Ben geldim millet! Sınavlarım sonunda bitti ve ikinci sınavlar başlayana kadar eski düzene dönüyoruz. Şimdilik buraya başka bir şey eklemiyorum. Hadi hep beraber bölüme geçelim. Multide; Hakan iblisi var.
İyi okumalar...Gülerek başımı Ediz'in omzuna yasladığımda kalbim şu kelebeğin kanat çırpması derler ya, işte öyle atıyordu. Onun yanında olmak ister istemez beni mutlu ediyordu. Ediz başını omzumda başının üstüne yaslayarak "Edebiyatı sevmiyorum." diye mırıldandığında omuz silkerek "Ben seviyorum." dedim. Ediz gülerek "Sen bütün dersleri seviyorsun." dediğinde yüzümü buruşturarak onun omzundan kaldırdım ve "Hiçte bile. Geçen sene kimyadan nefret ediyordum. Kesinlikle nefret ediyordum." diye bastıra bastıra konuştum.
Bu tepkim onu güldürürken son teneffüs zili çalınca Ediz "Sonunda." diyerek sırtını geri yasladı. Onun bu tepkisine göz devirerek güldüm ve ayağa kalktım. Ediz kaşlarını çatarak "Nereye?" diye sorduğunda omuz silkerek koridoru gösterdim ve "Bizimkilerin yanına, hep onlar geliyor." dedim. Beni başını sallayarak onayladığına "Sen gelecek misin?" diye sordum. Bir süre düşünürcesine kapıya baktıktan sonra kollarını sıraya koyup başını da yorgunca kollarının üstüne bıraktı ve "Ben uyumayı seçiyorum." dedi.
Onun bu haline gülümseyip "Görüşürüz o zaman." diyerek arkamı döndüğümden sanki bir şey unutmuş gibi "Melis!" diye seslenince tekrar ona dönerek sorarcasına baktım ve "Efendim?" dedim. Yattığı yerde hiç pozisyonunu bozmadan sol yanağına işaret parmağıyla iki kere vurup sırıtınca ona kaşlarımı kaldırarak bakıp "Ne?" diye sordum.
Aslında ne istediğini bal gibi anlamıştım ama şimdi sınıfın ortasında onu yanağından öpmek istemiyordum. Tamam tamam, yalan yok. İstiyordum tabii ki ama sadece bunu ondan duymak istemiştim. Bu sır aramızda tamam mı?
Ediz elini yanağından çekip "Eskisi gibi olacaktık değil mi?" dediğinde sırıtarak kollarımı önümde bağladım. Bu hareketimle bana en masum bakışlarını atıp "Bir yerden başlamak lazım sonuçta." dediğinde gülerek kollarımı çözdüm ve yanına gidip eğilerek yanağına küçük bir öpücük kondurup geri çekildim. Geri çekilsem de aramızda az bir mesafe bıraktığımda Ediz'le gözlerimiz kesişince kalbim yine hızlanmaya başladı. Bana öyle güzel bakıyordu ki.
Bu duruma dalmak istemediğim için hızla geri çekilip boğazımı temizledim ve hızlıca "Ben kaçar." diyerek kapıya yöneldim. Tam sınıf kapısından çıkmış Buketlerin koridorun sol tarafında kalan sınıfına döndüğümde kızın biri yolumu kesip nazik bir şekilde "Şey, Melis sen misin?" diye sorunca olduğum yerde durup sorarcasına kaşlarımı çatarak "Evet?" diye konuştum. Baş parmağıyla omzunun üstünden arkasını gösterip "Beni Senan Hoca gönderdi de. Kütüphanenin arşivinde bir kitap varmış. Onu almanı rica etti." dediğinde hala çatık olan kaşlarımla "Az önce bizim sınıftan çıktı. Bana bir şey söylemedi." dediğimde kız masumca omuz silkti ve "Bilmiyorum, ben sadece dediğini ilettim." dedi. Onun bu dediğiyle gözlerim etrafta kızıl bir kafa aradı.
Kimseyi göremeyince ve kız da dokuzuncu sınıf olduğundan kendi kendime bir şeyler kurduğumu düşünüp kızdan alacağım kitabın adını öğrenip teşekkür ederek en üstü kattaki kütüphanemize yöneldim.
Okulun en sevdiğim yanlarından biri de kütüphanesiydi. En üst, yani çatı katındaydı ve gerçekten çok güzel bir dizaynı vardı. Hem her çeşit kitap vardı hem de fazlasıyla büyüktü. Benim en sevdiğim yanı ise tavan arası gibi bir görüntüsü olmasıydı. Tahtadan yapılış üçgen tavanı nedense bana farklı bir huzur veriyordu.
Kütüphaneye girip en köşedeki arşive ilerlerken aklıma buranın her zaman kilitli olduğu gelince kaşlarımı çatarak "Herhalde Senan Hoca açtırmıştır." diye kendi kendime mırıldandım ve büyük demir kapının önünde durdum. Kolu aşağı indirmemle kapı açılırken ağır olduğu için biraz zorlanarak kapıyı açtım ve zifiri karanlık odaya bakarken içim ürperince kapının hemen sağında kalan anahtardan ışığı açıp kapıyı açık bırakarak içeri girdim. Çok da büyük olmayan ve içinde hiçbir pencere bulunmayan kare odaya girdiğimde derin bir nefes aldım ve "Ediz olsa burada kafayı yerdi sanırım." diyerek karşılıklı olan iki demir raftan soldakine yöneldim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YETİMHANE 3
Teen FictionEllerimi, sanki içinde bir şey saklıyormuşum gibi tuttuktan sonra gözlerimi kapattım ve kısa bir süre sonra tekrar aralayıp ellerimi açarak göğe doğru üfledim. Ediz meraklı bir sesle "Ne yapıyorsun?" diye sorduğunda gülümseyerek yıldızlara bakıp ar...