''Benim yeneceğimi biliyordun.'' Kalçasını masanın kenarına yaslayarak ukala bir şekilde gülümsedi. ''İkimizde benim yendiğimi biliyoruz Harry. Boşuna kendini kasma lütfen.'' Gülümsemeye çalıştım. Çünkü ikimiz de onun yendiğini biliyorduk.
Adil bir savaş değildi tamam mı!
''Yanlış kişiyle yanlış streteji içerisinde oynanan bir oyun diyelim.'' Gözlerimi kısarak yüzüne baktım. Bana sırıtırak karşılık verdim. ''Yani ben kazandım?'' Diye sordum olumlu bir cevap bekleyerek. ''Tabi ki de sen kazanmadın insan.'' Yere oturup ağlama isteğimi içime atarak sesli bir şekilde derin bir nefes aldım. Güldü. Bugün ne kadar da çok gülüyordu böyle.
Meteor yağacak! Tabi benim için sorun yok çünkü ben zaten uzaydayım. Öyleyim değil mi?
''Şimdi sana gelecekteki çocuklarım için çok önemli bir detayı soracağım Harry. Sen de bana karşı dürüst olacaksın.'' Yan yan bakarak gözünü korkutmaya çalıştım ama o gülmeye devam etti. ''Sırf gelecekteki çocukların için doğru cevap vereceğim.'' Kafamla onayladım. ''Biz şuan uzaydayız değil mi? Böyle aydan belli bir uzaklıkta oksijenli ortamlardan birindeyiz.'' Yeri göğü inletecek yükseklikte bir kahkaha attı. Yerimden sıçradım. ''Evet uzaydayız. Uzay karergahının kuzey bölümündeyiz. Oksijen olmasının nedeni ise insanların kendi ecellerinden ölmelerini engellemek.''
''Kesinlikle çocuklarımı uzayda doğuracağım onlar da melez olacak.'' Gözlerimin önünde küçük iki tane bana benzeyen yeşil gözlü çocuk belirdi. İstemsizce gülümserken konuştu. ''Beni kötü amellerine dahil etmesen iyi olur insan. İyi bir baba olmam.'' Gözlerimi baykuşların gözlerine benzetecek şekilde açtım. ''Her şeyi ne üzerine alınıyorsun be uzaylı bozuntusu!'' Kızarmış olmalıydım çünkü yanıyor gibi hissediyordum. ''Benden başka kimi düşünmeye cesaret edebilirsin?''
''Zayn olabilir aslında. Ondan iyi bir eş olur.'' Kaşlarını çattı. ''Zayn mi? Ondan hoşlanıyor musun?'' Damağımı şıklattım. (BU NASIL BENZETME BE) ''Ya tam öyle denmez de şey hoş çocuk. Ela gözlü olan çocuklara bayılırım. Saçları da çok tatlı. Biri olsa o olurdu herhalde.'' Niye böyle şeyler uyduruyordum bilmiyordum ama kıskandığını bilmek hoşuma gitmişti. Büyük ihtimalle hiç bu duyguyu tatmadığımdandı.
Sonra geldi ve yatağın üzerine oturdu. Burnundan soluyordu. Bana baktı. Yeşil rengi biran tüm hayatımın her yerine işledi. Her yaşımın en özel günü oldu gözleri. Kendimi alı koyamıyordum bu mükemmeliyetten. Çocuklarımın gözleri onun yeşilinden oluştu birden. Kafamda sinirli yüz hatlarına masum bir gülücük koydum. Yine aklıma o küçük erkek çocuğu doldu. Elimi kaldırıp yüzüne düşmüş olan bukleye dokundum. Elime doladım ve geri bıraktım. Yanaklarının iki kısmından çekerek gülümsemesini sağladım. Baş parmaklarımı gamzelerinin üzerine yerleştirdim. Etrafa yeşil bir ışık yayıldı. Görülmemesi imkansız bir ışık oyunuydu. Saniyeler sürmüştü ama beynimi adeta ele geçirmişti. Gözleri yumuşadı ve gerçekten gülümsedi. Elimin altında atan bir kalp olduğunu hissettim. Bu kalp benim değildi. Onundu.
''Kalbin.'' Dedim. ''yaşadığının göstergesidir. Sen şuan tam bir insansın. Yeşil ışık hariç.'' Güldü ve gözlerime baktı. Sonra ise eliyle saçımı nazik bir şekilde okşadı. ''Hani bana acı seni insan yapar demiştin ya.'' Dedi. Kalbim onunkinden iki kat daha hızlı atarken kafamla onayladım. ''Acı çekemediğimi söylemiştim ben de. Şimdi anladım insan. Beni insan yapan şey sensin.'' Sonra ise ellerini saçlarımın arasından geçirdi ve dudaklarıma değdirdi dudaklarını. İlk seferkinden farklı değildim bu seferde. Hiçbir tepki veremedim. Sonra ise odanın içerisi tam anlamıyla yeşil oldu. Yüksek dozda ışığa marus kalmış gibiydim. Gözlerimi kapatarak geri çekildim. Gülümsedi. Eğilip saçlarıma bir öpücük kondururken gözlerimi açabilmiştim. Yüzüme aptal bir ışık yerleşetirmiştim. Bu beni sinirlendirmişti ama o zaman ses çıkaramadım.
''Harry büyük bir ışık patlaması old-. Aman tanrım!'' Farklı sese doğru kafamı çevirdiğimde onu gördüm. Bugün ikinci bir şaşkınlıkla konuştum.
''Niall?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALİEN
FanfictionBüyüdüm. Büyüdükçe kabalaştım, soğuklaştım, umursamaz oldum. Büyüdükçe duygularımı gizlemeyi öğrendim. Büyüdükçe insan olmayı unuttum. Ben bir uzaylıyım. Gerçek bir uzaylı. Bir yaratık olmadığım zamanlarda insan olmam gerekirken bile uzaylıyım ben...