Chapter 42

439 25 10
                                    

                  Fazlasıyla uykum olmasına rağmen uyumamak için direniyordum çünkü sağ tarafımda kolunu beni sahiplenircesine omzuma atmış bir adet kıskanç sevgili, sol tarafımda ise kibirli bir gülümsemeyle televizyona bakan bir adet koruma adı altında gelmiş olmasına rağmen tüylerimi ürperten Doruk oturuyordu. İkisinin de bu odadan çıkmayacağını biliyordum. Bu yüzden uyuyacak olursam bunu fırsat bildikleri ilk anda birbirlerini öldürmek için uğraşacaklarını iliklerime kadar hissedebiliyordum. Uykumu açmak en iyisiydi.

''Korku filmi izleyelim mi?'' Dedim büyük bir cesaretle. Harry alışık olduğu bu duruma karşı gülümsedi ve omuz silkti. ama Doruk'un bana olan şaşkın bakışlarını ona bakmadan da hissedebiliyordum ve bu bende gülme isteği uyandırıyordu. ''Eğer korkuyorsan gerilim de izleyebiliriz, Doruk.'' Harry yanımda kıkırdadı ve boynuma minik bir öpücük kondurdu. 'Kulağıma eğildi ve bütün vücuduma bir titreme yollayacak şekilde ''İşte benim kızım.'' diye fısıldadı. Utangaç bir gülümsemenin salakça bir şekilde yüzüme yerleştiğinin farkındaydım. Kafamı bir süre Harry'nin geniş gövdesine yaslayarak yüzümdeki aptal sırıtışla karışık utangaçlık görüntüsünden kurtuldum. O sırada Doruk kaşlarını çatmış bir şekilde bize bakıyordu. ''Midemde ne varsa üzerinize fırlamak için bana yalvarıyor.'' Deyince Harry sinirli bakışlarnı ona yönlendirdi. ''Üzerimizde saçının kılını bile görsem bunu seni öldürmek için büyük bir bahane olarak kullanarak seni bir güzel benzetirim sonra ne olduğunu anlamadan bir bakmışsın tahtalı köydesin.'' Kıkırdadım. Doruk ise güldü. ''O kadar korktum ki altıma yapacağım.'' Dedi tuhaf bir bakışla. 

''Neyse!'' Dedim bakışmalarını bölerek. ''Korku filminden vazgeçtim. Gerilim olsun. Tesere 2'ye ne dersiniz?'' Harry gülerek burnumu öptü ve oturduğu yerden kalkarak internete girdi. ''Kız için ev yaptırdın bir de bunun üstüne internet mi bağlattın?'' Harry bana baktı ve gülümsedi. Benim için çok şey yaptığını bilmek beni yine dünyanın en şanslı kızı gibi hissettirmişti. Ona gülümsedim. ''Ona bir daha kız demeyeceksin bu bir. ikincisi ise onun için her şeye değer.'' Doruk kaşlarını çattı. Yine içime düşen kuşkuları kışkırtmak istercesine derin bir nefes aldım. ''İnternet sınırsız!'' Dedim sevinçle. Bu mükemmeldi çünkü benim bundan önce geçirdiğim o uzun hayatta hiç internete sahip olmamıştım. ''Ne kadar da mükemmel!'' Doruk omuz ilkince ona kaşlarımı çatım ve mutfağa gittim.

             Harry'nin neden bir koruma kabul ettiğini bilmiyordum. Doruk'u neden hala canlı tuttuğu konusunda da bir fikrim yoktu. Ona verdirdiğim sözü bozabilirdi ve ben tuhaf bir şekilde benmile alakalı olmadıpını hissedebiliyordum. Tuhaf bir his mideme bir bıçak gibi saplandı ve ben o sırada bana gözleri dikmiş bakan Doruk'u fark ettim. Gözlerimiz buluşunca sanki hiçbir şey olmamış gibi gözlerini üzerimden çekti. Bu işte bir yanlışlık vardı. Kafamda parçaları toplamaya çalıştım ama yapbozun sadece köşelerinde birkaç parçası doldu. Onu izlemeliydim. Harry ile yalnız kaldığım ilk an konuşmalıydım.

''Güzelim? Orada ne yapıyorsun?'' Harry kapıdan içeri girdi ve bana baktı. ''Hiç.'' Dedim omuz silkerek. ''Sadece biraz midem bulanıyor.'^' Yüzünü endişeyle buruşturdu. ''Bir doktor getirtmemi ister misin?'' Kafamı olumsuz anlamda salladım çünkü midem bulanmıyordu. Harry kollarını bana sararak beni tezganın önüne bıraktı. Bu sayede Doruk'un gözlerinin bizi göremeyeceğini anladığım zaman gülümsedim. Bana tekrar sarıldı ve kulağıma ''Ne oldu?'' diye fısıldadı. Kulağına yaklaştım. ''Doruk'ta beni ondan iten bir şey var.'' Dedim. ''Bunu biliyorum ama bir şey yapmaya cesaret edemez.'' Sıkıntıyla nefes aldım. ''Anlamıyorsun. O tehlikeli gibi. Bilmiyorum Harry. Başımıza dert atacakmış gibi hissediyorum.'' Yanağımı öptü. ''Bir şey yok insan. Kafana takma. Seni korurum.'' Diyerek içeri yürüdüğünde derin bir nefes aldım. Her şey tersti ve ben bunu Harry'e gösterecektim.

Bir şekilde.

ALİENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin