Sofrayı hazırladıkları sırada evin kapısı açıldı. Katsu'nun şüpheleri gerçekti, eve girenler Camila ve Hanae idi. İkisi de sofranın yanına geldi.
[Camila: Misafirimiz kim hayatım?]
[Paul: Kendisi bir süre bizimle kalacak.]
[Katsu: Tanıştığımıza memnun oldum ben Julia.]
[Camila: Ben Camila, bu da kızım Hanae.]
[Hanae: Memnun oldum abla.]
[Katsu: Ne tatlı bir kızınız var.]
[Camila: Teşekkür ederim. Biz üstümüzü değiştirip gelelim o zaman.]
[Paul: Yemekler soğumadan gelin.]
Camila ile Hanae üst kata çıktı. Yui, Katsu ve Paul yemek masasına oturdu.
-Hanae'yi kızı olarak tanıtıyor demek... Uzun zaman sonra ilk defa Hanae ile normal konuşabilme fırsatı edindim, onunla sohbet edip zihnindeki mührün nasıl işlediğini çözmeliyim.-
Kısa süre sonra üstlerini değiştirip sofraya oturdular.
[Camila: Yemek çok güzel olmuş.]
[Paul: Çoğunu Julia hanım yaptı.]
[Camila: Yetenekli bir bayansınız.]
[Katsu: Teşekkürker efendim.]
[Paul: Julia için ayarlayabileceğin bir iş var mı aşkım? Burada kaldığı süre boyunca para kazanmak istiyor.]
[Camila: Sanırım okul yemekhanesinde aşçı olarak çalışabilir, bunu yarın müdür ile konuşacağım.]
[Paul: Duydunuz mu Julia hanım?]
[Katsu: Sizinle çalışmayı dört gözle çekiyorum.]
Katsu yemeğini yerken, gözü Hanae'ye takıldı. Çevresini kokluyor gibi duruyordu.
-Cadı kokumu mu aldı!?-
[Hanae: Pis bir şey...]
[Camila: Sorun nedir Hanae?]
Katsu, ani bir saldırıya karşı kendini hazırladı.
[Hanae: Ocakta bir şey yanmış galiba anne.]
[Paul: Olamaz! Yahniyi unuttuk!]
Paul yerinden fırlayıp ocağa koşarken, Katsu rahat bir nefes aldı.
[Camila: Senin günün nasıldı Yui?]
[Yui: Seni ilgilendirmez!]
[Camila: Bana henüz alışamadın tabii...]
[Yui: Sana asla alışmam!]
[Hanae: Sen sevmesen de baban, annemi sevdiği için onunla evlendi. Artık bunu kabullenmen gerekiyor.]
[Yui: O kadın babama büyü yaptı!]
[Camila: Misafirimizin yanında kaba olmaya başlıyorsun Yui.]
[Yui: Babamı kurtarman lazım Julia abla! Bu kadın kötü biri!]
[Camila: Odana çık Yui!]
[Yui: Hıh!]
Yui koşarak üst kata çıktı.
[Paul: Yine mi saçmalamaya başladı?]
[Camila: Çocuk işte...]
[Katsu: Zor zamanlar geçiriyor gibisiniz.]
[Camila: Sen rahatına bak Julia. Aile içinde olur böyle şeyler.]
[Katsu: Haklısınız...]
-Burada kesinlikle bir gariplik var.-
Kullanılmayan bir odadaki rahat yatakta uyuyup kalktıktan sonra Camila ve Hanae ile okula giden Katsu, müdür tarafından kabul edildikten sonra yemekhanedeki işine başladı. Okuldaki çocuklara yemek pişirip öğle arasında servis ediyordu.
Günler geçtikçe evdekiler ile daha da yakınlaşmaya başladı. Okul yemekhanesinden artan yemekler ihtiyacı olanlara dağıtıldığı için kasaba halkı da Julia ismine alışmaya başlamıştı.
1 ay boyunca tek amacı güven kazanmak oldu. Kış artık bitmiş, ilkbahar gelmişti. Donmuş göl çözülmüş ve balıkçılar işlerine dönmüştü. Katsu ve Hanae, pazar alışverişinden eve dönmekteydi.
-Çözdüğüm kadarıyla, Hanae'nin zihnindeki mühür o kadar güçlü ki hiçbir şey onu gerçeğe inandıramaz. Büyü kitabımla halledebileceğim bir şey gibi durmuyor... Şu an Camila'yı öldürsem bile hiçbir şey değişmeyecek. Mührü çözecek bir yol bulana kadar Hanae'yi uyutmanın bir yolunu bulmam gerekebilir.-
[Hanae: Yine dalmış gibisin Julia abla.]
-Belki başka birisinden duyarsa bir şeyler değişir.-
[Katsu: Şu Katsu ismini bir yerde duymuşum gibime geldi de...]
[Hanae: Eminim sadece isim benzerliğidir, benim bahsettiğim Katsu çoktan öldü.]
[Katsu: Öyledir tabii... O çocuk sanırım benim bulunduğum loncadandı... Siyah saçlı ve kehribar gözlü... Üstelik senin yaşlarındaydı.]
Hanae duraksadı.
[Hanae: N-Ne- AAAAHHH!]
Acı içinde dizlerinin üstüne çöken Hanae, saçlarını çekerek bağırıyordu. Katsu koştu ve onu tuttu.
[Katsu: İyi misin Hanae!?]
[Hanae: İ-İyiyim... Başıma büyük bir ağrı girdi sadece...]
[Katsu: Doktora gitmek ister misin?]
[Hanae: Biraz dinlenirsem geçer.]
-Gerçeğe inanmaya başladığında bu oluyor demek... Ultgard'da beni gördüğünde de aynısı olmuş olmalı.-
[Katsu: Eve gidelim.]
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kristal Gül Serisi 1: Dünyanın En İyi Light Novelinde Normal Bir Gün (1. Kısım)
FantasíaEskiden her türlü sporda çok yetenekli olan Sasaki Katsu isimli genç, bir gün bir trafik kazası geçirir ve belden aşağısı felç kalır. Artık eski hobilerini yapamayacak durumda olan Katsu, kendini yazarlığa adar. Aylar sonra ilk romanının sonunu nası...