Bölüm 22

3.1K 170 41
                                    

Yeni bölüüüm! Bir hafta daha bitti. Bu zaman ne kadar çabuk geçiyor yahu! Daha ilk kitabın ilk bölümünü yazdığımı dün gibi hatırlarken şimdi üçüncü kitabın yirmili bölümlerini yazıyorum. Gerçekten de zaman çok hızlı geçiyor. Hadi bu hızlı geçen zamanı daha fazla kaybetmeden hemen bölüme geçelim. Multide; bay ukalamız var millet.
Hepinize iyi okumalar...

Saçlarımın arasında dolaşan elleri hissettiğimde zaten hafif olan uykum yavaş yavaş açıldı. Gözlerimi kırpıştırarak aralamaya çalıştığım sırada saçlarımın arasındaki el anında yok olurken açtığım gözlerimi kırpıştırarak bir süre karanlığa alışmaya çalıştım. Ardından kollarımı sıkıca doladığım Buket'ten yavaşça uzaklaştım ve onu rahatsız etmeyecek şekilde diğer tarafıma dönüp kolunu yastığa, başını ise kolunu yasladığı eline dayamış Ediz'e baktım.

Hiçbir şey demeden öylece bana bakarken uykulu bir şekilde gözlerimi ovalayıp "Sen neden uyanıksın?" diye sorduğumda bana bir cevap vermeyince hafifçe kaşlarımı çattım ve "Ediz?" diye sorarcasına konuştum. Bunu dememle Ediz'in yüzünde bir katil palyaço gülümsemesi oluşurken hızla gözlerimi büyüttüm ve kollarımdan destek alarak doğrulup "S-sen Ediz değilsin." dedim. Karşımdaki katil Ediz aynı şekilde gülümsemeye devam ederek ellerini birden sert bir şekilde boğazımı dolayınca kokuyla yatakta tepinmeye başladım ama ne Kerem ne de Buket uyandı.

Artık nefes alamamaktan ciğerlerim acırken Ediz yüzümün dibine kadar girip "Sadece uyu." diye fısıldadığında son gücümle bir kez daha çırpındım.

***

Yattığım yerden nefes nefese doğrulduğumda Ediz, Kerem ve Buket de uyanınca ellerim istemsizce boğazıma gitti. Buket yattığı yerden doğrulup uykulu sesiyle "Mavişim?" diye sorarcasına konuştuğunda sağ yanımda yatan Ediz de dikleşti ve bir elini bana doğru uzatıp "Pantercik, iyi misin?" diye sordu. Az önce gördüğümün rüya olduğunu kabullenemediğimden sanırım, vücudumu büyük bir korku sarınca hızla onun elini ittim ve Buket'e doğru sokulup "Dokunma bana!" diye çıkıştım.

Buket şaşkınlıkla kollarını bana dolarken Kerem bir elini saçlarıma uzattı ve bir bana bir de bana şaşkınlıkla bakan Ediz'e bakıp "İyi misin sarışınım? Kabus mu gördün?" diye sordu. Hızlı nefes alışverişlerimle başımı salladığımda Ediz elini temkinli bir şekilde bana doğru uzattı ve "Sakin ol pantercik. Sadece kabustu." diye sakince konuştu. Bir bana yaklaşan eline bir de yüzüne bakarken yatakta bir gıcırtı oldu. Bundan bir iki saniye sonra ışıklar açılmıştı.

Ediz'in eli yanağıma dokunduğunda korkuyla nefesimi tuttum. Bunu anlayan Ediz elmacık kemiğimi okşayıp "Şşh, sakin ol." dediğinde derin bir nefes verdim ve gözlerimi kapattım. Tekrar yatağa oturan Kerem "Ne gördün sarışın?" diye sorduğunda titrek bir nefes alarak gözlerimi araladım ve Ediz elini yanağımdan çekerken "B-ben gece uyanıyordum. E-diz de uyanıktı. O, o bana hiç Ediz gibi bakmıyordu. Sanki içine biri girmişti. Bir katil gibi bakıyordu ve sonra birden boğazıma yapıştı. Gözlerinde gördüm, benim ölmemi istiyordu." diyerek rüyamı kısaca özet geçtim.

Buket hafifçe titreyerek "Ay benim bile tüylerim ürperdi." dediğinde ona sarıldığım için Kerem'in arakadan uyarırcasına itelediğini hissetmiştim. Ediz bana ciddiyetle bakıp samimi tuttuğu sesiyle "Sana asla zarar vermem pantercik. Bunu biliyor olmalısın." dediğinde derin bir nefes aldım ve "Biliyorum, sadece, çok gerçekçiydi." dedim. Buket genişçe esneyip "Salak saçma bir rüya işte." dediğinde onun kollarının arasından çıktım ve "Öyle, hadi siz uyuyun." dedim. Kerem uykulu gözlerini ovuşturarak "Sen uyumayacak mısın?" diye sorduğunda başımı olumsuz anlamda salladım ve "O kabustan sonra uyuyabileceğimi sanmıyorum. Zaten bir iki saate güneş de doğmaya başlar. Bahçeye çıkıp biraz hava alacağım." dediğimde Ediz çatık kaşlarıyla "Gecenin dördü Melis. Yat uyu işte." dedi.

YETİMHANE 3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin