59. YENİ AY

30K 1.7K 754
                                    

Beni başkasıyla aynı kefeye koyduğun gün indirdim seni o teraziden. Pişmanlık başka sen perişan olacaksın. İhanet ettiğin için... Ve unutma her ihanet bir cinayettir. Sen bu ihanetinde eski beni öldürdün.

Döner dönmez medya benimle ilgili haber yaparak Türkiye'ye döndüğümü resmen duyurmuştu. Oysa zaten burunlarının dibindeydim.

Ama bu her zaman böyledir. Bir şeyin bulunmasını istemiyorsan göz önüne sakla. Oraya bakmak kimsenin aklına gelmez.

Yatağımda tabletten haberleri okuyordum. Benimle ilgili olan haberleri. Bazıları sadece tek çekilmiş fotoğrafımla haber yapmışlardı. Bazıları onunla fotoğraflarımızı birleştirerek neden birlikte dönmediğimize kendince yorumlarda bulunmuştu. Döndükten sonra Mirazdan ve babamdan istediğim şeylerden biri bu oldu. Çıkan haberlerin hiçbiri kaldırılmayacak.
Gündemde olmam şuan için gerekli. Sonrasındaysa zaten gündemi ben yaratacağım ve onların tek işi beni yazmak olacak.

Benim ve onun yan yana koydukları fotoğrafımızla yapılan bir habere tıkladım. Haberin içeriğine bakmadım bile. Papağan gibi hepsi aynı şeyleri yerlerini değiştirerek yazıyordu zaten. Ben onun takım elbisesi içinde çekilmiş fotoğrafına odaklandım.
Parmağımın tersini yüzünde gezdirdim. "Birgün ikimizde çok pişman olacağız biliyor musun..." dedim ona bakmaya devam ederken. "Sen terk ettiğine, ben sevdiğime."

Tableti kapatıp yatağa attım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tableti kapatıp yatağa attım. Kapının dışından annemin sesi duyuldu "Hale hala uyuyor olmazsın hadi kahvaltıya!" diye bağırdı.

Hala uyuyor olamam tabi zira hiç uyumamıştım zaten.

Babamların evinde kendi odamdaydım ve birazdan yeni tuttuğum kendi evime geçecektim.
Kendimi başa dönmüş gibi hissediyordum. Her şeyin başladığı noktaya ikinci kez dönmüştüm.

Ve aynı hataları ikinci kez yapmaya hiç niyetim yoktu.

Yataktan kalktım. Dolabımdan kalın kıyafetler çıkartıp banyoya geçtim. İşlerimi hallettikten sonra aşağıya indim. Salonda her zaman ki yemek masamızda deyim yerindeyse bir kuş sütü eksikti. "Bu kadar şeyi kim yiyecek ?" dedim merdivenlerden inerken. Babam masanın başında, yerinde otururken gazete okuyordu. Buradan bile görebiliyordum kendi resmimi. Gazetesini katlayıp kenara bıraktı. "Günaydın güzel kızım." dedi. "Günaydın baba."

Esma anne mutfaktan elinde tavayla çıktı "sen yiyeceksin, bir deri bir kemik kalmışsın." dedi yüz ifadesi gene ağlamaklı oldu. "İncecik kalmışsın kızım. Hiç bakamamışlar sana hiç. Miraz birde söz verdi Karan olsa böyle mi olur..." bıçak gibi kesildi sözü birden. Ne dediğini geç farketti.
Üçünün birbirlerine bakan bakışları artık komik gelmeye başladığı noktada "yok be Esma anne yeni bir diyet çıkmış diet of death. Onu deniyordum." dedim dalga geçerek.

BERCESTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin