Sizleri seviyorum ve bölüme alıyorum. 🧡
Yorumlarınızı bekliyorum..
Sıcak.
Kuru.
Nefes.
Uygarın kanı yüzüme sıcak bir şekilde çarptı. Yavaşça kurumaya başladı. Bu kadar mıydı ? Bu kadar kolay mıydı. Ayaklarımın dibine yığıldığında, Uygarın kesik nefesi kulaklarımda uğuldadı.
Silah sesleri kesilmezken Yaman ve Karan bir şeyler söylüyordu ama anlamıyordum. İkinci kez biri gözlerimin önünde vuruluyordu. İlki benim canımdı hemde.
Uygarın yanına, dizlerimin üstüne çöktüm. Belkide düştüm bilmiyorum. Baygın gözleri odağına beni aldı. Çok kan vardı çok fazlaydı. Gömleğinin her yanı kana bulanmıştı. Kendi rengine boyamıştı üstünü. Neresinden vurulduğunu bile anlamadım.
Upuzun boyuyla devrilmişti resmen yere. Yaman'ın ettiği sayısız küfürler.. karşı tarafa ateş açarken gözleri yerde yatan Uygara kaydı. Ben ilk kez Yaman'ın gözlerinde korku gördüm. Kaybetme korkusu muydu bu ?
Dolan gözlerimin acısını dudaklarımdan çıkarırcasına ısırdım. Bir şey olmasın ona bir şey olmasın. Uygarın başı düşecek gibi olduğunda hemen elimle destek oldum. "Uygar.." dedim, dedim ama sesim çıktı mı bilmiyorum. "uyuma lütfen."
Karan ara ara beni kontrol ediyor sonra tekrar önüne dönüyordu. "yenge yarasına baskı yap çok kan kaybediyor." dedi Yaman. Gömleğinin her yanı kırmızıya boyanmıştı. Hızlıca düğmelerini çözdüm. O an yarasını gördüm. Sol tarafından kalbinin biraz üzerinden vurulmuştu. Ağlamamak için elimi ağzıma kapattım ama bir hıçkırık kaçtı. Çok, çok kötü görünüyordu.
"Bir, bir şey olmayacak.. korkma." dedi Uygar kesik kesik. Şu haliyle bile beni sakinleştirmeye çalışıyordu. "Tabiki olmayacak." dedim titreyen sesimle. Bende ona destek olmak istiyordum. Yarasına baskı yapmak için biraz daha ona yaklaştığımda acıyla inledi. Daha dokunmamıştım ama. "Çok mu acıyor canın." dedim. Eliyle dizini sıktığında bakışlarım oraya kaydı.
Aldığım nefes içime sıkıştı. Uygar dizinden de vurulmuştu.Elim saçlarıma giderken "Karan.." dedim. "Karan bir şey yap."
"Bizimkiler gelmek üzeredir." dedi Yaman. Diğerlerine haber verdiler demek ki. "Sık dişini koçum. Çıkartacağım ben seni buradan." dedi Karan.
"Bir şey yok abi iyiyim ben." dedi Uygar ama bu dediğine hiç birimiz inanmadık. Alnı boncuk boncuk ter oldu, kesik kesik nefes alıyordu ve çok kan kaybediyordu. Yinede ona inanmış gibi sustuk.
Karan'ın birden arkamda bir noktaya ateş etmesiyle silah kulağımın yanında patlamıştı. Çığlık atarak başımı sardım ellerimle. Uygar ellerini sırtıma siper etti. Arkamı dönerek baktığımda bir adam vurulmuş cansız yatıyordu. Yüzüne bakamasamda başından akan kan Karan'ın onu alnından vurduğunu gösteriyordu. Bakmadım, bakamadım.
"Uygar, hala beni korumaya çalışıyorsun şu haline bak !" dedim kızarak. Şoku atlatsam hıçkıra hıçkıra ağlardım ama şuan titremekten başka bir şey yapamıyordum. "Her zaman." dedi Uygar başını arkaya arabaya atarak. "Kendini de sakın biraz, canın tatlı değil mi senin ? Dikkat etsene." dedim yakınarak. Elimi havaya kaldırdım tereddütte kalsam da terden yapışan saçlarını geriye doğru ittim.
"Ben abimin canı için yanındayım." dedi bayık bir sesle. "Sende onun canısın." dedi.
Biz Uygarla birbirimize hep mesafeliydik. Hatta beni sevmediğini bile düşünürdüm ama zamanla onun ciddi bir adam olduğunu, herkese böyle yaklaştığını fark ettim.
"Özür dilerim." dedim onun duyabileceği bir sesle. Karan için hiç tereddütsüz canını verebilecek bir adamın benim için bu halde olması eminim onu rahatsız ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERCESTE
Teen FictionKaran Haznedaroğlu. 27 yıldır her istediğini elde eden, sadece adıyla bile bütün kapıları açabilecek bir adam. Şimdi her şeyden çok istediği bir şey vardı. Onu alarak buz tutmuş kalbinin en güzel köşesine saklamak, gülümsemesiyle çıkan güneşte ısınm...