Hey! N'aber millet? Size yeni bölüm getirdim. Hadi oyalanmadan bölüme geçelim. Multide; Berkay Bey'imiz var. Bu çocuk kesinlikle en sevdiğim yan karakterlerden biri.
İyi okumalar...Telefonumun çalmasıyla Ediz homurdanarak "İki dakika rahat bıraksalar olmaz değil mi?" dediğinde gülerek yattığım yerden doğruldum ve cebimden telefonu çıkarıp Eda'dan gelen aramayı "Efendim cadım?" diyerek cevapladım. Ediz de benimle beraber yattığımız çimenlerden doğrulurken Eda heyecanla "Bil bakalım bu akşam Eda kuşun kiminle çıkıyor?!" diye konuşunca yalvarırcasına "Lütfen bana o pislik Çağatay'la deme." diye eski sevgilisini kast ederek konuştum. Ediz beni çatık kaşlarıyla dinleyip olayı anlamaya çalıştırken Eda aynı heyecanla "Egemen'le!" diyerek kendi sorusunu yanıtladı. Duyduğum cevap üzerine gözlerim şaşkınlıkla büyürken "Egemen mi?" diye hayretle sordum. Eda yüzündeki gülümsemeyi belli eden sesiyle "Evet! Egemen beni bu akşam yemeğe götürecek!" deyince gülerek "Tamam tamam, sakin ol biraz." dedim ve "Adam akıllı anlat şimdi şu olayı." diye ekledim.
Eda derin bir nefes aldıktan sonra "Yarım saat önce Egemen aradı beni. Muhabbet falan ettik ama asıl amacı seni sormakmış. İşte laf lafı açtı birden bana 'Bu akşam benimle çıkar mısın?' diye sordu. Ben tabii dondum ilk baş bu telefonu kapattım sandı ama ben sadece kalp krizi geçiriyordum o sırada." diyerek olayları anlatırken gülerek "Ne zamandan beri bir yemek teklifiyle kalp krizi geçirecek kadar Egemen'den hoşlanıyorsun?" diye sordum. Ediz bunu duyması üzerine hayretle kaşlarını kaldırırken Eda utangaç sesiyle "Şey ben, ben bir süredir ondan hoşlanıyor olabilirim." diye mırıldandı.
Bunu zaten hal ve hareketlerinden anlamış olsam da sinirlenmiş gibi yapıp "Peki ben neden bunu bu kadar geç öğreniyorum?" diye sordum. Çıkışım üzerine bir şeyler geveledikten sonra derin bir nefes alıp "Başından dert eksik olmuyordu o sıralar. Sonra da zamanın olmadı söylemeye, özür dilerim." dediğinde hafifçe gülümsedim ve "Biliyorum cadı biliyorum. Sen bunları değil de bu akşam neler giyeceğini düşün ve eve gelir gelmez de bana olan her şeyi anlat." dedim. Gözümün önünde Eda'nın baş sallayışı canlanırken "Hadi ben hazırlanayım bay bay." deyince hafifçe tebessüm ettim ve "Görüşürüz cadı." diyerek telefonu kapattım.
Telefonu kapatmamla Ediz'e dönerek "Ay ben şok!" dediğimde benim bu halime gülerek "Sence Egemen de ondan hoşlanıyor mu yoksa öylesine mi çağırdı?" diye sordu. Bir süre düşünürcesine mırıldandıktan sonra başımı sallayarak "Bence seviyor, ortaokuldayken şimdi olduğu gibi hareketleri, bakışları yoktu hiç." dediğimde alaylı bir "Hah!" sesi çıkarıp kollarını geri atarak yere dayandı ve gökyüzüne bakarak "Bir aralar Egemen'in senden hoşlandığını düşünüyordum." diye mırıldandı. Yan profilden yüzünü incelerken "Öyle bir şey hiçbir zaman olmadı." diye mırıldandığımda başını bana çevirerek gülümsedi ve "Biliyorum." dedi.
Ben de ona, onun bana baktığı gibi gülümseyerek bakarken elini çırparak aya kalktı ve "Hadi dönelim artık." diyerek bana kalkmam için elini uzattı. Bir elimle yerden destek alırken bir elimle de onun elini tuttuğumda hızlı bir şekilde beni kendine çekince birden burunlarınız birbirine çarptı ve bu beklenmedik olay ikimizi de azıcık(!) şoka uğrattı. Ediz bir elimi göğsü hizasında sıkıca tutarken gözlerime öyle güzel bakıyordu ki kendimi masallardaki şu aşık prensesler gibi hissediyordum. Belki size bu saçma gelebilir ya da bunu okuduğunuzda göz devirebilirsiniz ama geçmekten o anın içinde olduğunuzda, kendinizi çok farklı hissediyordunuz.
Ediz derin ve yavaş bir nefes alıp boştaki elini yanağıma götürerek işaret parmağı ile yanağımı okşarken hafifçe tebessüm edip "Kim derdi ki bir gün pantercik ve bay ukala bu hallere düşecek diye?" dediğinde yavaşça kaşlarımı kaldırdım ve "Memnun değil misin bu halimizden?" diye sordum. Bu sorumla yüzünde geniş bir sırıtma oluşurken sanki yakın değilmişiz gibi daha da dibime girdi ve kalbim deli gibi atıp yanaklarım yangın yeri gibi yanarken dudakları dudaklarımın üstünde fısıldadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YETİMHANE 3
Подростковая литератураEllerimi, sanki içinde bir şey saklıyormuşum gibi tuttuktan sonra gözlerimi kapattım ve kısa bir süre sonra tekrar aralayıp ellerimi açarak göğe doğru üfledim. Ediz meraklı bir sesle "Ne yapıyorsun?" diye sorduğunda gülümseyerek yıldızlara bakıp ar...