden beni gıdıklamaya başlayınca ellerim havada kaldı ve kahkahalarla gülmeye başladım. Egemen sırıtarak beni gıdıklarken "Benimle uğraşırsan işte böyle olur küçük sıçan." deyince gülüşlerimin arasında zar zor "E-egemen, s-seni öldüreceğim!" diye çemkirdim.

Egemen keyifle sırıtarak "Bak hala tehdit ediyor." derken birden arkamızdan bir ses şaşkınlıkla "Melis?" deyince Egemen'in beni gıdıklayan elleri durdu ve gözleri biraz ilerimizdeki tanıdık sese kaydı. Ben de merakla başımı biraz geriye attığımda gelen kişiyi görünce şaşkınlıkla "Berkay?" dedim. Berkay elindeki tepsiyle bize şaşkınlıkla bakarken Egemen üstümden kalkıp bana elini uzatarak "Siz tanışıyor musunuz?" diye sordu. Onun elini tutup ayağa kalkarken "Aynı sınıftayız." dedim. Sonra aklıma bu yıl sınıfların değişeceği gelirken "Yani aynı sınıftaydık." diye düzelttim.

Yüzümde özlemle geniş bir gülümseme oluşurken Berkay'a doğru yöneldim. O da gülümseyerek bana doğru yönelirken Egemen hızla onun elindeki tepsiyi aldı ve "Handan teyzenin böreği mi o?" diyerek üstünü açtı. Berkay ve ben onun bu haline gülerken ortada buluştuğumuzda çıplak ayaklarımla parmak ucumda kalktım ve Berkay'ın boynuna sıkıca sarılıp "Ne işin var senin burada?" diye sordum. O da sıkıca belime sarılıp "Yan evde oturuyorum." dediğinde şaşkınlıkla "Tesadüfe bak!" dedim.

Berkay hafiften gülerek belimdeki kollarını sıkılaştırdı ve başını saçlarıma gömerek içine derin bir nefes çekti. Bu hareketiyle aklıma bana karşı olan duyguları gelirken yavaşça yüzüm düştü. Yüzü hala saçlarıma gömülüyken mırıltılı bir sesle "Görmeyeli özlemişim." deyince burukça gülümsedim ve yavaşça geri çekildim. O da geri çekilirken göz göze gelmemizle bana öyle bir baktı ki bir an içim burkuldu. Beni gerçekten de özlemişti. Gözlerindeki bakışı saklayamazken hüzünle "Hala mı?" diye sorduğumda burukça gülümsedi ve "Özür dilerim." diyerek gözlerini kaçırdı.