"Meslekî deformasyon galiba?"
Derya mesaja bir kere daha bakıp yeni bir kahkaha bastı. Kız haksız değildi, hafiften sıyırık sayılırdı.
"Deformasyondan çok deşarj olmak diyelim."
Gülümseyerek baktığı güzel yüz de hemen aynı şekli aldı. Gülümsemek de esnemek gibi bulaşıcıydı, her fırsatta kullandığı...
"Sen de şu kahkaha ile iç boşaltma yöntemi uygulayanlardan mısın yoksa?"
Geldiğinden beri durmadan işi ve mal varlığıyla ilgili dolaylı sorular soran kız, bir miktar daha zeki olsaydı ona şans verebilirdi. Lakin aptallığa tahammülü yoktu, hele bir de bu kadar avcı tipte olanlara...
"Hayır. Ben direkt klitoral boşaltmaktan yanayım."
Derya gülümsemeye devam ettiği için ne dediğini algılayamadı karşısındaki. O da açıklamaya hevesli değildi. Öylece bakıştıktan sonra kız masadan kalkarak tepki verdi.
"Tam bir piçsin!"
İçkisinden bir yudum daha alıp tekrar muhatabına baktı.
"Senin de istediğin bu değil mi?"
"Siktir git!"
Masadan hırsla aldığı çantasını koltuk altına sıkıştırıp mekândan ayrılmak üzere çıkışa yöneldi. Derya da arkasından bakmakla yetindi. Dolgun kalçaların sağa sola salındığını görünce mırıldandı kendince:
"Güzel kalçalar. Keşke konuşmadan öylece dikilseydin."
Eli yine telefonuna gitmişti. Muhammet'e gönderdiği son mesaj cidden kışkırtıcıydı. Fakat zaman kaybetmeyi sevmezdi Derya, bir an önce işe koyulmalıydı. Umut'la da fazla işi kalmamıştı zaten. Elini çabuk tutup baharın gelişini selamlamak için konum almalıydı.
Hazır telefon elindeyken Yunus'u aradı. Adam farkına varmadan çok değerli veriler elde etmesini sağlamıştı. Bir teşekkürü hak ediyordu.
...
Aniden büyük bir baş ağrısıyla uyandı. Çok içmemiş olmasına rağmen muhtemelen çarpmıştı. Bunda, uzun zamandır dinlendirmediği bedeninin gafil avlanmasının da etkisi vardı elbet. Kendi kendine masum küfürler ederken uyanmasına neden olan sesi algıladı. Telefonu titriyordu. Yatağın içinde bir yerlerdeydi.
Bulduğu an gördüğü isimle şaşırdı. Umut'tu. Hem de gecenin bu saatinde. Açtı.
"Alo."
"Abi biraz geç oldu farkındayım. Kusura bakma."
Bileğiyle bütünleşen saate baktıktan sonra yatakta diklendi.
"Hayır Umut. Uyanıktım, seni dinliyorum."
"Son konuştuklarımızı düşündüm de..."
Derya iyice ayaklanmıştı. Yataktan çıkıp mutfağa gitmek üzere yürümeye başladı.
"Evet?"
"Sanırım bu defa deneyeceğim. Artık ne oluyorsa olsun!"
Telefonu yanağıyla omzu arasına sıkıştırıp bir bardak su doldurdu. Dili damağı kupkuruydu.
"Bir şey olacağı yok Umut. Bu çok doğal bir şey ve sen de yaşayabilecek çağdasın."
"Haklısınız. O yüzden çıkıyorum."
Derya sudan bir yudum aldıktan sonra daha boğazı doluyken konuşmaya devam etti:
"Çıkıyor musun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Palindrom
General FictionEn uzun yol, başladığı yerde bitendir. Hikayenin kendi, zıddına eş değerdir.