Chapter 13

803 31 6
                                    

                    Kafamın karışmasını sağlayan o cümle beklediğimden daha farklı hissettirmişti. Şimdi ise saçma bir merak ile boğuluyordum. Tanrım! Gerçekten sorunlarım hiç bitmiyor. Üzgünüm.

''Harry?'' Ona bugün bir kez daha bağırırsam beni uzayda boğacaktı. Nasıl bir imkan bunu sağlayabilirdi bilmiyordum ama yapacağına olan güvenim tamdı. Ve hayır kesinlikle ondan ve bana yapacaklarından korkmuyorum. ''Herkes kim Harry?'' Diye sesimi taklit edince olduğum yerde kaldım. Lanet olsun! Aklımı okuyordu. ''Hayır senin aklını falan okumuyorum.'' Oh! Hayır! Düşünmeyi bırak Clara. Kapa kafanın çenesini Clara. Hadi Clara! ''Bak nasıl oluyor bilmiyorum ama hemen aklımın içinden çıkıyorsun. Evet beyefendi doğru duydunuz beynimi okuyabildiğinizi biliyorum.'' Gözlerimi kısarak ona baktım ve kafamı uzaylı ve öküz karışımı yaratıklar yerleştirdim. Kafalarına da Harry'nin yüzünü yerleştirdim. Kendi kendime istemsizce kıkırdasam da kendimi toparlamayı başardım.

''Tanrı aşkına! Sen gerçekten kafayı yemişsin insan.'' Kaşlarımı çattım. Odadan çıkıp gitmesi için bağıracakken merakım yine ağır bastı. Lanet olasıca merak! ''Harry hadi ama bu hoş değil. Gel anlat içini boşalt. Senin için söylüyorum yani.'' Güldü ve geri döndü ve yatağa geri oturdu. ''Benim iyiliğimi düşünüyorsun. Aynı benim senin iyiliğini düşündüğüm gibi. Ve demin söylediğimin açıklanacak bir tarafı yok. Seni her ne olursa olsun sevmiş olan birinin olduğunu bilmek bile güzel. Ölse bile. Ve şuan bana bunları söylettirdiğin için bile seni şurada 32 parçaya bölüp sıkıldıkça puzzle olarak oynayabilirim.'' Güldüm. ''Neden 32?'' Bana kaşlarını çattı. ''Sen gerçekten kaçıksın insan.'' Kafamla onayladım. ''Sen de sadistsin. Ben seni eleştiriyor muyum? Senin gibi boyu posu yerinde bir uzaylıya hiç yakıştıramadım gerçekten.'' Kafamı üzüntüyle sallayınca yeniden güldü. ''Şimdi sana bir şey söyleyeceğim ama üzerine alınıp kafamı eritmeyeceksin tamam mı?'' Kafamla onayladım. ''Ben.'' dedi. ''Ben hiçbir zaman seninle olduğumda güldüğüm gibi gülmedim. Ben hiçbir zaman seninle olduğumda hissettiğim kadar sinirli hissetmedim.'' DEdiği şey iyi mi yoksa kötü mü anlamsam da kaşlarımı çattım. Bir gün içerisinde bir şey bu kadar değişmiş olamazdı.

''Sana ne oluyor Harry? Sen bu değilsin. Neden bu kadar değiştin? Şu halin beni eski halinden daha fazla korkutuyor. Şuan senden korkuyorum.'' İtirafım karşısında kaşları çatıldı. Sinirle ayağa kalktı ve yanımda durduğunu fark etmediğim komidini aldığı gibi kapıya fırlattı. Olduğum yerde çivilenip kaldım. ''Bir kez için gerçekten bir insan gibi davranmak istedim! Ama sen, sen buna izin vermedin! Bu benden korktun öyle mi Clara? Sana korku nedir göstereceğim!'' Hayatımda yaşadığım en korkunç andı. Gözlerinden yeşil bir ışık yayıldığında geriye doğru gittim ve kafamı duvara çarptım. Onun acısını önemsemeyecek kadar tedirgin olduğum o saniyede Harry hızla geldi ve boynumda tutarak odanın öbür ucuna fırlattı. Biran olsun bile ağlamayı düşünmeden elimi boynuma götürdüm ve ayağa kalktım. ''Neden insan olamadığını biliyor musun? Çünkü bir insan böyle davranmaz. Kişiliksiz herif!'' Hızla gelerek kollarımı iki yana açtı ve beni duvara dayadı. ''İnan bana Clara kendimi durdurmayacağım.'' Sözlerinin hemen ardından bileklerimi sıkmaya başladı. O kadar sıkıyordu ki kan akışımın durduğunu hissettim. Gözleri yeşil ve kırmızı ışıklar saçıyordu. O an adeta şeytanın beden bulmuş haline dönüşmüştü. Gözlerimi gözlerine diktim. ''Ben de durman için uğraşmayacağım.'' Korkusuzca konuştum. Asla ölmekten korkmak gibi bir hataya düşmeyecektim.

                    Bileklerimde baskı artarken hayatımda hiç bu kadar saçma bir cinayet şekli olmadığını düşünerek güldüm. Ben bir ilktim. Ölmeden önce ona bir şey söylemek istiyordum ama ne olduğunu bilmiyordum. ''Acı çekiyor musun Clara?'' Sadist yüzüne bakarken o söz kafamda canlandı.

''Acı çekiyorum ve bunun için mutluyum çünkü acı seni insan yapar. ''  

ALİENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin