Bölüm 3

3.3K 180 69
                                    

Bir haftanın daha sonuna geldik ve işte yeni bölümümüz! Umarım beğenirsiniz. Multide; Ediz'i temsil eden bir gif var.
İyi okumalar...

Ediz'le göz göze gelmemizle sorarcasına göz kırptığımda 'Ne oldu?' dercesine kafasını sallayınca omuz silktim. O da gözlerini tekrarda anneme çevirip geldiklerinden beri yaptığı gibi onu izlemeye devam etti.

Bu çocukta bir şey vardı. Zaten son zamanlarda başına gökdelen yıkılmış gibi davranıyordu, şimdi bir de annemi izlemeye başlamıştı. Onun hareketlerinde bir ayrıntı arıyordu, bunun farkındaydım ama ne aradığını, amacının ne olduğunu hala anlayamamıştım.

Babam oturduğu yerden ayaklanıp "Ben gidip hastane masraflarını ödeyeyim." dediğinde Ediz ona kısa bir bakış atıp her zamanki mesafeli sesiyle "Melis'in masrafları gittiğimiz özel hastanelerde otomatik olarak ödeniyor." deyince annem, babam ve ben ona şaşkınlıkla baktık. Kerem ve Buket'in sakinliğine bakılacak olursa onların bu durumdan haberi vardı.

Babam kaşlarını çatarak "Ne demek ödeniyor?" dediğinde Ediz rahat bir tavırla omuz silkerek "Benim masraflarım nasıl ailem tarafından gideriliyorsa Melis'in adını vererek yapılan her işlem de otomatik olarak ödeniyor." diye cevap verdi. Babam ilk baş bir donup kalsa da hemen kaşlarını çattı ve "Kızıma bakabileceğimi düşünüyorum genç adam." dedi. Ediz bunun üzerine alayla sırıtıp "Kızınıza uzun süredir ben bakıyorum Kaan Bey." dediğinde babam bu sefer de bana dönerek "Sorduğumda hep paranın olduğunu söylüyorsun." deyince sitem edercesine "Ediz bana hiç para harcatmıyor ki." dedim.

Hemen ardımdan Ediz lafa girip "Dediğim gibi, benim param hepimize yetiyor." dedi.  Babam ona dönerek "Babanın kazandığı parayla buranın masrafları ödeniyor Ediz. Bu senin paran değil." dediğinde Ediz ellerini kotunun cebine soktu ve "Kendi kredi kartım var, kendimi bildim bileli her ay düzenli olarak para yatırıyorlar, ben de bu parayı harcamayıp biriktirdim. Bu da onu benim param yapar. Ayrıca Melis gelmeden önce her yaz bir kafede çalışıyordum. Yani Melis'in harcadığı her kuruş benim param sayılır. Bunu başınıza kakmak için değil, açıklama yapmak için söylüyorum." diyerek babama öylece bakmaya devam etti.

Onları kaşlarım çatık bir şekilde izlerken Buket araya girerek "Aa Melis'in serumu bitmiş." deyince oraya dönüp "Oh çok şükür, hadi çıkalım şuradan." dedim. Babam boğazını temizleyerek "Ben doktoru çağırmaya gideyim." dediğinde başımı sallamakla yetindim. Onun hemen arkasından Ediz de bir şey demeden çıkarken Buket'e dönüp "Ne oluyor ya?" diye sordum. Omuz silkerek "Bilmiyorum ki." dediğinde kapıya dönerek olanları bir mantık çerçevesine sığdırmaya çalıştım.

Ediz'in babama karşı olan bu öfkesinin sebebi de neydi şimdi?

Ediz'den

Arkamdan kapıyı kapatıp "Kaan abi." diye seslendiğimde Kaan abi duraksayarak arkasını döndü. Yanına giderek tam karşısında durdum ve "Biraz konuşabilir miyiz?" diye sordum. Kaşlarını hafiften çatarak "Konuşalım." dediğinde "Melis." diyerek ellerimi kotumun cebine soktum ve "Bu aralar biraz tedirgin." diye devam ettim. Bu sefer kaşları gerçekten çatılırken "Neden, bir şey mi oldu?" diye sordu. Omuz silkerek "Ben bunun sizinle ilgili olduğunu düşünüyorum." dediğimde "Bizimle mi?" diye sordu.

Başımı sallayarak onu onayladım ve "Melis'in bizimle geçirdiği ikinci yılı doldu bu gün. Tam iki yıl önce bu gün katıldı aramıza ve siz bu iki yıl boyunca ona bir kez bile eve dönmesini söylemediniz. Şimdi de onu yanımızdan alacaksınız diye tedirgin." dedim. Kaan abi arkamdaki Melis'in odasının kapısına bakarak "Ne kadar kabullenmek istemesem de o, sizin yanınızda bizim yanımızda olduğundan daha mutlu." diye dalgın bir şekilde konuştuğunda "Sizce bunun sebebi ne?" diye sordum.

YETİMHANE 3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin