Camila'nın cansız bedeni yataktan aşağı düşmüştü. Katsu, bedene yaklaşıp suratına baktı.
[Katsu: Tam hedef aldığım gibi sadece kafasının üstü parçalanmış. Ağzını sağlam bıraktım ki mührü çözecek kelimeleri söyleyebileyim.]
Camila'yı kucağına alıp alt kata indirdi. Merdivenlerin aşağısında hareketsiz yatan Hanae'nin yanına çömeldi.
[Hanae: Bunu ödeyeceksin! Senin yüzünden Katsu'yu asla kurtaramayacağım!]
[Katsu: Sakin ol.]
Cansız bedeni yere bırakıp zihnini ona aktardı. Kafasının üst kısmı paramparça olduğu için hiçbir şey göremiyor, duyamıyor ya da koklayamıyordu. Hanae'nin olduğunu düşündüğü yöne dönüp kelimeleri söylemeye başladı...
[Katsu: Grem Khujl Rekta Sbnul!]
Çevresinde tam olarak ne olduğunu algılayamadığı için büyünün uygulanma süresini tahmin ederek bir müddet bekledikten sonra Orenda'nın bedenine geri döndü. Hanae'nin bayılmış olduğunu gördü ve onu, boyutsal çantasına koyup Tsuki'nin yanına doğru yola çıktı.
Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte, kampa ulaştı. Sahibinin geldiğini gören Tsuki, hemen kanatlarını açıp ciyakladı.
[Katsu: Geri döndüm kızım.]
İlk işi, bedeninin olduğu çadıra girmek oldu.
[Katsu: Bu kadar uzun süreceğini düşünmüyordum... Bedenimden ayrı kaldığım süre boyunca, bedenimin kendi kendini tazelemeseydi şimdiye tamamen çürümüş olurdum...]
Kendi bedenine geçti ve Orenda'nın üzerindeki kıyafetleri özümseyip eski kıyafetlerine dönüştürdü. Orenda'nın bedeninin özelliği sayesinde aldığı yara çoktan iyileşmişti.
[Orenda: Hoş geldin Katsu. Gerçekten Bencilin tekisin!]
[Katsu: Hoş buldum... Seninle konuşmayı özlemişim.]
[Orenda: Mükemmel bedenime alışıp bir daha kendi bedenine dönmek istemezsin diye düşünüyordum.]
[Katsu: Hahahaha! Düşünmedim değil gerçi.]
[Orenda: Neyse sizi yalnız bırakayım bari.]
[Katsu: Ha?]
[Dimera: Sevgiliniz ile bol şans efendim.]
[Katsu: Haaaa!? Hey çocuklar? Ses versenize ya! Neyse...]
Boyutsal çantasını açıp Hanae ve Yui'yi dışarı çıkardı. Nefeslerini ve kalp atışlarını kontrol etti.
[Katsu: Şükürler olsun ki ikisinin de durumu iyi... Yui'nin uyanması için biraz daha zaman gerekli tabii...]
Hanae'nin kafasını, dizlerine koyup saçlarını okşamaya başladı. Katsu'nun gözlerinden yaşlar geliyordu.
[Katsu: Çok özledim... Bir gün bile seni düşünmeden duramadım... Bundan sonra seni asla bırakmayacağım...]
Hanae yavaşça gözlerini araladı.
[Hanae: K-Katsu...]
[Katsu: Hanae...]
[Hanae: Beni kurtarmaya geleceğini biliyordum... Sana saldırırken o kadar acı çekiyordum ki...]
[Katsu: Bunları düşünme artık.]
[Hanae: Seni seviyorum.]
[Katsu: Ben de seni seviyorum.]
Dudakları giderek birbirine yaklaştı, ta ki birleşene kadar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kristal Gül Serisi 1: Dünyanın En İyi Light Novelinde Normal Bir Gün (1. Kısım)
FantasíaEskiden her türlü sporda çok yetenekli olan Sasaki Katsu isimli genç, bir gün bir trafik kazası geçirir ve belden aşağısı felç kalır. Artık eski hobilerini yapamayacak durumda olan Katsu, kendini yazarlığa adar. Aylar sonra ilk romanının sonunu nası...