Karan Haznedaroğlu. 27 yıldır her istediğini elde eden, sadece adıyla bile bütün kapıları açabilecek bir adam.
Şimdi her şeyden çok istediği bir şey vardı. Onu alarak buz tutmuş kalbinin en güzel köşesine saklamak, gülümsemesiyle çıkan güneşte ısınm...
Oy vermeyi ve bol yorum yapmayı unutmayın lütfen. İyi okumalar 🦋
Birsen Tezer- Sanki Rüya Sezen Aksu- Rakkas
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Atılan her bir adım, çekilen her bir soluk... Bugün içindi. Bugünler için.
Bu hikayenin baş karakterleri bizdik. Hale ve Karan.
Bizim hikayemizdi bu.
Bu ana gelebilmek için, birlikteliğimizi mühürlemek için çok uğraşmış, bu yolda çok cefa çekmiştik. Kayıplar yaşadık, duygularımızı kaybettik, birbirimizi kaybettik. Büyüdük bazense küçüldük. Değmiş miydi? Kesinlikle.
Kına, kız isteme, söz, nişan... bunlar bende karşılığı olmayan şeylerdi. Fakat onunla anlam kazanmış tüm bunlar. Kınası için, nişanı için heveslenen, heyecanlanan, bunların hayalini kuran bir kız olmadım. Düğün için ve gelinlik için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Çok hayalini kurmuştum bende çoğu genç kız gibi ama diğer adetler, hiç aklıma gelmeyen hatta olmasına gerek olmadığına düşündüğüm teranelerdi benim için.
Yanılmışım. Ben şuanda kına gecesi için öyle çok heyecanlıydım ki... Çıldırıyordum Karanın beni kına kıyafetlerimle görmesi için. Uzun uzun bana bakacaktı. İlk birkaç saniye bir şey diyemeyecek sonra güzelliğim hakkında konuşacaktı. Onun için elime kına yakılacaktı, benim için bütün kadınlar, arkadaşlarım toplanacaktı.
Kınanın ilk anında onun burada olmaması gerektiğini duyunca yıkılmıştık. Birde Dilşah anneden bir güzel azar yemiştik. Karan ve erkekler kınaya sonradan dahil olması gerekiyormuş, kim koyuyorsa bu kuralları? Ama Karanla tabi ki bir yolunu bulacaktık. Hatta gizli saklı, köşelerde, tenhalarda onunla buluşacağım için bile çok heyecanlıydım.
Saçlarım bitmek üzereyken kına kıyafetim getirmiş arkama asmışlardı. Aynadan elbisenin eteğini düzelttiklerini görebiliyordum. "Kıyafetinizi giydikten sonra saç aksesuarınızı takmayı öneriyorum Hale hanım." diyen çalışanla başımı sallayıp yerimden kalktım yavaşça. İri dalga yapılan saçlarımı ortadan ikiye ayırmış, epey volum vermiştik. Kına kıyafetime uyacak yakut taşlardan oluşan bir saç aksesuarım vardı. Alnıma dokunan aksesuar tamamen yakutlardan oluşuyordu. Başta yakutlarla yapılmış bir taç mı yoksa saçlarımdan başlayıp alnıma uzanan bir takı mı diye kararsız kalmış olsak da Dilşah anneyle saç takısının daha zarif durduğuna karar verdik.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
