[Diona: Günaydın Katsu, kahvaltıyı çoktan hazırladım ve seni bekliyorum.]
Katsu, gözünü aralayıp yatağının kenarında oturmuş kendisini uyandırmaya çalışan Diona'ya baktı.
[Katsu: N-Neredeyim ben!?]
[Diona: Kabus görmüş olmalısın, gel buraya.]
Diona, Katsu'nun kafasını kendi göğüslerine bastırdı.
[Katsu: Kabus mu...? Yani sen ölmedin mi...?]
[Diona: Shh... Artık korkmana gerek yok Katsu, hepsi geçti.]
[Katsu: Bugün hangi gün...? Diğerleri nerede...?]
[Diona: Bunları kafana takma Katsu. Burada yalnızca sen ve ben varız. Bugüne kadar yaşadıkların seni çok yordu değil mi? Her şeyi boş verip kucağımda dinlenmek istemez misin? Dağdaki evimizde sonsuza kadar huzurlu yaşayabiliriz.]
[Katsu: Ama Hana- Ha-...]
[Diona: Hm?]
[Katsu: Benim için çok değerli olan bir şeyi unutmuş gibiyim...]
[Diona: O kadar değerli olsaydı unutmazdın.]
[Katsu: Haklısın...]
[Diona: İşte böyle Katsu... Kendini bana bırak ve zihnini arındır.]
[Katsu: Diona...]
[Diona: Katsu...]
Elleri ile Diona'nın bedenini itip geri çıktı.
[Katsu: Kimsin sen!?]
[Diona: Senin değerli Diona'n.]
[Katsu: Diona asla bana boş ver demez! Ona bel bağlamamı da istemez! Tam olarak neler oluyor şu an!?]
[Diona: Kendine geldin demek...]
[Katsu: Ne demek oluyor bu!?]
[Diona: Sizi, Hanae'nin acı verici işkencesinden kurtarmamı söylemiştiniz efendim. Ben de bedeninizi koza formuna sokup sizi suni komaya soktum ve seçimleriniz sonucunda oluşan paralel evrenlerden birini görmenizi sağladım.]
[Katsu: Şu an komadayım yani?]
[Diona: Evet, dış dünyada ne kadar zaman geçtiğini ya da neler olduğunu bilmiyorum ama o kozayı hiçbir şey kıramayacağı için bedeniniz güvende olacaktır.]
[Katsu: Çoktan binlerce yıl bile geçmiş olabilir... Ya da henüz o bariyerin içindeyimdir...]
[Diona: Evrenin ömrü tükenmiş bile olabilir efendim.]
[Katsu: Öyleyse beni uyandırmanı istiyorum. Umarım çok fazla geçmemiştir.]
[Diona: Emredersiniz.]
Katsu gözlerini açtığında gördüğü ilk şey saydam bir tabakanın ardındaki pençeler oldu. Kolunu biraz kıpırdatmaya çalıştı ve çevresindeki koza çatırdamaya başladı ama şu an havada olduğunu anlayıp durdu. Anladığı kadarıyla Tsuki onu bir şekilde kaçırmıştı ve eğer kozayı kırarsa, Tsuki'nin pençelerinden kayıp yere çakılabilirdi. Sabırla beklemekten başka yapabileceği bir şey yoktu.
Birkaç dakika sonra Tsuki yere konup kozayı bıraktı. Katsu hareket edip kozayı kırdı ve dışarı çıktı. Tsuki'nin yanına gidip boynunu okşadı.
[Katsu: Beni kurtardığın için sağ ol dostum.]
[Tsuki: Ciaaaaa!]
[Katsu: Görünüşe göre çok zaman geçmemiş.]
[Orenda: Sen kozadayken her şeyi gördüm. Tsuki, tek bir gaga darbesiyle bariyeri parçalayıp seni kaçırdı. Arkasından gelen ışınların birkaçı onu yaralamış olabilir.]
[Katsu: Hemen yaralarını tedavi edeceğim!]
Tsuki'nin sırtındaki ve karnındaki yaralara şifa iksiri uyguladıktan sonra nerede olduklarını bulmak için çevresine baktı.
[Katsu: Gölün karşısındaki kasabayı görebiliyorum yani burası da gölün diğer tarafındaki dağ oluyor.]
[Dimera: Şimdiki planınız nedir efendim?]
[Katsu: Burada bir kamp kurduktan sonra Camila ile Hanae'yi ayırmanın bir yolunu düşüneceğim.]
Gece çöktü ve hafif bir kar yağışı başladı. Boyutsal çantasındaki malzemelerle kendine bir çadır kurup ateş çukuru kazdı, ateşin sönmemesi için de üzerini kapattı.
Ateşin yanında Tsuki'ye yaslandı ve düşünmeye başladı...
[Katsu: İki savaşta da Camila'nın bariyeri indiği an Hanae geldi... Hanae'nin ortaya çıkmasını tetikleyen şey bu mu diye merak ediyorum...]
[Orenda: Eğer öyleyse bariyerini kırmadan onu öldürmen gerekiyor.]
[Katsu: Bariyeri kırıldıktan sonra oluşan şok dalgası yüzünden tek seferde öldürülmesi imkansız gibi.]
[Orenda: Bariyerinin aktif olmadığı bir zaman saldırmaya ne dersin? Mesela uyuyorken.]
[Katsu: Uykusunda da bariyerini aktif tutması olasılığına karşı daha kesin bir plan uygulayacağım.]
[Orenda: Aklından ne geçiyor?]
[Katsu: Senin bedenine girip ilüzyon büyüsü ile yüzünü ve saçını birazcık değiştirdikten sonra yabancı rolü yaparak o okula gireceğim. Camila ile yeterince yakınlaştığımda ise savunmasız bir anında onu öldüreceğim.]
[Orenda: Hanae insanların içindeki ruhların varlığını hissettiğinden, bu iş çok riskli bir hale gelebilir.]
[Dimera: Başka bir bedende olduğumuz sürece varlığımızı gizleyebilirim.]
[Orenda: Öyleyse denemeye değer bir plan.]
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kristal Gül Serisi 1: Dünyanın En İyi Light Novelinde Normal Bir Gün (1. Kısım)
FantasyEskiden her türlü sporda çok yetenekli olan Sasaki Katsu isimli genç, bir gün bir trafik kazası geçirir ve belden aşağısı felç kalır. Artık eski hobilerini yapamayacak durumda olan Katsu, kendini yazarlığa adar. Aylar sonra ilk romanının sonunu nası...