Ben geldiim! Ve klasik girişimi de yaptığıma göre bölüme geçiyorum. Multide; şebeğimizin bu bölümkü hali var diyelim 😄
Hepinize iyi okumalar...Ediz'den
Odadan çıkıp kendi odama girdiğimde Kerem'i odadaki büyük sehpayı yatağın ayak ucuna çekmiş bir şeyler hazırlarken bulunca ona kaşlarımı çatarak baktım ve "Ne yapıyorsun lan?" diye sorarak yanına adımladı. Kerem kafasını kaldırıp bana kısa bir bakış attıktan sonra dolaptan ne zaman aldığını bilmediğim büyük şalgam şişesini çıkardı ve "Eskiden sen daha içmezken Damla'nın ölüm yıl dönümünde falan şalgam içerek sarhoş olurduk hatırlıyor musun?" diye sordu. Onun bu sorusuyla yüzümde hafif bir sırıtma oluştu. Üzerinden beş yıl geçmiş olsa da o zamanları çok iyi hatırlıyordum. Şalgamı çok içtiğimizde midemizi bulandırdığı için bunu sık sık yapardık.
Onu başımı sallayarak onayladığımda iki cam bardağı sesli bir şekilde sehpaya bırakıp doğrularak kollarını önünde bağladı ve "Bundan daha doğru bir zaman olamaz diye düşündüm." dedi.
Böyleydi işte Kerem, ona her ne kadar bağırsam ve bir çocuk gibi davrandığı için kızsam da beni en iyi tanıyan insanlardan biriydi. Melis beni çok kısa sürede aramızda oluşan bağ sayesinden fazlasıyla iyi bir şekilde tanımıştı ama Kerem öyle değildi. O Melisler gelene kadar her anımda yanımda olup beni günü gününe analiz ederek tanımıştı ve bunu çok belli etmese de çok iyi yaptığı kesindi. Şimdi de içimdeki enkazı bildiğinden onunla dertleşmemi ve bu enkazdan kurtulmamı istiyordu ama karşılıklı oturup dertleşmeyi sevmediğimi bilen biri olarak ortam hazırlıyordu.
Gidip sehpanın hemen önüne, yatağın ayak ucuna oturduktan sonra şalgam suyunu alarak bardakları doldurmaya başladım ve onu tekrarlayarak "Daha doğru bir zaman olamazdı." diye mırıldandım. Kerem yanıma oturup aldığı acı cipsi açarken "Sen de bir şey var." diyerek bana yan gözle kısa bir bakış atınca ona kaşlarımı kaldırarak baktım ve "Annem beni bırakıp geri dönme planları bile olmadan Ankara'ya gidiyor, babam büyük ihtimal eski kalantor haline dönüp yine aramıza kalın bir duvar örecek ve sevgilimle bazı derin sorunlarım var. Evet Kerem, evet kesinlikle bende bir şeyler var." diye alayla konuştum.
Kerem benim bu halime göz devirip "O kadarını biz de biliyoruz herhalde yavrum, demek istediğim iyi bir şey olmuş. Gözlerindeki o enkazı kaldıracak bir şey. Melis'le falan mı konuştunuz, bir şey mi dedi?" dediğinde hafifçe güldüm. Bunu odan saklayabileceğimi düşünmek saçmaydı zaten. Acılı şalgamımdan büyük bir yudum aldıktan sonra ağzımda yayılan tanıdık tatla hafifçe yüzümü buruşturdum ve "Tam kızların odasına girecekken benim hakkımda bir şey konuştuklarını duydum." diye konuşmaya başladım. Bana kaşlarını kaldırarak bakıp "Ve orada durup onları dinledin?" diye sorarcasına konuştuğunda başımı sallayarak onu onayladı.
Merakla "Ne konuşuyorlardı peki?" diye sorduğunda hafifçe kaşlarımı çattım ve "Buket ona bana aşık olduğundan emin olup olmadığını sordu." dedim. Bu cevabımla Kerem'in kaşları şaşkınlıkla havaya kalkarken "Melis sana aşık mı lan?" diye sorunca olanları ona anlatmadığımı hatırlayarak "Dark Dream'e gittiğimiz gece ben sahnedeyken Melis bana 'Sana aşığım.' dedi." diye kısa bir özet geçtim. Kerem elindeki cipsi ağzına götürürken öylece donup kaldığında elini hafifçe iterek cipsi ağzına soktum ve "Kendine gel lan!" diye seslendim. Bunla birden kendine gelip omzuma sert bir yumruk geçirdikten sonra "Ve sen bunu bana şimdi mi söylüyorsun lan? Hayırsız evlat! Koynuma beslediğim nankör kedi." dediğinde hafifçe yüzümü buruşturup omzumu sıvazladım ve "Yılan." diye düzelttim onu.
"Koynumda beslediğim yılan."
Kerem göz devirerek "Bana TDK kurul başkanlığı taslama bilmiş! Neler oldu, anlat hadi." dediğinde o anlar aklıma gelirken yine kalbimde tanıdık ritm bozukluğu oldu. Ağzıma bir cips atarken "Ben mal gibi kaldım tabii bu böyle deyince. Evet aşk bana saçma gelirdi ve varlığına bile inanmazdım ama o an aşkı o mavi gözlerde gördüm Kerem. Gerçekten var olduğunu anladım." dedikten sonra şalgam suyumdan birkaç yudum daha alıp "Ve kesinlikle o an kendimi çok farklı hissettim. Selçuk abiler bizi çok şalgam içtik diye hastaneye kaldırmıştı hatırlıyor musun? O zamanki gibi midem bulandı ama o his o kadar hoşuma gitti ki. Ben üç yıl önceye kadar beni, senden başka olduğum gibi kabullenen biri olacağına bile inanmıyordum ve birden bir melek hayatıma girip bana aşkını verdi." diye konuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YETİMHANE 3
Novela JuvenilEllerimi, sanki içinde bir şey saklıyormuşum gibi tuttuktan sonra gözlerimi kapattım ve kısa bir süre sonra tekrar aralayıp ellerimi açarak göğe doğru üfledim. Ediz meraklı bir sesle "Ne yapıyorsun?" diye sorduğunda gülümseyerek yıldızlara bakıp ar...