İşte yeni bölümümüz millet! Umarım beğenirsiniz. Bu gün fazla uzatmadan bölüme geçeceğim. Multide; bay ukalamız var.
Hepinize iyi okumalar...Buket başını esneyerek Kerem'in omzuna koyarken "Uykum geldi." diye mırıldanınca ona kaşlarımı kaldırarak baktım ve "Bu saatte mi?" diye sordum. Eda bana alayla bakarken uykulu gözleriyle "Biz senin gibi günün yarısını uyuyarak geçirmedik hanımefendi." deyince ona sırıtarak bakıp meyve tabağından bir elmayı yavaşça ona doğru attım ve Eda elmayı gülerek yakalarken "İyi ki bir gün adam akıllı uyuduk." diye laf attım. Geri yaslanıp tekrar Ediz'in kolunun altına girdiğimde Doğukan "Eh be Melis, ne çekti şu meyveler senden." diyerek güldüğünde Ediz lafa girip acındırıcı bir sesle "Asıl ben o meyvelerden ne çektim, biri az daha kafamı yarıyordu." dedi.
Bütün masa onun bu dediğine gülerken ben de onlara katıldım ve başımı hafifçe geri çekip ona bakarak alt dudağımı hafifçe sarkıttım. "Biri isabet etse fena olmazdı aslında." dediğimde çocuklar bizi gülerek ya da gülümseyerek izlerken Ediz yüzüne kalbimi titreten bir sırıtma yerleştirdi ve yüzünü yüzüme yaklaştırıp dibime kadar girerek can alıcı sesiyle konuştu. "Ama bana bir şey olsa çok üzülürdün." Nefesim istemsizce kesilirken onun etkisi altına girmemek için gözlerimi kıstım ve inatçı bir ifadeyle "Hayır üzülmezdim." dedim. Bana daha da yaklaşıp fısıltıyla "Emin misin?" diye sorduğuna elimi yüzünün ortasına koyarak onu geri ittim ve "Ukala pislik." diye konuşarak bize gülen arkadaşlarıma döndüm. Ediz de diğerleri gibi gülerken saçlarımın arasına ufak bir öpücük kondurduğunda Kerem mutlulukla parlayan gözlerini bizden alarak omzunda uyuklayan sevgilisine gülümseyerek baktı ve "Hadi gidelim artık." dedi.
Hepimiz onu onaylayıp ayaklandığımızda Ediz bizimkilere dönüp "O zaman sonra görüşürüz." deyince kalbim korkuyla çarptı. Hızla ona dönüp "S-sen gelmeyecek misin?" diye kekeleyerek sorduğumda bu halime hafifçe gülümsedi ve bir elini yanağıma koyup "Evden almam gereken eşyalar var güzelim, onları alıp geleceğim." dedi. Ona tereddütle baktığımda gözlerini gözlerime sabitleyip "Söz." deyince nefesimi vererek başımı salladım ve vedalaşmak için arkadaşlarıma döndüm.
Hepimiz vedalaşıp ayrı ayrı gruplar halinde evlere dağıldığımızda Kerem kolumu okşayarak "Ediz gelecek." dedi. Ona zoraki bir gülümseme yollayıp "Biliyorum." dediğimde bana inanmadığını ama üstüme gelmek de istemediğini ufak tebessümünden anlamıştım ama ne yapabilirim? Onu kaybetmekten hala deli gibi korkuyordum. Ya geri gelmezse diye düşünmede de edemiyordum.
***
Yatağıma gömülmüş dikkatimi önümdeki diziye vermeye çalışırken maalesef bunu başaramıyordum çünkü Ediz hala dönmemişti ve ben onu arayıp nerede kaldığını bile soramıyordum. Daha ilk günümüzden onu sıkmak istemiyordum.
Kapıdan gelen sesle başımı hızla o yöne çevirdiğimde Ediz sessizce açtığı kapıyı normal bir şekilde kapatıp "Uyumamışsın." deyince kalbim deli gibi atarken "Uykum yoktu." diye mırıldandım. Yanıma yavaş yavaş adımlarken ona mı yoksa önümdeki bilgisayara mı baksam bir türlü bilemiyordum. Bizimkilerin yanında iyiydi ama şimdi baş başa kaldığımızda nasıl davranacağımı bilmiyordum.
Başımda dikilip bana kaşlarını kaldırarak baktığında ben de ona aynı şekilde baktım. Tatlı bir şekilde sırıtıp "Kaysana kızım." dediğinde büyük bir salak olduğum için şaşkın şaşkın "Neden?" diye sordum. Ediz gülmesini tutmaya çalışarak bana baktığında yanıma geleceğini en sonunda akıl edip "Haa." diye mırıldandım ve hızla yatağımda duvar kenarına doğru kaydım.
Anlaşılan Ediz geldiğinde ilk Keremlerin yanına, yani kendi odasına uğramıştı çünkü üzerinde gri bir eşofman ve lacivert bir tişört vardı. Yanıma gelip pikenin altına girerek sırtını benim gibi yatak başlığına yasladı ve bilgisayara bakarak "Yine mi Supernatural? Bıkmadın mı sen bundan hala?" diye sordu. Gözlerimi ondan alıp ekrandaki Dean aşkıma bakarak omuz silktim ve "İnsan şöyle bir mükemmellikten nasıl bıkar?" diye mırıldandım. Ediz bu dediğimle uyarıcı bir şekilde boğazını temizlediğinde ona dönerek gülmeden edemedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YETİMHANE 3
Teen FictionEllerimi, sanki içinde bir şey saklıyormuşum gibi tuttuktan sonra gözlerimi kapattım ve kısa bir süre sonra tekrar aralayıp ellerimi açarak göğe doğru üfledim. Ediz meraklı bir sesle "Ne yapıyorsun?" diye sorduğunda gülümseyerek yıldızlara bakıp ar...