Kendime özel olarah hazırlattığım odaya girdim ve elimdeki valizi yere bıraktım. Aynada kendime baktım ve yüzümdeki sırıtışı yavaş yavaş sildim. Valizin içerisinden siyah dar kotlarımdan birini çıkardım ve üzerime geçirdim. İtiraf etmek istemesem de üç haftadır kendimi odanın içerisine kapatmış ve tüm hayatsal fonksiyonlarımı engellemiştim. Bugün aldığım uzun süreli duş ve yeni giysiler ile yeniden eski umursamaz halime dönmüştüm.
''Harry Bey, kız sizi soruyor.'' Üzerime giydiğim beyaz gömleğin düğmelerini iliklerken arkamdan gelen cılız ses ile kafamı sesin merkezine çevirdim. Bunun sarışın bir kız olacağından emindim. Sesindeki bıkınlıktan bana Clara ile haber vermekten sıkıldığını biliyordum. ''İçeri gel.'' Kafamı aynaya çevirip elimi saçlarımın arasından geçirdiğimde kızın arkamda gülümseyerek saçlarını düzelttiğini gördüm. Kapıyı da kapattığını duymuştum. Yatağıma oturarak ayağımdan neredeyse hiç çıkarmadığım botlarımı da giydim. Sonra kızın üzerine yürümeye başladım. Kız gülümseyerek saçını eline dolayarak geri geri yürümeye başladı. Duvara yaslandığında tam önündeydim. Boynundaki saçları sağ omzuna koydum ve kulağına yaklaştım.
''Bir daha.'' Dedim ve tek elimle saçlarını kavrayarak kafasını aşağı çektim. ''benden izinsiz odama girersen ya da Clara'ya kız diye hitap edersen (saçını eline dayayarak aşağı doğru çektim) seni öldürürüm.'' Yere fırlattım ve aynanın önüne geçerek saçlarımı düzelttim. Yerde ağlayan kıza baktım ve gülümsedim. ''Bu odayı bir daha kullanmak istemiyorum. Burada ne eşyam varsa 29. odaya götür.'' Dışarı çıkarken arkadan ağlamalı bir sesle konuştu. ''Efendim orada sadece insanlar kalabilir.'' Işığı kapattım ve odanın kapısını açtım.
Adımlarım Clara'nın odasına doğru yavaşça hareket ederken etrafımda bana bakan insanların bakışları sinirimi arttırdı. ''Herkes bana baksın ve iyi dinlesin! Bundan sonra benden izinsiz biri bir şey yapacak olursa hepinizi bitiririm! Üç haftadır dışarıdaydım ama artık buradayım bu yüzden ayağınızı denk alın!'' Sonra yanlarından geçtim ve 28 numaralı odaya girdim.
''Ha-Harry.'' Onu üç hafta sonra ilk defa görüyordum. Yüzü soluktu. El ve ayak bilekleri siyaha yakın bir morluktaydı. Vücudunun belirli yerlerinde kızarıklar vardı. Oldukça zayıf gözüküyordu. Ellerinin ise tirediğini görebiliyordum. ''Çok kötü gözüküyorsun.'' Kaşlarını çattı ve kafasını benden tersi yöne doğru çevirdi. Acı çektiğini anlayabilmiştim. ''Hala çekicisin merak etme.'' Gittim ve yatağın üzerine oturdum. Elinin üzerine oturduğumu son andan fark ederek hızla ayağa kalktım. Birden nefesi kesilmiş gibi gözüktü. Endişe bedenimi ele geçirdi. Gözleri büyümüştü ve boğazında bir yılan kalmış gibi hareket ediyordu. Ayağa kalkıp kollarından tuttum. Kendine gelmesi için sarstım. Yıllar gibi geçen üç saniye sonra durdu ve nefes aldı. ''Çı-çığlık atamıyorum. Nefesim kesiliyor.'' Biran aklıma adımı haykırdığı zaman geldi. Tenim adeta bir buz kadar soğuk hale geldi. Yüzüne birkaç saniye daha baktım ve bir şey demeden odadan çıktım.
''Silahımı getirin!'' Birkaç kişi koşarak silah odasına ilerlediler. Adımlarımı elektrikçilerin odasına yönlendirdim. İçeriye girdiğimde ikisi orada oturmuş ellerinde kahve ve tacho ile kahkaha atıyorlardı. Üç kişi daha içeride onların yanındaydı. Beni gördüklerinde gözleri büyüdü. İkisininde yakalarından tutarak sert zemine attım. Diğerleri ayağa kalkmış ses çıkarmadan beni izliyorlardı.
''Ve.'' Dedim ikisi yerde toparlanmaya çalışırken. ''kötü insanlar korkuyla dört bir yanını siyah kaplamış adama bakarlar. (Silağımı çıkarttım.) Adam sinirlidir. Gözü dönmüş bir katil gibi saldırır insanların üzerine.'' İkisini de karınlarından vurdum. Çığlık atmaya başladıkları dakika zevk almıştım. ''Yeterince yüksek değil.'' Ayağımı daha iri olanın yarasının üzerine koydum ve bastırdım. ''Performansızı hiç beğenmedim çocuklar.'' Ayağımı kaldırıp sert bir şekilde üstüne bastım. Çok yüksek bir çığlık sesi geldi. Zevkle gülümsedim.
''Yaşayacaksınız ama bir daha asla çığlık atamayacaksınız.'' Odadan çıkmadan önce kaşlarımı çattım ve ikisinin de bedenine birer kurşun daha sıktım. ''Böyle daha iyi.''
Büyüdüm.
Büyüdükçe kabalaştım, soğuklaştım, umursamaz oldum.
Büyüdükçe duygularımı gizlemeyi öğrendim.
Büyüdükçe insan olmayı unuttum.
Ben bir uzaylıyım. Gerçek bir uzaylı. Bir yaratık olmadığım zamanlarda insan olmam gerekirken bile uzaylıyım ben. İnsanların korktuğu o tuhaf yaratıklardan biriyim. Katilim ben. Psikopatım, sadistim hatta mazoşistim. Ben Harry Styles'ım ve bundan utanıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ALİEN
Fiksi PenggemarBüyüdüm. Büyüdükçe kabalaştım, soğuklaştım, umursamaz oldum. Büyüdükçe duygularımı gizlemeyi öğrendim. Büyüdükçe insan olmayı unuttum. Ben bir uzaylıyım. Gerçek bir uzaylı. Bir yaratık olmadığım zamanlarda insan olmam gerekirken bile uzaylıyım ben...