Gecenin geç saatlerinde, maden şehrindeki günlük mal dağıtımını bitirdikten sonra bir hana geldiler. Biraz yemek yedikten sonra odalarına çekilip yatağın kenarına oturdular ve tartışmaya başladılar.
[Katsu: Şehirdeki herkesi dışarı çıkarmanın bir yolu olmalı... Şehri boşaltabilirsek en azından kimse ölmez.]
[Diona: Bu dediğin ancak savaşlarda yaşanabilir.]
[Katsu: Savaşlar demek...]
[Diona: Tanrım! Neden bu kadar zor olmak zorunda?!]
[Katsu: Bir fikrim var! Eğer yüksek miktarda büyü gücü toplayabilirsek, depremden birkaç saat önce gökyüzünden yavaşça düşen devasa bir ateş topu ilüzyonu yaratabiliriz! Böylece insanlar tehlikeyi önceden görüp şehri tahliye eder!]
Diona'nın gözleri şaşkınlıkla açıldı.
[Diona: Güzel bir plan ancak hiç ilüzyon büyüsü bilmiyorum...]
[Katsu: Yapabilecek kimseyi tanıyor musun?]
[Diona: Şehrin başkanının ilüzyon büyüsünde yetenekli bir kızı var ve kendisi yakın arkadaşım olur. Tek sorun şu ki, ilüzyon büyüsünü kullanmamaya yemin etmişti...]
[Katsu: Onunla konuşmamız gerekiyor.]
[Diona: Yarın sabah bir buluşma ayarlayabilirim sanırım.]
[Katsu: Onunla başbaşa konuşmak istiyorum. Sen buluşmayı hazırla yeter.]
[Diona: Olmuş bil.]
Diona yerinden kalktı ve gaz lambasını söndürdü. Kendi yatağına uzanıp yorganını üzerine çekti.
[Diona: Yarın erken kalkacağız, uyusan iyi olur.]
Katsu da yatağına uzandı ve tavana bakıp düşünmeye başladı.
-İçimde kötü bir his var...-
Sabahın erken saatlerinde uyandılar ve tekrar malları dağıtmaya başladılar. Kısa sürede işlerini bitirip kızı görmeye gittiler.
Büyük bir evin önünde durdular ve muhafızlarla konuşup kızı çağırdılar. Evin büyük kapısı yavaşça açıldı. İçeriden çıkan 17 yaşlarında, beyaz elbiseli; mavi, uzun saçlı ve sarı gözlü kız, çıplak ayaklarıyla karda yürüyerek Katsu ve Diona'nın yanına geldi.
[Diona: Selam Rachelle. Uzun zaman oldu.]
Rachelle, donuk bir sesle cevap verdi...
[Rachelle: Selam Diona.]
[Diona: Bu ufaklığın seninle konuşması gereken önemli bir şey var. Kendisi yeni ortağım, Katsu.]
Katsu, elini kaldırıp salladı.
[Rachelle: Memnun oldum. Ne konuşmak istiyorsun?]
[Katsu: Daha özel bir yere gitmeliyiz, takip et lütfen.]
Rachelle, Katsu'nun peşine takıldı ve Diona da vagonun yanında beklemeye başladı.
[Katsu: Burası iyi gibi.]
Sote bir sokak arasına girmişlerdi.
[Rachelle: Bu kadar önemli olan nedir?]
[Katsu: İlüzyonun ile bu şehirdeki herkesi kurtarabileceğini söylesem, ne yapardın?]
Rachelle kaşlarını çattı.
[Rachelle: Diona mı söyledi?]
[Katsu: Evet. 2 gün sonra büyük bir deprem olacak ve şehir çökecek. Şehri boşaltmak için sana ihtiyacımız var.]
[Rachelle: Yardım edemem. Üstelik bunu nereden biliyorsun?]
[Katsu: Sana sırrımı anlatırsam neden ilüzyonunu kullanmak istemediğini anlatır mısın?]
[Rachelle: Sırrına ilgi duymuyoru-]
[Katsu: Bir cadı ruhu taşıyorum! Bu şehrin geleceğini gördüm!]
Rachelle, gözlerini Katsu'ya dikip bir süre baktı.
[Rachelle: İdam edilmek mi istiyorsun? Bırak bu şakaları.]
[Katsu: Neden böyle bir yalan söylemeye ihtiyaç duyayım?! Diona'ya güvenmiyor musun?! O da bu konuda senin gücüne inanıyor!]
Gözleri kocaman olmuştu ve göz bebekleri küçülmüştü. Gözlerini sıktı ve gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı.
[Rachelle: Benim hakkımda ne biliyorsunuz?! Tek umursadığınız kendi çıkarlarınız! Ne kadar acı çektiğimin farkında mısınız?!]
[Katsu: Aptal! Kimseye anlatmadan senin için bir şeyler yapılmasını bekleyemezsin! Bana anlat ki sana yardım edebileyim!]
Rachelle dizlerinin üstüne çöktü ve yüzüyle elini kapattı.
[Rachelle: Benim için yapabileceğin hiçbir şey yok!]
[Katsu: Sana söz veriyorum! Sorunun her neyse onu çözmek için tüm hayatımı ortaya koyacağım!]
Kız, ellerini yüzünden yavaşça indirip Katsu'ya baktı.
[Rachelle: S- Sadece beni kandırmaya çal-]
[Katsu: Yemin ederim!]
[Rachelle: Neden..?]
[Katsu: Kendi kasabamın saldırıya uğrayacağını görmüş olmama rağmen elimden hiçbir şey gelmedi ve her şeyimi kaybettim. Başka insanlar da bunu yaşamasın diye yardım etmek istiyorum.]
Ortama kısa bir sessizlik hakim oldu.
[Rachelle: Üzerimde bir lanet var... İlüzyon büyüsünü en yüksek seviyede kullanabilsem de, kullandıkça bedenim bir ilüzyona dönüşüyor... Yavaşça insanların hafızasından silineceğim! En sonunda tamamen bir hayalet olacağım ve babam bile bir kızı olduğunu hatırlamayacak! Şu an bile çoğu hissim kayboldu! Eskiden hissettiğim soğuk ya da sıcağı artık hissedemiyorum!]
Katsu, yerde ağlayan kıza bakakaldı. Kız ağlarken, arkasındaki duvardaki gölgeler hareketlenmeye başladı.
[Rachelle: İşin en zevk verici tarafı... Bunları duyduktan sonra yaşayabileceklerini sanmaları. Ahahahahahhahaahaha! AHAHHHAAHHAHAHAHAHAHAHAHAHA!]
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kristal Gül Serisi 1: Dünyanın En İyi Light Novelinde Normal Bir Gün (1. Kısım)
FantasyEskiden her türlü sporda çok yetenekli olan Sasaki Katsu isimli genç, bir gün bir trafik kazası geçirir ve belden aşağısı felç kalır. Artık eski hobilerini yapamayacak durumda olan Katsu, kendini yazarlığa adar. Aylar sonra ilk romanının sonunu nası...