Chapter 39

439 27 5
                                    

Harry'nin Ağzından;

''Neden beni sinirlendirmemeye çalışmıyorsun? Sinirli halimi daha mı çok seviyorsun?'' Kan bağı bulundurduğum kişi karşımda gerildi ve koltuğunda iyice geriye sindi. ''Annemi öldürürken bu kadar korkak gözükmiyordun.'' Dedim tiksinircesine. ''Senin içi-'' Sinirle sandalyeyi üzerine fırlattım. Çevik bir hareketle sandalyeyi havada durdurdu ve yere fırlattı. ''Benim için mi? Biliyor musun bence çeneni kapamalısın.'' Kendimi sakin tutma konusunda hiç iyi değildim. Clara'ya ihtiyacım vardı. Kapıya doğru giderken buraya neden geldiğimi unutmuştum. Ama Tanrı hatırlatmakta gecikmedi.

''Harry?'' Kapı açıldığında karşımda duran kişiyi süzdüm. Umarım tahmin ettiğim kişi bu çocuk değildir. ''Ben Doruk.'' Dudağımı ısırdım ve yeşil gözlerine baktım. Lanet olsun! Uzaylıydı. ''Ben de beni sinirlendirirsen seni öldürecek kişi.'' Güldü. ''Bunun beni korkutması mı gerekiyordu?'' Hıyar herif sinirimi şimdiden bozmuştu. ''Yoo,'' Dedim yüzüme kibirli bir gülümseme yerleştirerek. ''Korkutmak için daha güzel yöntemlerim var.'' Sonra geri dönerek yere attığım koltuğu kaldırdım ve oturdum. Bir bacağımı dizimin üstüne koyarak sakin kalmaya çalıştım. Clara'ya bu çocuğa bi şey yapmayacağıma söz vermiştim. ''Evet, ne konuşacağız?'' Karşıma oturup gözlerini gözlerime diktiğinde sinirle gerilsem de gülümsedim. Hemen Clara'ya sözümü geri aldırmalıydım. ''Neden bir korumaya ihtiyacım olsun ki?'' Dedim sinirle. ''Demek ki herkes senin mükemmel derecede güçlü olduğunu düşünmeyecek kadar zeki.'' Pekala Doruk muydu neydi onu boğacaktım.

Lanet olsun!

''Ne kadar güçlü olduğumu öğrenmek ister misin? Belki zeka seviyenin gerçekte ne kadar az olduğunu fark edersin.'' Yeşil gözlerini gözlerime dikti. Bir tek yeşil değildi. Bu tuhaftı çünkü biz hep yeşil gözlü olurduk. ''Sen nesin be?'' Dedim gücünü hissetmeye çalışarak. Güldü. ''Daha önce var olduğunu bilmediğin bir türüm. Annem uzaylıydı babam insan.'' Elini kahverengi saçlarının içinden geçirdi ve omuzlarını dikleştirerek arkasına yaslandı. ''Harika! Gerçekten git gide Obsidiyen'e bağlıyoruz. Uzaylı çocukları da ortaya çıktığına göre bir sonraki aşama dünyalılar ile savaş olacak.'' Doruk güldü. ''Kitap okuduğunu bilmek beni şaşırttı. Kültür seviyesi yüksek bir uzaylı.''

Lanet olsun Clara! Bütün gün 'Daemon Black!' Diye çığlık atıp durduğu için tüm kitapları okumuştum. Aşk uzaylıyı salaklaştırır lafı gerçekten doğruydu.

''Bir dakika,'' Dedim yüzüme gülerek baktığını görünce. ''Aklımı okuyamıyorsun değil mi?'' Dudağını büzdü. ''Sence okusam sana söyler miydim?'' Elimi yumruk yaptım ve gereksiz yere ışığı kullanmaktan son anda vazgeçtim. ''Ee Harry Clara nerede?'' Kaşlarımı çattım. ''Onu gerekmedikçe görmeyeceksin.'' Dedim sinirle. ''Bence gerekli bir durum.'' Dedi ve ayağa kalktı. Sinirle peşinden giderek kapıdan çıkmadan önce onu oradan çektim.

''Clara'ya sana zarar vermeyeceğime dair söz verdim. O yüzden beni germe. Çünkü sinirlenirsem senin için hiç iyi olmaz Doruk.'' Sonra gülerek kapıdan çıktım ve Clara'nın yanına gittim.

ALİENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin