Ellerimi, sanki içinde bir şey saklıyormuşum gibi tuttuktan sonra gözlerimi kapattım ve kısa bir süre sonra tekrar aralayıp ellerimi açarak göğe doğru üfledim.
Ediz meraklı bir sesle "Ne yapıyorsun?" diye sorduğunda gülümseyerek yıldızlara bakıp ar...
Finalden sonra size 2 tane özel bölüm getireceğime söz vermiştim. İşte birincisi. Multide; BukEm çifti ve bölüme özel bir şarkı var tabii ki. Açmanız gereken yeri belirteceğim. İyi okumalar millet...
Heyecandan dolayı elimle yüzüme yelpaze yaparken Buket gülerek "Melis sakin ol biraz." deyince ona gözlerimi büyüterek baktım ve "Düğün gününde sakin olan kaç gelin gördün sen Buket?!" diye sordum. Benim bu halime gülüp "Valla benim gördüğüm ilk gelin sensin." diyerek aynanın karşısında üzerideki kırmızı, uzun, hatlarını oraya çıkaracak kadar dar ve bacağında büyük bir yırtmacı olan elbisesi düzeltti ve "Heyecandan bayılırsan evlenemesin." diye ekledi. Bununla beraber benim mavi gözlerim daha da büyüdü. Eda benim bu halime gülerek "Buket ya uğraşma şununla." derken derin bir nefes verip aynanın karşısına geçtim ve son kez gelinliğimi düzelttim.
Bu sırada kapı açılıp içeri Kerem'in "Hadi gelin han--" diye sesi dolarken ona dönmemle donup kalınca Egemen'le ikisi de aynı anda "Yok artık." diye mırıldandı. Ben onların bu haline gülerken -onlar da Ediz de beni henüz görmemişti- Kerem başını hafifçe iki yana salladı ve "Çok güzel olmuşsun sarışın." diye konuştu. Gülümseyerek ona teşekkür ettiğimde Egemen Eda'ya elini uzatıp -ve onlar da barışmıştı- "Hadi gelini çıkaralım." deyince derin bir nefes aldım. Eda Egemen'in elini tutup odadan çıkarken ben de gelin odasından çıktım ve Buket de Kerem'in koluna girerken beni kapıda bekleyen babama döndüm.
Beni ilk gördüğünde yaptığı gibi baştan aşağıya bir kez daha süzüp kolunu açarak "Hazır mısın meleğim?" diye sorunca hafifçe tebessüm ettim ve heyecandan zor nefes alırken başımı sallayarak onun koluna girdim. En önde Eda ve Egemen, sonra BukEm çifti ve babam ile biz kapının önünde sıralanırken heyecandan gerçek anlamda ölmek üzereydim. Sırf Kerem ile Buket'in yüzünden ben de Ediz'in en son sabah bizi kuaföre bıraktığında görmüştüm ve onu deli gibi merak ediyordum. O güzel adam üzerine geçirdiği salaş bir eşofmanla bile nefes keserken Allah bilir takım elbiseyle nasıl olmuştu.
İçeriden gelinin -yani benim- anonsu gelirken Buket hemen arkasını dönerek duvağımı önüme aldı ve gülümseyerek "Ediz büyülenecek." diyerek önüne döndü. Ben heyecanla gülümserken önümüzdeki büyük beyaz kapı açılınca istemsizce babamın kolunu sıktım. O benim bu halime gülerken Egemen ve Eda önde olmak üzere içeri girmeye başladık. Alkış sesleri kulaklarıma sadece bir uğultu gibi gelirken önce Edalar sonra ise Buketler önümden çekildi ve ben onu gördüm. Ellerini önünde kenetlemiş olan mükemmel adamımı. Ediz'le gözlerimizin kesişmesiyle birden onun da gözleri büyürken takım elbisenin içinde gerçekten de nefes kesici gördüğüne kanaat getirmiştim. Hem de daha yanına varmadan.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(İşte gelin ve damadımız 😍)
Alkış sesleri susup arkada bizim seçtiğimiz MULTITAT -Ben Anlarım şarkısı -bizim şarkımız- fon müziği olarak çalmaya başlarken babam birkaç adım daha atarak tam Ediz'in karşısında durdu. İkimiz de birbirimize içi titreyen heyecan dolu gözlerimizle bakarken kalbim öyle hızlı atıyordu ki resmen sesi beynimin içinde yankılanıyordu. Bir iki saniye bize zaman tanıyan babam Ediz'e hitaben "Kızımı sana emanet ediyorum delikanlı, ona iyi baksan iyi edersin." dediğinde Ediz sanki zorlanıyormuş gibi gözlerini benden alıp ona çevirdi ve kendinden emin ses tonuyla "Bakacağımdan emin olabilirsin." dedi.
