Kendimi ajan gibi hissetmeye başlamamın üstünden tam tamına 2 gün 13 saat 35 dakika geçmişti. Ruh halim git gide daha karmaşık bir hal alırken kendimi dolabımın önünde buldum. Tanrım, yemin ederim ki bunu yapmamak için kendimi çok zor tutuyordum. İçimden denediğimi söyleyerek daha önceden hazırladığım fakat giymeden önce kendimi tutmayı başladığım kombinimi yatağımın üstüne attım. Uzaylı sevgilim sayesinde internetten sipariş verebiliyordum. Tabi siparişlerim farklı bir yere gönderiliyor oradan da buraya aktarılıyordu. En önemlisi ise beni kamdırdığının aksine dünyadaydım. Bu beni çocuğum olmuşçasına sevindirmişti.
"İçeri gireyim mi?" Üzerime beyaz salaş tişörtümü ve deri ceketimi geçirdim. Deri taytımla birlikte iç sıkıyorlardı ama sipariş verirken düşünmemiştim. Saçlarımı sıkı bir at kuyruğu yaparken Harry'ye cevap vermediğim aklıma gelmişti. "Bir dakika!" Hemen Harry'den aldığım Rayban güneş gözlüklerini taktım ve alakasız bir şekilde kırmızı bir ruj sürerken dışarıdan gelen sabırsız nefes seslerini duyup gülümsedim.
Kapıyı açtığımda güneş gözlüğüne lanet okudum çünkü yeşil gözlerini yeteri kadar güzel göstermiyorlardı. Gözleri bütün vücudumda gezindi ve gözlerimde durdu. "Lanet olasıca bir şekilde aşırı derecede seksi gözüküyorsun ama bunu dışarı giymene izin veremem." Oysa cümle ne kadar da güzel başlamıştı! "Neden ki?" Dedim sabırla. "Üzerinde iki tane deri parçası var." Dudak büzdüm "Yapma şöyle. Sinirli olmaya çalışıyorum." Güldüm. "İkisi çok uyumsuz oldu zaten." Dedim yandaki aynadan vücudumu inceleyerek. "O yüzden üzerini değiştiriyorsun?" Sordu ben onu kapının dışına iteklerken. "Hayır, sadece ceketimi çıkaracağım ve itiraz kabul etmiyorum. (Harry ağzını açınca Clara elini dudağının üzerine koyuyor) Eğer itiraz edersen seninle konuşmam ve eve almam." Kaşlarımı kaldırarak konuşurken ciddi görünmeye çalışıyordum. "Ne kadar?" Diye sorup son hamlesini yaptı. "Ihm, 4 gün." Dudak büzdüm o da "Lanet olsun!" Diyerek oturma odasına doğru yürüdü.
Dolaba tekrar göz gezdirip üzgün bir iç çektim. Neden ama neden? Böyle bir şey olacağını düşünmemem için salak olmam gerekirdi. Ceketimi çıkardım ve kendime baktım. kötü gözükmüyordu ama eksikti. Kırmızı ruju silerek yerine doğal ve Nude olan bir ton kullandım. Kollarımı da altın gibi gözüken sallaş bileziklerle tamamladım. Adeta bir parçam haline gelen siyah hantal botlarımı da ayağıma geçirdim ve kendime bir kez daha baktım. Bu daha iyiydi yani sanırım. Sadece kafeteryaya gidiyorduk. Bugün dışarıda yiyecektik ve kendimize özel masamızdan her yeri inceleyebilecektim. Bu sayede Doruk'u inceleyebileceğimi düşünerek tekrar gülümsedim ve dışarı çıkarak Harry'nin yanına giderek ellerimi belime koydum. "Nasıl?" Yüzümde kocaman bir gülümsemeyle sordum. "VS gibi değil." Dedi kendinden emin bir şekilde. Sinir ve hayal kırıklığıyla ellerimi belimden çektim ve
ona bakmaktan vazgeçtim. Şu zamanlar iyice birbirne karışmış olan duygularım yüzünden neredeyse ağlayacaktım. "Çünkü sen VSA llarından daha güzelsin. Sadece bu değil. Dünyada yaşayayan tüm kızlardan daha güzelsin. Sen benimsin ve bende senin." Ağlamamak için burnumu çektim. Eğiliğ burnuma bir öpücük kondurdu. "Sen bana seni sevmiyorum derken ben bunlardan daha kötülerini hissetmiştim. Ama sana kıyamıyorum. Öcümü ancak böyle alabilirdim." bir iş böyle bok edilirdi.
"Daha fazla burada durursak iyi ya da kötü bir karar vermem gerekecek. Şuan çok karışık bir durumdayım." Dedim ve ona elimi uzatarak koldtuktan çekmeye çalıştım. "Neymiş o iyi ve kötü kararlar? Merak ettim." O ayağa kalkıp bacaklarını esnetirken.
"İnan bana" Diye fısıldadım onu kapıdan dışarı çekerken. "Bilmek istemezsin."
Bu bir geçiş bölümüdür!!!
![](https://img.wattpad.com/cover/16826100-288-k433389.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALİEN
Fiksi PenggemarBüyüdüm. Büyüdükçe kabalaştım, soğuklaştım, umursamaz oldum. Büyüdükçe duygularımı gizlemeyi öğrendim. Büyüdükçe insan olmayı unuttum. Ben bir uzaylıyım. Gerçek bir uzaylı. Bir yaratık olmadığım zamanlarda insan olmam gerekirken bile uzaylıyım ben...