BERCESTE

61. 217 GÜN SONRA

Hoşgeldiniz.
Oy verdiysek. İyi okumalar.

Davet günü gelip çatmıştı.

Şu iki gün boyunca şirket işlerinden çok davete katılacak adamlarla görüşme içerisinde geçti günlerim. Hepsinde Ateş yanımda olmuştu.

Ortada kalan adamlar çok öfkeliydi. Karan'ı sevip sayanlar ona güvenenler, iş yapanlar öylece ortada kalmıştı. Burada iş olarak bahsettiğimiz şirket işleri değildi elbet.

Adamların gözünde ki öfke hem hoşuma gitmiş hemde dikkatli olmam gerektiğini bana hatırlatmıştı. Benim bu adamları yanıma çekme amacım Karan'ın üstüne salmak değildi. Panteri ortadan kaldırmaktı.

Bunu çok geç farketmiştik sanırım. Panteri birkaç kişi bir araya gelerek ortadan kaldıramayacaktık. Keşke bu kadar acı bir şekilde tecrübe etmeseydik bunu ama... Olan olmuştu ve hepimizin önüne bakması gerekiyordu.

Döndüğümden beri gizliden gizliye Panteri araştırıyordum. Karşılaştığım manzara hiç hoş değildi. Sağlam bağlantıları ve gücü vardı.
Ben, Ateş ya da ikimiz bir araya gelip aşabileceğimiz bir durum değildi.

Bu yüzden destek şarttı.

Amacım buydu.

Adamlara paralarını ve bu süreçte zararlarını ödeyeceğimi söylediğimde benden tarafa olmakta fazla tereddüt etmediler. Bizim gibi şirketleri olmadığı için temiz yoldan para kazanmaları gibi bir durum söz konusu değildi. Karan gidince de birçoğu para kazanamaz oldu. Benim Karanla geçmişimi biliyor oluşları bana güvenmelerini sağladı. Tavrımsa heyecanlandırdı.

Duruşunuz, bakışlarınız ve konuşma tarzınızla birçok insanı avcunuza alabilirsiniz.

Adamların birçoğu silah satıcısıydı bu konuda benden yana kafalarında soru işareti oluşunca Ateş devreye girmişti.

Bir kadının bu tarz işlere bulaşmış olmasının tereddütünü yaşıyorlardı ama sıcak parayı görünce ortada hiçbir sorun kalmadı.

Adamların çevresi olması, kendi adamları ve sayıca kalabalık oluşumuz herkesin işine geliyordu en çokta benim. Masada hepsiyle dün gece yaptığımız toplantıda sokaklarda bulunan adamlarından bilgi alışverişi yaptıklarını ve bu bilgileri de masada hepimizle paylaşacaklarına dair söz verdiler.

Benim böyle bir bağlantım olmadığı için bu konunun masada açıkçası konuşulması benim işime gelmişti.

Masadan biri hepimizin ayrı bir telefon kullanmamız gerektiğini birbirimizle iletişime geçeceğimiz zaman bu telefonlardan iletişimime geçmemiz gerektiğini söylemişti.

Fikir herkese mantıklı gelmişti. Fikri ortaya atan adam hepimizin telefonunu ayarlayabileceğini söyleyerek bu görevi üstlenmişti.
Telefonlar birbirine bağlı olacaktı.

Az önce telefonu evime kadar getirip teslim etmişlerdi ama telefon Alpaslanın elindeydi. Ses kaydı ve görüntü alıyormu diye kontrol ediyordu. İlk günden kimseye güvenmek doğru olmazdı.

Alpaslan telefonu incelerken ben odama çıktım. Akşam giyeceğim elbiseden ayakkabıya kadar her şey hazırdı. Nasıl gideceğimiz kaç kişi olacağı her şeyi planlamış Alpaslanla defalarca üstünden geçmiştik.

İçeride ve dışarıda beni korumak için adamlar olacaktı.

Çünkü hala açık hedef halindeydim.

Davet benim için son derece tehlikeli olacaktı ama diğer adamlarla birlik içerinde olduğumu, beni kolay altedemeyeceklerini göstermek için davete gitmem gerekiyordu. Bir nevi boy gösterecektim.