Bir haftanın daha sonuna geldik ve pazartesi okullar başlıyor! Allah'ım gerçekten de ağlamak istiyorum. Okul hemen bitsin diye baksam seneye 11. sınıf olmak daha kötü, bitmesin desem sınavlar var. İki ucu boklu değnek durumunda kaldım 😃 Neyse hadi saçmalamayı bırakayım ve bölüme geçelim. Multide; pantercik var, bakın üstünde de bir panter var 😄
İyi okumalar canlarım...Beşinci gün. Çocuklardan ayrı kaldığım beşinci günün sonuna doğru yaklaşırken artık gözlerimden yaşlar bile akmıyordu. Uyusam uykum kanmıyor, uyumasam baş ağrısından ölüyordum. Artık gerçekten bu haftayı çıkaramayacağımı düşünmeye başlamıştım. Öylece yatağımda yatmış camdan dışarı izlerken işsiz kaldığı için sürekli evde olan babam kapıyı açarak "Hadi kalk da bir şeyler ye." dediğinde ona cevap verme gereği bile duymadım. Şu son iki gündür ne annemle ne de babamla hiçbir şey konuşmamıştım zaten.
Arkamdan bir iç çekiş sesi gelirken o da bu duruma alıştığı için kapımı kapatıp odadan çıktı. Ben ifadesiz bir şekilde camdan daha yeni kararmış havaya bakarken bir on dakika sonra tekrar kapım açılınca bıkkınlıkla gözlerimi kapattım. "Hadi hazırlan dışarı çıkacağız." diyen annem yine sessiz kaldığımda keyifli bir sesle "Sen bilirsin. Biz de seni çocukların yanına götürecektik ama evde kalmak istersen anlarım tabii." deyince gözlerim birden büyüdü ve hızla yattığım yerden doğrularak ona döndüm.
"Ne dedin sen?"
Annem buruk bir ifadeyle gülümseyip "Sen kazandın ufaklık, geri dönüyorsun." dediğinde yattığım yerde çocuksu bir şekilde öyle bir sevindim ki gören bu sezon yerlerde sürünen Fenerbahçe'nin şampiyonluk kupası kaldırdığını sanır. Annem benim bu halime gülerek "Ama sadece bir şartla." dediğinde birden yüzümü astım ve sorarcasına ona baktım. Kollarını önünde birleştirip "Yemek yemeden evden çıkamazsın." dediğinde hızla başımı sallayarak oturduğum yerden kalktım ama öyle bir baş ağrısı çektim ki bunu yaptığıma bin pişman oldum.
Hızla kendimi yatağa bıraktığımda annem yanıma gelip telaşlı sesiyle "Melis, iyi misin?" dediğinde elimi alnımdan çekip gözlerimi kırpıştırarak araladım ve "Başın döndü sadece birden." dedim. Cevabım üzerine huysuz bir sesle "Hiçbir şey yemezsem daha çok olursun böyle." dediğinde ifadesiz bakışlarımı ona dikerek "İştah bıraktınız sanki adamda." dedim. Gözlerini benden anında kaçırıp "Hadi yemeğe, sen seversin diye fırında makarna yaptım." dediğinde başımı sallayarak oturduğum yerden ayaklandım ve salona kurulmuş masaya iştahla baktım.
Her ne kadar annem ve babama hala kızgın olsam da onlarla aynı masaya oturmak zorundayım çünkü acayip açtım. Beş gündür az buz yediğim şeylerle artık midem sırtıma yapışacakmış gibi hissediyordum. Babam en başa oturmuş, masaya iştahla bakan bana bakarken "Biri çok açıkmış sanırım." deyip güldüğünde hemen masadaki yerimi aldım ve annem tabağımı doldururken "Biraz." diye kısık bir sesle ona cevap verdim. Onları hala affetmemiştim ve her ne kadar çocukların yanına dönememe izin vermişlerse de onları asla affetmeyecektim.
Ben iştahla yemeğimi yerken babam "Oraya döndüğünde söyle Ediz'e, kredi kartlarını açtırmayı unutmasın. Ayrıca beni de çıkardığı işime geri soksun." dediğinde ona şaşkınlıkla bakıp "Kredi kartlarını mı iptal ettirmiş?" diye sordum. Başını sallayarak "Hepsini." dediğinde gülerek başımı öne eğdim ve yemeğimi yemeye devam ettim. Bir an önce bizimkilerin yanına dönmek istiyordum.
Yemekten sonra hızla odama gidip annemin yıkadığı, buraya gelirken giydiğim kıyafetlerimi giydim ve saçlarımı bir kez taramakla yetinip hızla oturma odasına gittim. Kapıdan başımı uzatıp "Ben hazırım, hadi gidelim." dediğimde babam "Önce yediklerimiz alışsaydı Melis." diyerek göz devirdiğinde elimle arkayı gösterip "Ben taksiyle de giderim sorun yok." dedim. Annem kaşlarını çatarak "Bir de taksiye para mı vereceksin? Allah bilir ne kadar alacak?" dediğinde göz devirerek "O zaman kaldırın kıçınızı." dedim. Babam oturduğu yerden kalkarak "Hadi Tuğçe hadi, götürelim şunu yoksa başımızın etini yiyecek." dediğinde annem de onunla beraber ayaklandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YETİMHANE 3
Teen FictionEllerimi, sanki içinde bir şey saklıyormuşum gibi tuttuktan sonra gözlerimi kapattım ve kısa bir süre sonra tekrar aralayıp ellerimi açarak göğe doğru üfledim. Ediz meraklı bir sesle "Ne yapıyorsun?" diye sorduğunda gülümseyerek yıldızlara bakıp ar...