2 ayın ardından Katsu, köyün işleyişinde bazı gelişimler yapmıştı. Köyün ana geçim kaynağı, çiftçilik ve hayvancılık olduğundan bu mesleklere uygun daha kaliteli ekipmanlar üretebilmek adına Sylvia, köydeki tek demirci ocağının başına geçti ve adının altında çalışan demircileri eğitmeye başladı. Yeni eşyalar sayesinde tarlalar ve ahırlar daha da büyüdü.
Gelecekti ordunun ilk adımlarını atmak amacıyla ilk askeri birlik olan İzci Birliğini kurdu ve birliği 2 bölüme ayırdı. Okçu birliğinin komutanı ve eğitmeni Lia'ydı. Şövalye birliğinin komutanlığını ve eğitmenliğini ise Hanae devralmıştı. Lenon da eğitim alan askerler arasındaydı. İzci Birliğinin amacı köyün çevresindeki dağ, orman ve yolları canavarlar istilasına karşı gözetlemekti. Birliğin eğitiminin ve konaklamasını karşılamak adına inşa edilmiş olan kışla ve eğitim sahası, yeni askerler için çok verimliydi. Köydeki gönüllü gençlerin katılımıyla birlikte birliğin boyutu 80 kişiye ulaşmıştı. Köyün hızlı gelişimi sayesinde aldığı göç ve artan doğum oranları, nüfusu 746 kişiye kadar çıkarmıştı. 700 kişilik nüfus sınırını geçmeleriyle birlikte artık bir kasaba olarak görülüyorlardı.
İzci Birliğine ve kasaba halkına ekipman üreten demircinin kaynak sıkıntısını gidermek için kurulan ufak çaplı madenlerin başına ise Rachelle geçmişti. Madenlerin yanısıra, kasabanın muhasebe işleriyle de kendisi ilgileniyordu. Ticaret yollarının denetimi de ona aitti.
Yui ise eskiye göre biraz daha canlı gözükse de hala konuşmuyordu. Malikanedeki işlerde Sarabeth'e yardım ediyor ve akşamları Sarabeth'den ders alıyordu.
Katsu tüm bu gelişimleri yaratan kişiydi. Orenda'nın memleketini ileriye taşımak istiyordu. Bunun yanında, zindanın son katına indiğinde kazandığı paradan artanı kullanıp birkaç bahçivan ile anlaşma yaparak Orenda'nın mezarındaki pislikleri temizletti.
Kışa hazırlık yapan kasaba halkı, hiç sıkıntı çekmeden çalışıyordu. Yeteri kadar yiyecek ve yakacak odunları vardı. İzci Birliğinin avladığı hayvanların etleri de durmaktaydı.
Güzel geçen günlerin birinde bir elçi geldi ve Katsu'ya, Vallengard Lordu Aru'dan gelen mektubu iletti. Mektupta yazanlar şu şekildeydi.
Vallengard Lordu Aru'dan, Sasaki Kasabası Muhtarı Katsu'ya...
Görüyorum ki kurtardığın köyün başına geçmişsin Katsu. İlk duyduğumda çok şaşırdım ama işlerin yolunda gittiğini duyunca mutlu oldum. Eğer bu yolda gelişmeyi planlıyorsan, diğer şehirlerle olan ilişkilerini iyi tutman gerektiğini düşünüyorum ve aramızda bir buluşma partisi düzenlemek istiyorum. Partide görüşülecek konular arasında, aramızda yapabileceğimiz ticaret ve gelecek ilişkilerimiz olacak. Krallık olmayı hedeflediğinden, şu an benim de sınırları içerisinde bulunduğum ve başkenti Ultgard olan Arenos Krallığı'nın sınırı yanındaki bağımsız toprakta olduğunu belirtmek istiyorum. Gelecekte, Ultgard Kralı ile görüşüp kendi Krallığı'nı kabul ettirmen gerekecektir. O günler geldiğinde sana yardım etmek istiyorum ve güvenini kazanmak için gelecek hafta kasabana varacak olan acemi büyücü ve ağır kalkan birliklerimi sana yollayacağım. Hepsi de senin orduna katılmaya can atan gençlerdir. Geri kalanını partide konuşuruz öyleyse. Kışın başladığı gece seni Vallengard'da onur konuğu olarak bekliyor olacağım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kristal Gül Serisi 1: Dünyanın En İyi Light Novelinde Normal Bir Gün (1. Kısım)
FantasyEskiden her türlü sporda çok yetenekli olan Sasaki Katsu isimli genç, bir gün bir trafik kazası geçirir ve belden aşağısı felç kalır. Artık eski hobilerini yapamayacak durumda olan Katsu, kendini yazarlığa adar. Aylar sonra ilk romanının sonunu nası...