Reconsider

3K 271 60
                                    

Bazı şeyler için geç kalınır hayatta. Onları zamanında yapmazsa hep eğreti durur, bir türlü yakışmaz yapana.

"Sokayım konserine!"

Üzerindeki gömleği iliklerken dönüp durduğu belki onuncu tur olduğunun bilincinde ve neden bu kadar bocaladığını bilmenin öfkesiyle davranıyordu.

Derya birazdan gelirdi. Konserin yapılacağı tarihi yapı şehrin dar sokaklarından birindeydi. Arabayla gidilse yer bulamayacak ve epey yürümek zorunda kalacaklardı. Bu yüzden taksiyle gitmeyi uygun bulmuştu. Buraya gelecek ve beraber gideceklerdi.

Gömlekli haline tekrar bakıp şüpheden kurtulamayacağına kanaat getirdi. Eve gelirken Mavi'ye uğrayıp keten bir gömlek almıştı. Normalde bedeni "L" idi. Uzun boyu ve geliştirdiği üst bedenine güvendiği için kıyafetleri genelde denemeden alır, rahat rahat giyerdi.

Amma velakin sinir bozucu şey bir miktar dar gelmişti. İlk üç düğme kapanmıyor, kapanamıyordu. Bazen böyle giydiği olurdu ama o zamanlar üzerine yelek veya ceket geçirerek ciddi görünümünü korumayı sürdürürdü. Şimdi ise seyrek de olsa göğüs kıllarını gözler önüne seren ve azıcık eğilince iki meme ucunu da meydana çıkaran arsız bir perde giymiş gibiydi. Kendi bile yükseliyordu bu haline. Sonu hayrolsundu.

Telefonu çalınca dünyaya hızlı bir dönüş yaptı. Arayan Derya'ydı.

"Çıkacak mısın yukarı?"

"Hayır. Zaten geç kaldık, hadi in de gidelim."

"Geliyorum." der demez telefonu arka cebine yerleştirip aynada son kez kendine baktı. Derya onca acayip kıyafeti giyip yakıştırmasını nasıl beceriyor, diye bir kere daha gizli hayranlığını besledi. Gerçi onu çıplakken görmeyi tercih ederdi. Offf! Aleti bu gece nefisle mücadelede azimli çaylak seviyesindeydi. Düştüğü an kalkmasını biliyor, pes etmeyi aklından geçirmiyordu.

Önce gömleğe ardından bir miktar kıvrımlı aletine ayar verip cüzdanını da alarak evden çıktı. Keşke o son çikolatayı yemeseydi.

...

"Onu takmam."

Derya'nın uzattığı kaska bakmıyordu bile. Sanki gözü değdiği an kafasına geçireceklerdi.

Kat'a o kaskı takarak herifi arkasından kucaklayıp bir fino gibi berisine oturamazdı.

"Bunu tartışmayacağız. Takman gerekiyor."

Yüzündeki gülümsemeyle zıt yönde bir tahakkümdü bu. Ama yanlış kişiye uygulanıyordu.

"Tabii ki tartışmayacağız. Al onu da arkaya kay."

Derya, üst bedeni ona dönmüş, bacakları da ikiye ayrık, motora oturmuş vaziyette beklemeye devam ederken Muhammet de kararlı bir tavırla tepesinde dikilmişti. Erkeğin fendi erkeği yenecek miydi?

"Tamam, takma. Hadi atla da gidelim."

Tekrar önüne dönmüştü ama Muhammet bir milim bile kıpırdamamıştı.

"Oraya binmem. Ben süreceksem olur."

Derya kaşlarını kaldırıp yüzünü döndü:

"Şaka mısın?"

Kıpırtısız ve ifadesiz yüzü yeterince kararlı bir cevap olduğu için konuşmadan bakmaya devam etti. Derya'nın yönlendirdiği böyle bir araçta, sümsük bir kız gibi arkada oturamazdı.

"İnat etme Muhammet. A sınıfı ehliyet gerekiyor bunun için. Geç otur şuraya."

"Kullanmayı biliyorum Derya."

Palindrom Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin