"Benim babam da bir dönem otomotiv sektöründeydi. "
İyi halt etmişti. Yunus denen adamın doğmasına vesile olan adamın ebesine selam çaktı Muhammet. Dahasını hak ediyordu da içindeki insan sevgisi onu durduruyordu.
"Burada mı?"
"Hayır, memlekette."
Biraz daha sıksalar akraba çıkabilecekleri muhabbet, neyse ki Derya'nın aziz kurtarıcılığı ile bölünmüştü.
"Zaten Yunus, baba mesleğini devam ettirse traktör operatörü olurdu."
"Doğrudur, o zaman daha çabuk tanışırdık çünkü seni sürmek için tarlada olurdum."
Derya kahkaha atarken Yunus da acayip bir tonda sırıtıyordu. Bu deli doktorlarının alayı ayarsızdı. Bir tane akıllısı yoktu.
"Neyse." Yüzünü tekrar Muhammet'e çevirip "Nerede kalmıştık?" dedi.
Muhammet ne diyeceğini bilemez halde beklerken Derya yine araya girdi:
"Abi biraz rahat mı bıraksan adamı? Sen traktörlerden bahset bize. "
"Ooooo! Bu korumacı aptal aşık mood'u sana hiç yakışmıyor be Derya! "
Mesele aşk olunca yarattığı sessizlik hiç de hayırlı olmazdı. Üç erkeğin oturduğu bir masada, yine sadece onları ilgilendiren bir aşk Muhammet içinse yeni olandı. Midesine kramp girmesiyle çıkması bir oldu. Muhammet Yunus'un üzerindeki bakışlarını ağır ağır Derya'ya çevirirken Derya da Yunus'u gözünden saçtığı dalga boyu yüksek nefretle yok etmeye çalışıyordu.
Demek aptal aşık... Demek Yunus aralarındaki şeyi biliyordu. Demek oyunda üçüncü bir kişi daha vardı.
Derya:
"Acıktım. Gidip bir şeyler yiyelim mi?"
deyip üzerindeki dikkatin kaynağını değiştirmeye çalıştı. Fakat gerilim devam ediyordu. Düşüşe geçen uçağın pilotu ise Derya'ydı. Sonuçta adam onun arkadaşıydı ve sorumluluk ona aitti.
"Aptal biri olduğunu sanmıyorum."
İrtifayı artıransa Muhammet'in konuşurkenki sakinliği oldu. Yunus'a odakladığı bakışlarına da hakimdi bu. Yunus da durur mu?
"Aşık olduğuna eminsin yani?" diyerek devam ettirdi iğnelemeyi.
İkisinin yüzünde de kıpırtı yoktu. Sadece birbirlerine bakıyorlardı.
"Sen söyle. Değil mi?"
Birkaç saniyelik sessizlik daha...
"Öyle olmasını isterdin, değil mi?"
"Ne istediğim hakkında en ufak fikrin yok."
Muhammet'in sesi gergin bir ton kazanınca Derya tekrar girdi araya:
"Bir şeyler yeme konusunda ısrarcıyım beyler."
İkilinin arasındaki bakışmayı Yunus bozarak ayağa kalktı. Muhammet gözlerini hala ayırmamıştı.
"Ben iskender yiyeceğim." dedi Yunus, Derya'ya dönerek ve alaycı kuş gibi devam etti:
"Bir buçuk ve tereyağlı."
Yunus masadan uzaklaşıp arabaların park ettiği alana doğru ilerledikten sonra Muhammet Derya'ya döndü:
"Kaşınıyor mu?"
Elinin üstünde hissettiği ve yine kendi eli kadar sert parmaklar Derya'nındı:
"Biraz sakin ol. Yunus sivri dillidir ama kötü niyetli değil."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Palindrom
General FictionEn uzun yol, başladığı yerde bitendir. Hikayenin kendi, zıddına eş değerdir.