IKO IKO

4.4K 391 68
                                    

Derin bir nefes... Ardından şiddetli bir koyveriş... Sonrasında bir tane daha ve bir tane, bir tane daha...

Aldığı nefes ciğerine ulaşmadan yakıyordu boğazını. Oksijen böyle bir şeydi. Ateşin ham maddesi olup yakarken acı acı, hafif bir esintiye dönüşünce yanan yeri serinletirdi.

Evden çıkmadan önce bir alışkanlığa dönüşmüştü artık. Derin bir nefes alıp öyle ayrılıyordu ve dışarıda ne yaşanırsa yaşansın hafif bir esintiyle savuşturabiliyordu. Çılgın çağları bitmişti Derya'nın, duygularının peşinde eskisi kadar savrulmuyordu. Lakin arada bir öfkelenmek ya da uçlarda dolaşmak onun da hakkıydı ve bazen dibine kadar yaşadığı oluyordu.

Bir hafta önce Muhammet'in onu köşeye sıkıştırıp homofobisiyle duvar örmesinin ardından Umut'la bağını kesmeye karar vermişti. Evet, ani bir karardı ama gerekliydi de. Tanıştıkları gün ikisi için de ışıklı bir yol olduğunu düşünmüştü, inkâr edecek değildi. Özellikle Muhammet'i, içine saplandığı ve kardeşini de sürüklemekten çekinmediği dogma batağından kurtarmaya heveslenmişti. Fakat yardım almak istemeyen, hatta yardıma ihtiyaç duyduğunu dahi kabullenmeyen zihinler için Derya'nın her hareketi yıkım getirirdi. Bunu onlara yapmayacaktı.

...

"Günaydın. Bugün kaç görüşme var Hacer?"

Kızın gözleri yine bilgisayardaydı. Çalışmadığı - ki tek işi randevu saatlerinin çakışmamasını sağlamak ve gelenlere güler yüz göstermekti - her dakikayı sosyal medyada raks ederek geçiriyordu. Hafifçe sıçrayarak irkildi.

"Ah! Günaydın Derya Abi."

"Günaydın."

Kızın bakışları bir süre daha bekleyince meraklanmakta gecikmedi:

"Ne oldu? Yüzümde bir şey mi var?"

"Yo, hayır. Sadece biraz bronzlaşmışsınız."

Eli istemsizce yüzüne ve oradan ensesine kaydı.

"Evet. Dün arkadaşlarla tırmandık. Hava harikaydı."

Tüm bıcırlığını gelişigüzel kullanmaktan çekinmeyen Hacer, yerinden ceylan misali sekerek kalkıp masasından kaptığı ajanda ile yanında bitti. Kızla aralarında cinsel bir çekim olmayışıydı onu işe almasını sağlayan. Nadir bir durum olsa da hiç görülmemiş değildi. Kadınlar üzerinde yarattığı etkinin farkındaydı ve bu durum gururunu okşuyordu. Fakat Hacer'in yıllardır eskitemediği ilk aşkına olan bağlılığından mıdır bilinmez, ne ondan kendine ne de kendinden ona bir hormon alışverişi olmamıştı. Ateistler bunu da açıklasındı.

Ajandayı açıp sayfaları karıştırmaya başlarken Derya da odasına yöneldi. Bugün de yeni kapılar açacağı zihinler görmek için kendini hazır hissetmekteydi.

...

"Bir hafta sonra görüşürüz Yılmaz."

"Burada olursam gelirim Derya Bey."

Bir yere gitmeyeceğini adı gibi biliyordu. Birçok obsesyondan muzdarip bir dimağdı Yılmaz'ınki ve her seferinde bir daha hiç gelmeyecek gibi davranıyordu. Ta ki yeni bir tetikleyici ile karşılaşan takıntılı halleri hortlayıp onu krize sokana kadar. Sonra soluğu yanında alıyordu.

"Gelmeden önce ara yeter."

Derya'nın yüzüne bakmadan, az önce pompayla şişen öz güveniyle dikleşen omuzlarını bükmeden ilerledi.

"Görüşürüz."

Onu uğurladıktan sonra bir kahve içecek kadar vakti olduğunu düşünerek hemen odasına girmeye yeltense de Hacer iç kısımdan ona seslendi:

Palindrom Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin