ŞEHİR TURU

138 22 1
                                    

Hanae'nin tamamen iyileşmesini beklerken 1 gün daha burada kalmaya karar verdiler. Aru'nun emriyle saraydaki odalardan birkaçı onlara verildi. Yaşananlardan sonra çoktan uyuya kalmış olan Yui, Sarabeth ile aynı odaya geçti. Şövalyeler ise kışlalarda konakladı.

Güne güzel bir kahvaltıyla başladılar. Hanae'nin durumu daha iyiydi ancak dinlenmesi gerekiyordu. Kahvaltı bitti ve Sarabeth, Hanae'nin başında durmak üzere odaya çıktı. Rachelle, Lia ve Lenon oturmuş sohbet ediyorlardı. Sylvia ve Katsu da Yui ile ilgilenmekteydi.

[Sylvia: Şehirde dolaşmaya ne dersin Yui?]

[Yui: Katsu abi de gelsin!]

[Katsu: Geleyim bari.]

Şehrin hareketli sokaklarında dolaşmaya başladılar. Tsuki de onları takip ediyordu. Yui'nin sağ elini Sylvia, sol elini ise Katsu tutmaktaydı.

[Katsu: Yui, istediğin bir şey olursa söyle lütfen.]

[Yui: Tsuki'nin sırtına binmek istiyorum!]

[Katsu: Eminim o da bunu çok istiyordur, değil mi dostum?]

[Tsuki: Ciaaaa!]

Tsuki, başını nazikçe Yui'ye eğdi. Katsu, Yui'yi koltuk altından kaldırıp Tsuki'nin sırtına oturttu. Yui, Tsuki'nin boynuna sarılıp kafasını tüylerine gömdü.

[Yui: Çok yumuşaahhk!]

[Katsu: Büyüdüğün zaman tek başına uçmana izin vereceğim.]

[Yui: Gerçekten mi!?]

[Katsu: Tsuki ile aranı iyi tuttuğun sürece neden olmasın.]

[Yui: Yaşasıın!]

Çevredeki insanların, sokağın ortasındaki efsanevi hayvana şaşkın bakışları eşliğinde devam ettiler. Güneşin batışına kadar süren turun sonunda, şehrin azıcık dışındaki bir tepede dinleniyorlardı. Uzun gezinin sonunda yorulan Yui, Tsuki'nin karnına yatmış uyuyordu.

[Sylvia: Uzun süredir böyle eğlenmemiştim.]

[Katsu: Al benden de o kadar.]

Sylvia yere baktı.

[Sylvia: Yui de çok yoruldu.]

[Katsu: Büyük bir şehir sonuçta.]

Sylvia gökyüzüne baktı.

[Sylvia: Güneş de battı batacak.]

[Katsu: Haklısın.]

Sylvia sağa baktı.

[[Sylvia: Konu bulamıyorum!]]

[Sylvia: Toplantı nasıldı?]

[Katsu: Cadılara karşı birkaç önlem alınmasına karar verdik. Kral ile de konuşmamız gerekecek.]

[Sylvia: Arenos Kralı biraz gariptir...]

[Katsu: Biliyorum.]

-Prensesin üzerindeki lanet yüzünden kendisini bu laneti kaldırmaya adamış bir kral. Gelecekte, Krallığın yönetimini boş verdiğini gören meclis tarafından suikaste kurban gidecek. Prenses de babasının ölümü üzerine içindeki lanetin gücünü serbest bırakıp tüm Arenos Krallığını yeryüzünden silip kendisi de ölecek. Bu olmadan önce laneti kaldırmam gerekiyor. Kralın güvenini kazanırsam önemli bir güç artışı elde edebilirim. Lanetin kaldırmanın altında yatan ana malzeme ise 12 ırkın kanının birleşiminden oluşan bir iksir. Elimizde sadece insan, elf ve yarı hayvan ırkları olduğunu düşünürsek... Üstelik ejderan ve şeytanların soyu tükendi... Yarı canavarlar ise aşırı nadir ve insan karşıtı... Hiç kolay olmayacak...-

[Sylvia: Katsu... Rachel sana söylemememi istemişti ancak... Sen gittiğinden beri durumu kötüleşiyor. Diona'nın da ölümüyle birlikte içindeki cadı ruhu baskın gelmeye başladı.]

Katsu yerinden sertçe kalktı.

[Katsu: Bunu benden gizleyerek neyi amaçlıyor!?]

[Sylvia: Sakin ol Katsu! Üzerinde bu kadar yük varken seni zorlamak istemedi!]

[Katsu: 3. cadı olarak uyanırsa üzerimdeki yük daha çok artacak!]

[Sylvia: Evet... Bunu engellemenin bir yolu yok mu...?]

[Katsu: Cadısını tarafımıza çekmemiz gerekiyor. Şeytan Lorduna itaat eden cadılardan olduğu için bu iş oldukça zor olacak.]

[Orenda: Hiçbir motivasyonu ya da amacı olmaksızın canavarca bir kişiliğe sahip olan Sahtelik Cadısı. Onunla nasıl başa çıkacağız?]

[[Katsu: Bilmiyorum.]]

Kristal Gül Serisi 1: Dünyanın En İyi Light Novelinde Normal Bir Gün (1. Kısım)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin