Chapter 49

283 24 6
                                    

                   Havadaki oksijen çekilirmişcesine tıkanmıştı boğazımda nefesim. Sanki gelecek bana gözükmüştü birkaç saniye için. Midem bulanmış, gözlerim kararmıştı. Ölümün sessiz senfonisi Doruk'un dudaklarından akıyordu. Önümde taş kesilmiş olan bedenin varlığıyla kendime geldim ve eline uzanarak sımsıkı sardım.

''Çok sevgili babacığın beni buraya öylesine mi aldı zannediyorsun?'' Böyle olmadığını fark etmemiz uzun sürdüğü için çok pişman olacaktık. Artık çok geçti. ''Babam böyle bir şey yapmaz.'' Yapacağını biliyordu. Yalan söylediği zamanlarda parmaklarını birbirine sürtüyordu. Bunun yanı sıra boynunun sağ kısmında bir damar birkaç saniyeliğine kasılırdı. Aynen sinirlendiğinde olduğu gibi. ''Baban kızı yok saydı Harry. Başından beri kızı buraya almasının bir nedeni vardı. Şimdi bundan da vazgeçti. Her şey bir oyundu. Sizin aşkınız beklenen bir durum değildi o kadar.'' Tırnak işaretini de ekledi ve yasladığı kapı pervazından doğrularak yanımıza adımlamaya başladı.

''Daha fazla açıklayıcı olmalısın.'' Harry otoriter bir şekilde konuşunca Doruk yüzüne o nefret ettiğim gülümsemesini yerleştirdi. ''Hala eğer daha fazla açıklayıcı olmazsam beni öldürmek ile tehdit edebildiğine inanamıyorum Harry. Ben de seni zeki sanırdım.'' Avcunun içinde olan elimi biran için o kadar sıktı ki çığlık atacaktım. ''Ama ben yine de sana anlatayım.'' Ellerini birleştirerek rahat bir şekilde koltuğa oturdu ve ayaklarını sehpaya uzatarak gözlerini gözlerime dikti. ''Çok sevgili babam ve senin salak babacığın düşmandan da öteler. Ne kadar da tuhaf değil mi?''

''Yıllar önce dünyadaki tek karargah sizinki değildi. Babalarımız iki karargahın başlarıydı. Ve  dosttular. Her şey olması gerekenden daha iyiydi. İkisi de başarılıydı, zengindi, güçlüydü ve aşıktı. Hükümet bizim varlığımızı fark edene kadar bulutların üzerindelerdi sanki.'' Nefesimi tutmuştum. Bu işin sonu iyiye gitmiyordu. Korkuyordum. ''Hükümet türümüzü inceledi ve ne olduğumuzu öğrendi. Bizimle savaşmak istemediler. Bu konuda haklılardı. Kimin kazanacağı konusunda düşünmek saçma olurdu. Dünyada kalabilmemiz için her şeyi sağladılar. Bizim için burayı yarattılar. Her şeyimiz karşılanacaktı ama bunların karşılığında tek bir şart vardı. Bir karergah olacaktı. Kabul etmek zorunda oldukları için kabul ettiler. Kardeşlikleri o güne kadardı. Her ikisi de başa geçmek için savaştı. Halkları birbirine girdi. Ne olursa olsun savaş çözülmüyordu. Babalarımız birbirlerimizin ailelerine bulaşmaya başladı. Annellerimiz babalarımız tarafından öldürüldü çünkü tek yol buydu.'' Harry'nin annesinin babası tarafından öldürüldüğünü hatırladım ve kanım dondu. Bunun nasıl mantıklı bir açıklaması olabilirdi?

''Eğer kendileri öldürmeselerdi karşı grup tarafından ele geçirilip tehdit edilecekler ve işkence görecekelrdi. En acısız yol buydu. Peki tüm bunların sonucunda kim kazandı dersiniz?'' Güldü ve bana diktiği gözlerini Harry'ye dikti. Anında ciddileşirken ayağa kalkmıştı. ''Baban kazandı. Aptal bir insan yüzünden babam yarışı kaybetti. Yani siz öyle zannettiniz. Melezler ve uzaylılar toplandı ve babam tarafından iyileştirildi. Artık kazanan taraf biziz. Babanın başka şansı yoktu.'' Harry elimi bıraktı ve Doruk'a doğru bir adım attı. ''Bunun benim ve Clara ile ne alaksı var?'' Diye sordu sert bir tavırla. Doruk ayağa kalkarak Harry'nin hemen karşısında dikildi.

''Clara'nın insan olduğuna emin misin?'' Ve her şey anlaşılır hale geldi.

ALİENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin