FIAMMA

265 34 7
                                    

Tsuki'ye doğru ilerleyen lavları gören Katsu, bir saniye bile tereddüt etmeden lavların önüne ışınlanarak kendini siper etti. Bedenindeki ciddi yanıklarla birlikte geri savruldu ve yere düşüp bilincini açık tutmaya çalıştı.

[Gordo: İKİNCİ ATIŞIMDAN KİM KORUYACAK ACABA AHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHA!]

Bir kez daha oluşturduğu büyü çemberinin içerisinden fırlayan lavlar Tsuki'yi hedef aldı. Katsu ışınlanmak için hazırlandı.

[Orenda: Dur!]

Lavların önüne ışınlanıp yine acılar içinde geri savrulup yere düştü. Gordo tekrar elini kaldırıp büyü çemberini oluşturdu.

[Orenda: Kendine hakim ol!]

Lavlar büyü çemberinden çıktığı an ışınlanıp tüm lavları tuttu. Bu seferki geri savrulduğu yerde bulunan molozların arasında duran demirlerden biri, sırtına saplanıp önünden çıktı.

Tsuki'nin sırtından olayları izleyen Hanae, yaşlı gözlerle çığlık attı...

[Hanae: Katsu! Bizi yere indir Tsuki! Lütfen!]

Katsu, karnından çıkan demiri tutup kendini kaldırmaya çalıştı. Gordo, büyü çemberini hazırlayıp lavları püskürttü.

[Orenda: Yeter!]

Acı yüzünden yavaşça bilinci kapanıyordu. Bulanık görüşünün önünde gördüğü tek şey, Tsuki'yi takip eden lavlardı.

Bu dünyada da ölürsem bana ne olacak? Romanımın sonunun böyle olacağı anlamına mı geliyor?

Tsuki, aldığı darbeden sonra yere çakılmıştı. Yanan tüylerinden tüten dumanlar görülebiliyordu. Yui'ye sarılıp darbeyi emmeye çalışan Hanae ise biraz öteye savrulmuştu.

[Gordo: AHAHAHAHAHAHAHAHAHHAAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHA AŞKIMIN ÖNÜNDE HİÇBİR ŞEYSİNİZ!]

Gordo'nun bedenini saran mavi alevler, derisine işleyip onu yavaşça yakıyordu.

[Gordo: AŞKIM UYANIYOR! DÜNYANIN SONUNU GETİRMENİZ YOLUNDA ELİMDEN GELENİ YAPTIM EFENDİM! BENİM DEĞERLİ AŞKIM! RUHUMU VE BEDENİMİ SİZE ADIYORUM! AHAAAAAAAHAHHHAHAHAAAHAHAHAHAHAHAHAHAAHHAHAHRRRRRGHHHHHHHAAAAAAHHHHAHAHAHAHHHHHAHHAHHHHHHAAAAAA!]

Kahkaha ve acıyla karışık sesler kesildi ve alevlerin içindeki silüet erimeye başladı. Yere düşen silüet, tekrar yükselmeye başladı. Mavi alevler yavaşça dağıldı ve Alev Cadısı'nın dirilişi tamamlandı. Mavi alevler gibi dalgalanan ve parlayan uzun saçları, turuncu gözleri vardı. Gözlerinin içinde herhangi bir göz bebeği bulunmuyordu. Sert bakışlı yüzü, herhangi bir kişiyi korkutup kaçırabilecek gibiydi. Bembeyaz tenine karşın, yüzünün sağ tarafı tamamen yanmıştı. Alevli saçlarının arasından uzayan bir çift boynuz da vardı.

Sessizce Katsu'ya yaklaştı. Oluşturduğu büyü çemberinden çıkan yeşil renkli alevler, Katsu'nun etrafını sarmalayıp yaralarını kapatmaya başladı. Katsu ağır ağır kendine geliyordu.

Katsu gözlerini yavaşça araladı. Karşısındaki cadıyı zar zor görüyordu.

[Katsu: Kimsin...?]

[Fiamma: Alevin her türlü formuna hükmedebilen tek kişi olan Alev Cadısı. Fiamma. Şu an fiziksel formda bulunan tek cadı benim. Şansın yokmuş ki iyi niyetli bir cadı değilimdir.]

[Katsu: Ne... istiyorsun...?]

Fiamma, sağ elini Katsu'nun yanağına koydu.

[Fiamma: Eskiden hizmet ettiğim Şeytan Lordu'nu diriltip dünyaya hükmetmesini sağlayacağım.]

[Katsu: Beni neden iyileştirdin...?]

[Fiamma: Üç şeytanı da toplamış olan bu beden, Şeytan Lordu için mükemmel bir kabuk. Şeytan Lordu'nu durdurmak için beni öldüren Karanlık Cadısı'nın, onun bir parçası haline gelecek olması çok ironik.]

[Katsu: İzin vermeyeceğim...!]

[Fiamma: Birkaç cadı arkadaşımın daha dirilmesine yardım edip mührü kırmak için harekete geçtiğimde seni almaya geleceğim. O zamana kadar yaşamana izin veriyorum. Ölsen bile bu şeytanlar bedeninde kalacaktır. Kalan zamanın içinde sana asla rahat vermeyeceğim. Sürekli tetikte olmak zorunda kalmanı sağlayacağım. Sana yapacağım tek iyilik, arkadaşlarını iyileştirmek olacak.]

Fiamma, Tsuki ve diğerlerinin yanına gidip onları da yeşil alevlerle iyileştirdi. Kendini mavi alevlerle çevreleyip kaybolurken, Katsu'ya sertçe baktı.

Kristal Gül Serisi 1: Dünyanın En İyi Light Novelinde Normal Bir Gün (1. Kısım)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin