Bölüm 48

2.8K 153 56
                                    

Okulun son günüü! Karneler alındı mı millet? Sonuçlar nasıl? Umarım kötü değildir. Şimdi önümüzde uzun bir 3 aylık tatil var ve siz sormadan ben söyleyeyim tatilde bölüm sayısını 3'e çıkartmayacağım. Gerçekten yapmam gereken çok şey var. O yüzden bana anlayış gösterin olur mu? 😊 Bunu da eklediğime göre bölüme geçebiliriz. Multide; bay ukalamız var.
İyi okumalar canımcımlar...

Egemen'e kaşlarımı kaldırarak bakıp "Birileri eve gelmeyi akıl etmiş bakıyorum." dediğime sırıtarak yanıma geldi ve tam ortamıza oturup tabağımdaki keklerden birini aldı. Yüzündeki keyifli sırıtma sürerken "Zamanı fark etmemişiz." diyerek kekten bir ısırık aldığında Berkay ona kısık gözlerle baktı ve "Kimleydin lan? Sevgili mi yaptın benden habersiz?" diye sordu. Bunun üzerine Egemen hafifçe kaşlarını çattı ve "Her kızı sana rapor mu edeceğim lan?" diye sordu. Berkay ona kaşlarını kaldırarak bakarken bu sefer ben kaşlarımı çattım ve "Ona değil ama bana haber vereceksin çok bilmiş. Eda söylemese haberim olmayacak." diyerek ona alınganlığımı belli ettim.

Berkay Egemen'e sırıtarak bakıp "Ha şu kızlaydın." diye imayla konuştuğunda Egemen kaşlarını çattı ve "Evet onunlaydım. Ne olmuş yani, iki arkadaş bir şeyler yemeğe gidemez miyiz?" diye sordu. Bu tepkisine gülmemek için kendimi tuttuğumda benimle aynı durumda olan Berkay'la göz göze geldik. İkimiz de birbirimize sırıtarak bakarken Berkay bana göz kırparak boş bardak ve tabağını alıp ayağa kalktı. Sonra da Egemen'e dönerek "Çıkarsınız canım, neden çıkmayasınız? Biz de Melis'le daha önce yemeğe çıkmıştık." diye konuştu.

Dedikleri daha çok gülesimi getirirken Egemen Berkay'ın yaptığı imayı anlayıp ona kısık gözleriyle baktı ve "Uza Berkay, uza!" diye tehditkarca konuştu. En sonunda dayanamayıp güldüğümde Berkay da benimle beraber güldü ve "Nasıl istersen kardeşim." diyerek bana dönüp hafifçe başını salladı. "Yarın sabah görüşürüz güzellik." dediğinde ona gülümsedim ve "Görüşürüz." diyerek karşılık verdim. Berkay elindekileri vermek için mutfağa giderken ben de ılık sütümden son yudumları aldım ve "Ee Mecnun, anlat bakalım ne yaptınız bu gün?" diye sordum.

Egemen sorumla inlercesine sesler çıkarıp başını arkaya yasladıktan sonra "Off Melis, uğraşma benimle." dediğinde gülerek bardağımı ve Egemen'in elindeki tabağı aldım ve salıncağın sağında kalan küçük sehpaya koyarken "Ne zamandır Eda'dan hoşlanıyorsun sen?" diye sordum. Yerime oturduğumda çatık kaşlarıyla bana dönüp "Her şeyi öğrenmeden susmayacaksın değil mi?" diye sordu. Ona sinsi sinsi gülerek bakarken başımı iki yana sallayıp cıkladığımda göz devirerek bana doğru dönüp dirseğini salıncağın yaslanma yerine dayadı ve "Bu gün ödev var mı diye sormaya seni aramıştım ama senin telefonun çekmiyordu." diyerek söze başladı.

Onu başımla onayladıktan sonra "Pikniğe gittiğimiz yerde arada çekiyor arada çekmiyor." dediğimde o da başını salladı ve "Ediz'in ki de çekmeyince ben de belki bir şey olmuştur diye düşünüp Eda'yı aradım. Pikniğe gittiğinizi falan söyledi işte, sonra tam telefonu kapatacaktım birden karnım guruldadı. O sırada da nereden estiyse Eda'ya bir şeyler yemeği teklif ettim. Sadece bir şeyler yeyip biraz gezindik. Başka da bir şey yapmadık." diyerek bütün olayları anlatınca ona kaşlarımı kaldırarak baktım ve "Nasıl yani? Hala normal arkadaşlar gibi misiniz?" diye sordum.

Egemen "Eveet." diye uzatarak arkasına yaslandıktan sonra sırıtarak başını bana çevirip "Ama haftaya bir randevumuz daha var." dediğinde somurtkan yüzüme hemen geniş bir gülümseme yerleştirdim ve "Hadi canım!" diye heyecanla konuştum. Egemen bu dediğime gülerek "Yeni çıkan bir filme gideceğiz." dediğinde sırıtarak bir elimi yanağıma yasladım ve "Yani ona karşı boş değilsin?" diye imayla sordum. Egemen sorum üzerine hafifçe sırıtıp "Belki biraz." dediğinde gülerek karnına vurdum ve "Beni çatlatmasana ya!" diye çemkirdim.

YETİMHANE 3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin