Un-Dos-Tres

4.1K 368 76
                                    

"Bazıları flaşın içinde. Bunlar bebekken çekilenler."

Derya, Umut'un uzattığı fotoğrafları aldıktan sonra koltuğuna yaslandı tekrar. Bunları istemişti çünkü babalarının aile ile ilişkisine dair gözlem yapmak zorundaydı. Edinmesi gereken rolün ne kadarını üstlendiğine ilişkin kanıtlar arayacaktı.

Baba eksikliği özellikle erkek çocuklar için bir travmaydı. Sadece rol-model olmasından kaynaklı değil; güvenli bir kaleydi baba ve yıkılması durumunda sığınacak bir nokta bulmak çok zor olurdu.

Elindekilere hiç bakmadan tekrar Umut'a döndü. Çocuğun gözleri parlıyordu. Belli ki o fotoğraflarda güzel anılar biriktirebilmişti. Lakin aynı parıltıyı Muhammet'te görememişti.

"Biraz da abinden bahsedelim. Onu nasıl tanımlarsın?"

Umut'un gözündeki fer, bir anda kararmıştı. Kaşları çatılıp bakışlar ellerine inince doğru noktanın bura olduğunu anladı Derya. Kaşımalıydı.

"Ya da şöyle sorayım. Hayatındaki belirleyicileri dikkate alacak olursak beşten bire dizilimde kaçıncı olurdu?"

Cevap gecikmedi, sanki daha sorulmadan oradaydı:

"Bir."

"Peki. Bu durumdan rahatsız mısın?"

"Şaka mı yapıyorsunuz? Tabii ki rahatsızım."

Derya, duyacaklarının tipik bir ergeninkinden farksız olduğunu zaten biliyordu. Bu yaşlar pervane yaşıydı ve özgürlüğü ışık olarak gören tüm pervaneler ona doğru amansızca uçardı. Çoğunluğun hedefe ulaşınca gözü kamaşırken çok azı ona dokunmaya heveslidir. Eh, bazıları da bu uğurda can verir.

"Seksüel eğilimlerine müdahale etmek istemesi dışında seni rahatsız eden bir tutumu var mı peki?"

Umut az önce ne kadar hızlı geçtiyse öfkeli haline, şimdi aynı hızla yumuşatmıştı ifadesini. Belli ki Muhammet'in iz bıraktığı noktalarda sadece hiddet yoktu.

"Aslında haksızlık etmek istemem. Şimdiye kadar hiç büyük bir tartışmamız olmadı. O hep benim..."

Sessizleşip düşünmeye başladı Umut. Anlaşılan çok da eskilere gitmesi gerekmeyecekti.

"Beni kendimi gösterebilmem için cesaretlendirir."

"Sence bu konuda tepki göstermesinin nedeni ne?"

"Kendime zarar verdiğimi düşünüyor."

"Yani yine senin iyiliğini düşündüğü için mi tepki gösterdi? Bu onu haklı bulduğun anlamına mı geliyor?"

Umut yine ani bir geçiş yaşamıştı. Sert ifadesi geri geldi:

"Hayır! Yanlış bile yapsam müdahale etmemesi gerektiğini bilmeli. Bazı şeyleri yaşayarak öğrenmem gerekiyor."

Derya içinden gülümseyip sakin bir nefes aldı. Varılan yer hep aynıydı: Pervane yanacağını bilse de uçmak isterdi.

"Şimdi de biraz okul arkadaşlarından bahsedelim."

...

Gün yorucuydu. Bazen çok fazla kişiyle görüştüğü halde zerre kadar yorulmazken bugün gibi günlerin sonunda suyu çıkmışa dönüyordu.

Koltuğunda gerindikten sonra kollarını çekmeden olduğu şekilde kalmaya devam etti. Sebebini biliyordu. Bazı hikayeler zihnini gereğinden fazla kurcalıyordu çünkü. Yüzeyden bakıldığında basit ve belki gereksiz görünen her nokta, bazılarının hayatına açılan solucan deliğiydi.

Palindrom Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin