İşte geldim! Büyük buluşma ha? Bakalım neler olacak? Sevdicekler kavuşacaklar mı yoksa işler beklediğinden farklı mı ilerleyecek? Bunu öğrenmenin tek yolu okumak 😉 Hadi bölüme geçelim. Multide; bölümden geçen şarkılardan biri var. Ben dinlemenizi tavsiye ederim.
İyi okumalar...Buket ellerini yanaklarına koyup bana bakarak "Ay çok güzel oldun!" dediğinde aynaya dönerek "Buket sence de bu makyaj çok değil mi?" diye sordum. Arkamdan başını çıkarıp aynada bana bakarak "Yoo, bence çok normal." dediğinde sinirle ona dönüp dudaklarımı gösterdim ve "Kırmızı ruj sürdün Buket!" diye çemkirdim. Buket hafifçe alt dudağını ısırarak "Ama sana çok yakıştı." diyerek beni önüme çevirirken aynada son kez kendimi süzdüm. Üzerimde Berkay'ın bana hediye olarak aldığı kolları uzun siyah elbise vardı ve ne yalan söyleyeyim maşalı sarı saçlarım ve Buket'in yaptığı makyajla çok güzel uymuştu. Sadece kendimi biraz süslü hissediyorum o kadar.
Buket ise bu gün tercihini fuşyadan yana kulanmıştı ve saçlarını düzleştirip kendine de elbisesinin renginde uyacak güzel bir makyaj yapmıştı. Gerekten de çok güzel görünüyordu. Kerem onu görünce tekrardan vurulacaktı sanırım.
Kapının çalmasıyla heyecanla karnıma bir sancı girerken Buket bunu fark etmiş olacak ki gülerek bana göz kırptı ve "Hadi seninkini biraz korkutalım." diyerek kapıya yöneldi. Ben de o kapıyı açmadan önce son bir derin nefes alıp masadan, içinde telefon ve cüzdanımın bulunduğu siyah, boynuma asmaya gümüş renk bir zinciri olan çantamı aldım. Buket kapıyı açıp düz bir suratla "Selam beyler." dediğine Ediz kekeleyerek "Me-melis gelmiyor mu?" diye sorunca Buket aynı surat ifadesiyle bana döndü. Bense onun bu haline göz devirip ayağımdaki topuklularla düşmemeye çalışarak kapıya yöneldim. Onun yanına vardığımda hemen karşısındaki Ediz bana gözlerini kırpıştırarak bakarken Kerem beğeniyle "Vay anam vay!" deyince ona ufak bir tebessüm gönderdim. Buketse benim aksime Kerem'in bu tepkisine güldü ve bir eserini tanıtır gibi beni elleriyle gösterip "Nasıl olmuş?" diye sordu. Kerem tepkisini belli ettiği için yorumsuz kalırken Ediz gözlerini bana dikip "Çok güzel olmuşsun." diye hayranlıkla mırıldanınca hafifçe başımı kaldırıp kirpiklerimin arasından ona baktım ve yanaklarım kızarırken "Teşekkür ederim." diye mırıldandım.
Elini yanağıma doğru uzattığında refleks olarak geri çekildiğimde gözlerinden geçen acıyı saklamaya çalışarak "İz, gitmiş." diye mırıldandı. Ben sessiz kalırken Buket başını sallayıp "Tabii ki, makyajın çözemeyeceği dert yoktur. Hem yavaş yavaş geçmeye de başlamıştı zaten." dediğinde Ediz tekrar pişmanlık dolu bakışlarını üzerime dikmişti. Ben elimden geldiğince onunla göz teması kurmamaya çalışırken Kerem ortamdaki gerginliği dağıtmak için "Hadi, gidelim mi?" diye sordu. Hepimiz onu başlarımızı sallayarak onaylarken kapıyı kilitleyerek hep beraber asansöre yöneldik ve bahçeye çıktığımızda da bizi bekleyen Ahmet Amca'nın arabasına doluştuk.
Ediz tabii ki de öne oturmuştu.
***
Egemen bana sıkıca sarılıp "Çok güzel olmuşsun zilli." dediğinde ona gülümseyerek "Teşekkür ederim." diye karışılık verdim. Çocuklar tokat olayını bilmedikleri için onların yanına gülümsemem gerekiyordu çünkü tek bildikleri Ediz'le aramızın bozuk olduğu ve Keremlerin bunu barışmamız için düzenlediğiydi.
Hepimiz tek tek sarıldıktan sonra sahneyi iyi gören bir yerdeki yuvarlak masaya oturduk. Buket izin vermese de zar zor onu ve Kerem'i Ediz'le aramıza sokarak oturduğumda hemen yanımdaki Egemen'in kolunun altında olan Eda "Ya ama bu ne böyle? Neden ayrı oturdunuz siz?" diye sordu. Ona bakmak yerine ellerime bakarken Ediz de sessiz kalınca Doğuş "Nazar mı deydi lan size? Kesin benim nazarım deydi ha? Keşke arada sizden konu açıldığında 'Maşallah.' falan deseydim." dediğine masada küçük bir gülüşme oldu ama Ediz'le ikimizin kılı kıpırdamamıştı. İkimiz de bu gecenin sonu için endişeliydik ve bu yüzden de morallerimiz yerle birdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YETİMHANE 3
Novela JuvenilEllerimi, sanki içinde bir şey saklıyormuşum gibi tuttuktan sonra gözlerimi kapattım ve kısa bir süre sonra tekrar aralayıp ellerimi açarak göğe doğru üfledim. Ediz meraklı bir sesle "Ne yapıyorsun?" diye sorduğunda gülümseyerek yıldızlara bakıp ar...