Günümüzden 700 yıl öncesi...
Lapulva Krallığı'nın son direnişinde tampon olarak kullandığı Hermes Köyü.
Yaklaşık olarak 16 haneden oluşan Hermes Köyü'nün ani olarak tampon bölge ilan edilmesinden sonra köylüleri tahliye edecek yeterli zaman olmadığı için herkes kapana kısılmış durumdaydı. Köyün çevresindeki bariyerlerin ve neredeyse tamamen tükenmiş Ultgard Ordusu'nun arkasından dua etmekten başka hiçbir şey yapamıyorlardı.
Camila ve oğlu, sadece bir mumla aydınlanan evlerinde korku içerisinde beklemekteydi. Giderek yaklaşan devasa ordunun ayak sesleri duyulabiliyordu. Annesinin kucağında ağlamaktan başka hiçbir şey yapamayan çocuk, dışarıda onları korumak için savaşan babasını da özlemişti.
[Camila: Her şey geçecek Vedge, eskisi gibi mutlu mesut yaşayacağız.]
[Vedge: Babam da iyi olacak değil mi anne?]
[Camila: Rastal öyle kolay kolay ölmez, korkma oğlum.]
Köyün dışından gelen savaş naraları ve kılıçların çarpışma sesleriyle birlikte Vedge, annesine daha sıkı sarılmıştı. İkisi de odanın ortasında oturmaktaydı.
[Vedge: Anne!]
Evin çevresinde dolanan ayak sesleri, kapıya doğru yöneldi. Düşman bayrağı taşıyan bir asker, kapıyı tekmeleyerek kırdı. Meşaleyi içeri tutup Camila ve Vedge'i gördü.
[Asker: Gelin çocuklar, günler sonra bir kadın bulduk!]
İçeriye doluşan düşman askerleri gören Vedge, yerde duran ekmek bıçağını alıp annesinin önüne geçti ve bıçağı ileri doğrulttu.
[Vedge: Annemden uzak durun!]
[Asker: Kötü bir şey yapmayacağız evlat! Eminim seni serbest bırakmamız karşılığında annen de bizimle eğlenmek ister değil mi annesi?]
Camila, oğluna bakıp kafasını yere eğdi.
[Camila: Evet.]
[Vedge: Onları öldürüp kaçalım anne!]
[Camila: Git! Buradan uzaklaşabildiğin kadar uzaklaş!]
Askerlerden biri gelip Vedge'in eline vurdu ve bıçağı düşürttü.
[Asker 2: Hızlıca kaçsan iyi olur!]
Vedge, askere doğru koşup askerin bacağını yumruklamaya başladı.
[Vedge: Annemi bırakmam!]
Çocuğu tutup havaya kaldırdı ve kollarını elinin arasına alıp sertçe çevirdi. Vedge'in iki kolu da kırılmıştı.
[Vedge: AAAAAAHHHHHHHH!]
[Camila: Vedge!]
Asker, çocuğu kenara fırlatıp, çocuğa doğru koşmaya çalışan Camila'nın saçlarını tuttu. Askerler zırhlarını çıkarırken, kapıdan içeri fırlayan bir gölge fark ettiler ve daha ne olduğunu anlayamadan 4 askerin de kellesi uçtu. Yere düşen cesetlerin arasında duran kişi Rastal'dı. Oğlunun kıvranışını görünce hemen şifa büyüsü uygulamaya başladı.
[Rastal: Sizi buradan çıkaracağım! Onların dikkatini dağıttığım anda kaçın!]
[Camila: Seni arkada bırakamam!]
[Rastal: Benim için yaşayacaksınız!]
[Camila: Birlikte kaçabiliri-]
Rastal, Camila'ya konuşma fırsatı vermeden dudaklarına yapıştı.
[Rastal: Seni seviyorum.]
Camila, tek bir kelime etmeden Rastal'a baktı. Rastal'ın bedenindeki dövmelerin parladığını gördü.
[Rastal: Sizi, bu krallığı ve içindeki herkesi koruyacağım!]
Vedge'in alnını öpüp kapıya koştu. Son bir kez arkasına bakarak alevlerin arasına daldı. Koca orduyu yararak ilerliyordu.
[Vedge: Babam...]
Camilla, Vedge'i kucağına alıp pencereden atladı ve başkente doğru koşmaya başladı. Sadece Rastal'dan yayılan devasa büyü gücünü hala hissedebiliyordu.
Başkente vardıklarında, yolun ortasında duran bir adamla karşılaştılar. Rahatsız edici gülüşü ile onlara bakıyordu.
[Gordo: İntikam almak istiyor musun? Kocanı ölüme sürükleyen bu Kral'dan ve sana bu hayatı veren Tanrı'dan?]
[Camila: Bana bunları nasıl sağlayacaksın?]
[Gordo: Yüce Alev Cadısı'nın biricik hizmetkarı Gordo size istediğinizi verecek ancak bir canavar olmayı kabul etmelisiniz.]
[Camila: Kabul ediyorum!]
[Vedge: Bu adam kim anne?]
[Gordo: Ruhunu böleceğim ve parçalarını istediğin kişiye aktarman için sana vereceğim. Sadakatinin karşılığı olarak, kucağındaki çocuğu öldürmeni istiyorum.]
Camila, yüzündeki donuk ifadeyi bozmadı ve tereddüt etmeden Vedge'i boğarak öldürdü. Gözlerinden akan birkaç damla yaşı silip onu yemeye başladı.
[Gordo: HAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHAHA!]
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kristal Gül Serisi 1: Dünyanın En İyi Light Novelinde Normal Bir Gün (1. Kısım)
FantasiaEskiden her türlü sporda çok yetenekli olan Sasaki Katsu isimli genç, bir gün bir trafik kazası geçirir ve belden aşağısı felç kalır. Artık eski hobilerini yapamayacak durumda olan Katsu, kendini yazarlığa adar. Aylar sonra ilk romanının sonunu nası...