Savaşın ardından sesleri duyup gelen muhafızlar, yerde yatan başkanın kızını ve karnından yaralanmış Diona'yı gördü. Bir çocuk, Diona'nın yarasına bastırıyordu. Üçünü de alıp hastaneye götürdüler ve neler yaşandığını anlatması için Katsu ile konuşmaya başladılar.
[Muhafız: Bunu kimin yaptığını gördün mü?]
[Katsu: Bir canavardı. Diona onu öldürdü fakat kendisi de yaralandı.]
Katsu, gerçeği anlatamayacağını gayet iyi biliyordu.
[Muhafız: Tamamdır öyleyse.]
[Katsu: Rachelle ve Diona'nın durumu nasıl?]
Odadan çıkmak üzere olan muhafız, durdu ve Katsu'ya döndü.
[Muhafız: Rachelle iyi ancak Diona'nın durumu hâlâ belirsiz. Canavarın pençelerindeki bir lanet yüzünden hiçbir şifa büyüsü onu kapatamıyor.]
Katsu, üzüntüyle yorganın altına girdi. Muhafız, odadan sessizce çıktı.
[Katsu: Onu kurtarmanın bir yolu var mı cadı?]
[Cadı: Konu bir yarı canavar olunca bu laneti ona zarar vermeden kaldırmanın hiçbir yolunu bilmiyorum.]
[Katsu: Onu kurtarmak istiyorum...]
[Cadı: Eğer büyü kitabım bende olsaydı, bu iş çocuk oyuncağı olurdu.]
[Katsu: Büyü kitabı? Şu an nerede?]
[Cadı: Mezarımda olması gerekiyor. Bu halinle mezarımın yanına yaklaştığın an öldürüleceğine eminim bu arada. Mezarım çoğu yaratığın yuvası haline gelmiştir bile.]
[Katsu: Bedeninin yattığı yerin öyle kötü halde olması seni üzmüyor mu?]
[Cadı: Ben bir cadıyım, Katsu. Dünyadaki en pis şeyler olarak görülen varlıklarız.]
[Katsu: Bana ettiğin yardımlardan sonra senin kötü biri olduğunu düşünmüyorum.]
[Cadı: Dediğim gibi, sadece kendimi koruyordum. Tek yaptığım, senden yararlanıp hayatta kalmak.]
[Katsu: Eğer isteseydin Lure gibi bir dirilme ayini planlayabilirdin, değil mi? Bugüne kadar bana hiçbir kötü etkin olmadı cadı.]
[Cadı: Orenda.]
[Katsu: Huh?]
[Orenda: Adım işte! Orenda! Benden nefret edeceğin için bilmene gerek yok sanıyordum ama tam bir aptal çıktın!]
[Katsu: Ne güzel bir isim! Düşündüğüm gibi kötü biri değilsin o zaman!]
[Orenda: Ben sadece bu hikayenin sonunu merak eden birisiyim. Yaşadığım zamanlarda herkese yardım etmeme rağmen cadı olduğumu öğrendikleri ilk anda beni öldürdüler. Onlardan nefret ediyor değilim elbette... Sadece bir kez daha çıplak ayakla çiçek bahçelerinde yürümek isterdim... Bu yüzden seni seçtim Katsu. Bu dünyayı yaratmış olan seni seçtim ve ruhunu buraya aktardım.]
[Katsu: Kafam çok karıştı!]
[Orenda: En baştan anlatayım... Sen romanını yazmaya başladığında bir paralel evren oluştu ve yazdığın her şey o evrende gerçekleşti. Bu evrende bir cadı olarak doğmuş olan ben, günün birinde tanrıyı bulmaya çalışırken senin evrenini izlemeye başladım. Sen yazdıkça ben okudum ve çok eğlendim, fakat hikayenin sonunu getiremeden öldüğünü görünce seni bu dünyaya çağırdım. Romandaki ana karakter olarak doğmanı sağladığım için benim yaşadığım zamanlarda yoktun elbette. Sen tekrar doğana kadar ruhum bir koza içerisinde gelişini bekledi.]
[Katsu: Bu, neden ana karakterin içinde bir cadı ruhu olduğunu açıklıyor! Peki hikayenin beklentilerin dışında gelişmesi seni rahatsız etmiyor mu? Yaşanacakları bildiğim için onlardan kaçınmam falan...]
[Orenda: Aynı şeyi ikinci kez okumak insanı bazen sıkabilir. Aynı hikayeyi tekrar görmek yerine senin kendi hikayene şait olmak daha güzel bir his.]
[Katsu: O zaman bundan sonraki maceralarımda da yardımını bekliyorum Orenda!]
[Orenda: Fuhuhuhu... Kabul ediyorum!]
[Katsu: Mezarını yaratıklardan temizleyip orayı bir çiçek bahçesine çevireceğim. Büyü kitabını alıp Diona'yı iyileştirecek ve yoluma devam edeceğim.]
[Orenda: Bu halde orada nasıl hayatta kalacaksın?]
[Katsu: Rachelle'den yardım istemeyi düşünüyorum.]
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kristal Gül Serisi 1: Dünyanın En İyi Light Novelinde Normal Bir Gün (1. Kısım)
FantasyEskiden her türlü sporda çok yetenekli olan Sasaki Katsu isimli genç, bir gün bir trafik kazası geçirir ve belden aşağısı felç kalır. Artık eski hobilerini yapamayacak durumda olan Katsu, kendini yazarlığa adar. Aylar sonra ilk romanının sonunu nası...