Neden aşık olur insan? Ölümden delicesine korkarken neden uçuruma doğru bir adım daha atar? Kalbini neden başka biriyle paylaşır ki? Neden? Neden her şeyi kontrol edebildiğim gibi kalbimi de konrol edemedim? Hani mantıklı bir insandım ben, duygularıma yenilmezdim asla. Eğer öyleyse neden onsuz olmuyor? Ondan nefret etmem gerekirken neden aşık oluyorum?
''İçeride biri var mı?'' Kapım yumruklandı.Gözlerimi resimden ayırdım ve kapıya baktım. ''Son kez soruyorum, içeride biri var mı?'' Resmi turuncu kapaklı defterin arasına bıraktım ve kapıya ilerledim. Kulbu yavaşça açtığımda karşımdaki sarışın çocuk derin bir nefes aldı. ''Duymanız için kapıyı kıracaktım.'' Omuz silktim. ''Ne vardı?'' Ceketinin cebine eline daldırdığında kapıya yaslanarak derin bir nefes aldım. ''Harvey ya da başka bir isimdi, Hardin, yok hayır neydi?'' Kalp atışlarım hızlanırken doğrduldum. ''Harry.'' Dedim heyecanla. ''Nerede, geldi mi?'' Gözlerime yaşlar akın etmişti. Çocuk cebinden sonunda elini çıkarabildiğinde parmaklarının arasından aşağı sarkan kolyeye kaydı gözüm. Aceleyle kolyeyi elime aldım. ''Harry nerede?'' Ellerimi 'Sonsuza kadar seninim' yazısının üzerinde gezdirdim.
''Şey nasıl söylemem gerektiğini bilmiyorum.'' Gözlerine baktım. ''Söyle.''
''O öldü.''
Bir haftadır Harry beni kantinin gidiş yoluna götürüyor ve duvarın belli bir noktasını göstererek saçma sapan şeyler söylüyordu. Örneğin; 'Duvarın gösterdiğim yönü diğerlerine göre daha masum ve aşk dolu gözükmüyor mu?' ya da 'Sen de buraya bakınca dudakların sızlıyor mu?' bir de şey vardı 'Bu dyvarın adının öpüşme duvarı olduğunu biliyor muydun?''
Delirdiğine neredeyse emindim. Başka bir açıklaması olamazdı.
''Günaydın! Hazır olduğuna göre seninl-.'' Göz devirerek yorganı ağzıma kadar çektim. ''Beyaz duvarların içimi bunalttığı o koridora gideceğiz. Sonra sen saçmalamaya başlayacaksın. Bugün bunun olacağı 8. gün. Artık hiç heyecanlanmıyorum.'' Biraz sessiz kalsa da yanıma geldiğini fark edebilmiştim. ''Ben mi saçmılıyorum?'' Ona doğru döndüm. ''Yalan söylememi ister misin?'' Dedim gözlerimi büyütüp dudaklarımı bükerek. Yatağın üzerine oturdu ve yüzüme baktı. Gözleri dudaklarıma kaydı ve gözlerini kapattı. ''Bunların hepsinin suçlusu sensin.'' Dedi. Şaşkınlıkla yüzüne baktım. ''Ne? Ben?'' Elimle kendimi gösterdim. ''Cidden uzaylı olduğunu söylediğinde bundan daha az şaşırmıştım.'' Kaşlarımı çatarak ona kıçımı döndüm.
Ne yapmışım be ben? Kendi yapıyor yapıyor sonra neymiş ben suçluymuşum. Manda yavrusu. ''Beni en çok kızdıran da bunu bilerek yapmaman.'' Diye fısıldadı. Duymamı planlamamıştı ama ben duymuştum. ''O zaman bana ne yaptığımı söyle.'' Diye fısıldadım yanına oturur pozisyona gelmeden hemen önce. Gözlerime baktı. ''Bana bir daha seni öldürmemi söyleme çünkü hayatta yapamayacağım tek şey bu.'' Derin bir nefes aldım. ''Peki, söylemem.'' Dedim bunu ne zaman söylediğimi düşünürken. ''Bana öyle bakma.'' Dedi gözlerime bakarken. ''Nasıl?'' Sordum.
''İçime biraz daha sızarak köklerini kazır gibi.'' Dedi. Gözlerimi kaçırdım hemen. ''Ama eğer bana bakmazsan bakmanı sağlayacağımı biliyorum çünkü seni gördüğüm ilk andan beri gözlerine bakmaktan kaçamadığımı yeni fark ediyorum.'' Ne demem gerektiğini bilmiyordum. Kelimler boğazıma düğümlenmişti. Ondan da kaçamadım duygularımdan da. ''Bir de bana benden nefret ettiğini söyleme. Başkasına bana güldüğün gibi gülme. Onlarla benimle konuştuğun gibi konuşma. Benden başka kimseyle öpüşme. Benim her saniye gözümün önünde canlanan o anı unutma.''
''Ne demek istediğini anlamıyorum.'' Güldü. ''Ben de. Senin sadece bana özel olmanı istiyorum. Emin değilim galiba birinin sana bakınca beni gördüklerimi görecek olmasından korkuyorum. Bunları hissetmemek için çok uğraştım ama bunu denediğim her saniye var olduğunu unuttuğum bir organıma renk kattın. Bunun için özür dilerim ama ben sana aşık oldum insan. Bana anlamsız gelen bu sözcük her şeyim oldu çıktı. Kurt kuzuya aşık oldu.'' Gözlerimde yaşlarla yüzüne baktım.
''Ne aptal bir kurt.'' Dedim zorla.
''Bu kurdun verdiği en iyi karar olsa gerek.'' Güldüm ve gözlerine baktım. Ona karşılık verecek miydim?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALİEN
Fiksi PenggemarBüyüdüm. Büyüdükçe kabalaştım, soğuklaştım, umursamaz oldum. Büyüdükçe duygularımı gizlemeyi öğrendim. Büyüdükçe insan olmayı unuttum. Ben bir uzaylıyım. Gerçek bir uzaylı. Bir yaratık olmadığım zamanlarda insan olmam gerekirken bile uzaylıyım ben...