Saklandıkları çalıların arkasından fırlayıp saldırıya geçtiler. Onları fark eden canavar da tetikteydi. Katsu sırtındaki çift elli kılıcı çekti ve gücünü odaklayarak koşmaya başladı. Çevreden gelen dokungaçları gören Hanae, kalkanı ile kısa menzilde bir kişinin yanına ışınlanıp kişiyi korumaya yarayan yeteneğini kullanarak Katsu'yu koruyordu. Okçu ve Lenon, canavarın etrafında dönüp ok ve büyü yağdırıyordu.
[[Katsu: Ona tek seferde verdiğim hasar onu öldürmezse 2. faza geçer ve işler kötü bir hal alır.]]
[Orenda: Tüm gücümü kılıca aktarıyorum.]
[Dimera: Sol kolunuzdan destek alarak saldırın efendim.]
Katsu'nun sol kolundaki küçük dikenler büyüdü ve üzerindeki sargının yırtılmasına sebep oldu. İki kolundan fışkıran karanlık büyü enerjisi kılıcı çevreledi. Sağ gözündeki bant ise yanarak yere düştü.
[Katsu: Önüme ışınlanıp bana kalkanından bir sıçrama tahtası yapabilir misin?]
[Hanae: İşaret vermen yeterli! Kalkanıma dokunduğun an sana kutsamamı da vereceğim!]
Yeterli mesafeye ulaştıkları anda Katsu bağırdı...
[Katsu: Şimdi!]
Hanae, Katsu'nun önüne ışınlanıp diz çöktü ve kalkanını kafasının üstüne kaldırdı. Katsu kalkandan destek alarak havaya sıçrarken Hanae'nin verdiği kutsama ile bedeni parıldamaya başladı.
Kılıcını başının üstünden savurmak için hazırlandı. Hanae, Katsu'ya ışınlanarak onu korumaya devam ediyordu. Canavarın kafasıyla dip dibe geldiklerinde Hanae, kalkanıyla Homulus'un ağzına doğru saldırdı. Katsu da onu takip ederek canavarı ortadan ikiye bölen bir saldırı yaptı. Saldırının gücü o kadar etkiliydi ki sadece canavarı değil, önündeki düz hat boyunca 10 metrelik alanı da kesmişti. Canavarın bedeni iki parça halinde yere düştü.
[Katsu: Başardık!]
[Hanae: Mükemmel bir saldırıydı!]
Kutlama yaptıkları sırada, kılıcın kestiği ağaçlardan birinin arkasından onlara bakan bir silüet gördüler.
[Katsu: Göster kendini!]
Silüet gölgelerden çıkarken cübbesinin başlığını da geri attı.
[Fiamma: Seni rahat bırakmayacağımı söylemiştim.]
[Katsu: Bu Homulus senin işin mi!?]
[Fiamma: Evcil hayvanımdan mı bahsediyorsun? Evet, giderek şekillenen ordumda daha fazlası var ama bundan umudu kesmek için çok erken.]
Fiamma, Homulus'un bedenine dokundu. Parçaları saran alevler ile iki parça da hareketlenip birbirine kenetlenmeye başlamıştı. Bu sefer daha farklı bir biçimde oluşuyordu. Kamburu çıkmış insanlar gibi görünüyordu. Sağ kolu çok kısaydı fakat sol kolu, arkasından sürükleyecek kadar büyüktü. Boyutu neredeyse 10 metreydi.
[Orenda: 2. faza geçti!]
[Fiamma: Bu kasabanın sonunu da doğduğun kasabadaki gibi ben getireceğim.]
Katsu'nun gözleri şaşkınlıkla açıldı.
[Katsu: Sen...!]
[Orenda: Romanda böyle değildi! Her şey çok ters gidiyor! Sen gelmeden önceki dünya da romandan farklı! Neler olduğunu anlayamıyorum!]
[Dimera: Ne dediğini anlamıyorum ancak Şeytan Lordu'nun mühürlenmeden önce kullandığı 2. dilek hakkı, dünyanın gidişatını değiştirmekle alakalıydı.]
[Orenda: Kurgusunun dışında bir bilince mi sahip yani!? Benim gibi bu dünyanın ne olduğunu biliyor muydu!?]
[Fiamma: Şansın varken beni öldürmeliydin. Herkesin ölümünün tek sorumlusu sensin. Zayıf olduğun için, lanetli bir canlıya merhamet ettiğin için.]
[Hanae: Dinleme onu Katsu!]
[Katsu: Haklı... İnsanlığım yüzünden yapamadım... Bunlara sebep olan insanlığa ihtiyacım yok... Bermuda.]
[Orenda: Onun istediği şeye dönüşüyorsun Katsu! Seni manipüle etmesine izin verme!]
Katsu'nun bedenindeki pullar giderek arttı. Kafasının sağ ön tarafından bir boynuz uzamaya başladı. Dişleri de giderek sivrileşiyordu.
[Katsu: Bermuda!]
[Orenda: 2. kez mi!?]
Sağ ön taraftaki boynuz tamamen uzadı ve sivrildi. Yüzünün sağ tarafı ve sol boynundan sol kalçasına kadar olan kısım tamamen pullarla kaplanmıştı.
[Katsu: Bermuda!]
[Orenda: Kes şunu!]
Kuyruk sokumundan uzayan bir kuyruk vardı. Kulakları da giderek sivrileşti.
[Hanae: K- Katsu...!?]
Fiamma gülümsedi.
[Fiamma: Ne büyük bir benzerlik.]
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kristal Gül Serisi 1: Dünyanın En İyi Light Novelinde Normal Bir Gün (1. Kısım)
FantasyEskiden her türlü sporda çok yetenekli olan Sasaki Katsu isimli genç, bir gün bir trafik kazası geçirir ve belden aşağısı felç kalır. Artık eski hobilerini yapamayacak durumda olan Katsu, kendini yazarlığa adar. Aylar sonra ilk romanının sonunu nası...