DUYGULAR

275 36 0
                                    

Baharın huzur verici havası eşliğinde, 1 haftayı kamplarında geçirdiler. Hafta içerisinde Yui, çoktan uyanmıştı. Katsu ve Hanae, yemek bulmak için ormanda geziyordu.

[Katsu: Yavaşça çalıların arasına eğil.]

Bulundukları yerin yakınındaki çalıların arasına yavaşça eğildiler ve ilerideki nehrin kenarında sulayan bir geyik yavrusu gördüler. Yavru geyiğin bedeni kanlar içindeydi.

[Hanae: Yine Tsuki'nin getirdiği balıklardan yiyemez miyiz?]

[Katsu: 1 aydır bu ekosistemdeki balıkları avladığı için sayıları oldukça azalmış olmalı. Başka bir şeyler bulmalıyız.]

[Hanae: Gerçekten yaralı, yavru bir geyiği mi öldüreceğiz...?]

[Katsu: Hayatta kalmak için yapmalıyız. Yui tamamen toparlanana kadar iyi beslenmeli.]

[Hanae: Başka bir hayvan bulalım.]

Hanae, Katsu'nun sol kolunu tuttu.

[Katsu: Daha fazla zaman kaybedemeyiz.]

[Hanae: Ona acımıyor musun...? O da hayatta kalmak için buraya gelmiş değil mi...? Ailesini de kaybetmiş olmalı ki tek başına duruyor...]

[Katsu: Acımak...]

[Hanae: O bir hayvan ya da canavar bile olsa, onun da bir canı var Katsu... Yetişkin bir geyik olsa sorun olmazdı fakat o şu an savunmasız bir can...]

Katsu hiçbir şey söylemeden Hanae'nin elinden sıyrılıp geyiğin yanına sıçradı.

[Hanae: Dur!]

Hanae, Katsu'nun gidişiyle birlikte bağırmıştı ancak artık çok geçti. Katsu çoktan geyiğin yanına ulaşmıştı.

Katsu, korkudan kaskatı kesilmiş geyiğin karşısında dikiliyordu. Sağ elini havaya kaldırdı ve yavaşça indirip geyiğin başına dokundu.

[Hanae: Y- Yapma...]

Katsu'nun elinden yayılan yeşil aura, geyiği çevreliyordu. Geyiğin üzerindeki yaralar kapanmaktaydı.

[Katsu: Bazı şeyleri daha net görmemi sağladın Hanae...]

[Hanae: Anlamana sevindim...]

Yaraları iyileşen yavru geyik, sıçrayarak uzaklaştı.

Katsu'nun gözlerinden yaşlar akmaya başladı.

[Katsu: Ben ne zaman bu hale geldim...]

Hanae, Katsu'nun yanına yanaşıp ona sarıldı.

[Katsu: İnsanların ölümüne üzülemiyorum... Karşıma çıkan tüm canavarlara işkence ederek öldürüyorum... Öldürürken bir saniye bile tereddüt etmiyorum!]

[Hanae: İçindekileri kus Katsu.]

[Katsu: Diona benim yüzümden öldü ve ona söz verdiğim yoldan saptım! Seni kurtarırsam yüküm hafifler sandım ama öyle değilmiş! Yeterince güçlenirsem herkesi kurtarabilirim demiştim ancak Paul'un ölümüne hiçbir şey yapamadım! Yui'nin ailesinden kalan son kişiyi koruyamadım! Paul'un ölümünü ciddiye bile almadım! Ben bir canavarım! Çevremdeki herkesi tehlikeye sürükleyen bir canavarım! Birini gerçekten kurtarmanın anlamından yoksun bir canavarım! Arkadaşlarıma sırtımı dönüp bencilce isteklerim için güç arayışına sürüklendim! Diğerlerinin ne istediğini asla düşünmedim! Ben kimseyi kurtaramam!]

[Hanae: Beni kurtardın.]

Katsu, kafasını kaldırıp Hanae'ye baktı.

[Hanae: Herkesi kurtarmak asla mümkün değildir ama kurtarmak için elinden geleni yapabilirsin. Dostlarını korumak için onlardan uzaklaşmak yerine onlarla daha çok zaman geçirmelisin ki başlarına bir şey gelirse yanlarında olabilesin. Eminim şu an arkadaşların senin yolunu gözlüyordur Katsu. Değer verdikleri dostlarının dönmesi için dua ediyorlardır. Kimse sana onları bırakmak sebebiyle kızgın değildir, kimse seni koruyamadığın insanlardan sorumlu tutmuyordur. Bundan sonraki hayatını onlarla yaşayıp kendini affettirmen yeterli olacaktır. Dedem, babaannemi kaybettiğinde şöyle söylemişti, "En kötüsü de iyi anılar edindiğin bir kişinin en sonunda iyi bir anıya dönüşmesidir." Bir gün çevrendekileri koruyamasan bile onlarla geçirdiğin güzel günler kalıcı olacak. Tüm yükü tek başına sırtlanmak yerine onlarla paylaşmalısın ki hepiniz mutlu olun.]

[Katsu: Hiçbir şey olmamış gibi geri dönmem doğru mu...?]

[Hanae: Denemeden bilemezsin.]

[Katsu: Teşekkür ederim! Seni ailemle tanıştırmak için sabırsızlanıyorum!]

Katsu'nun ağlaması yükselirken, Hanae de ona sıkıca sarıldı.

Kristal Gül Serisi 1: Dünyanın En İyi Light Novelinde Normal Bir Gün (1. Kısım)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin