Yorumlarınızı bekliyorum. 🧡
Biz döneli bir hafta olmuştu.
Döndükten sonra babamlada konuşmuştum. Beni görmek istediğini söyleyerek evime gelmişti. Hatta bunu bu hafta içerisinde iki kez yapmıştı tabi hiç birinde yalnız kalmadık. Babamın hemen ardından Miraz ve Barışta evime damlıyorlardı. En az benim kadar hatta belki benden de fazla soğuk davranıyorlardı.Benim yanımda olduklarını açıkça gösteriyorlardı ki ne yalan söyleyeyim bu durumdan memnundum.
Babam evime gelip gittikten sonra Karan'ın haberi olduğu için ufak çaplı (!) bir sinir krizlerimiz olmuştu. Yanında ben olmalıyım, neden önce bana haber vermiyorsun.. şeklinde.
Fakat zaten babam bu iki gelişinde de fazla oturmamıştı. Karan yanıma geldiğinde babam çoktan gitmiş oluyordu. Sonra öğrendim ki babamın hemen arkasından Mirazla Barışın gelmeside Esma annenin sayesinde oluyormuş. Kaç yaşında kadını kendine ajan tutmuş resmen. Babam evden bana gelmek için çıktığında Esma anne, Miraz'ı arıyormuş.
Birde bu bir hafta içinde Karan ile beraber yürüttüğümüz proje inşaata başlamıştı. Bu iş magazinede yansımıştı ve birlikte olduğumuzun haberleri hemen yapılmıştı ki zaten Karan fotoğrafımızı paylaştığında da bu çok yerde konuşulmuştu. Bu proje ile de haber yapıldığında el ele fotoğraflarımız haber başlıklarının altını süslüyordu.
Şimdi okulda Anılla son dersimizin bulunduğu dersliğe gidiyorduk.
"Babanla düzelmenize sevindim." dedi son olaylardan bahsedince.
"Düzelmedik. Sadece o pişman ve beni geri kazanmak için çabalıyor. Ne yapabilirim ki babam sonuçta, yanımda olmasına izin veriyorum şu an fakat hala yaptığını da unutmuş değilim. Oda farkında unutturmaya çalışıyor." dedim."En azından uğraşıyor seni kaybetmek istemiyor." dedi.
"Öyle tabi." dediğimde dersliğe gelmiştik. Tam içeriye girecekken arkamdan birisi "Hale hanım !" dedi.
Baktığımda Karan'ın adamlarından biriydi. O gün sıraya dizdiklerinden..
"Hale hanım bunu Karan bey gönderdi." dedi elindeki küçük torbayı bana uzatarak. Aklıma gelen şeyle gülümsedim. Bizim ilk zamanlarımızda da kahvaltı yapmadım diye atıştıracak bir şeyler göndermişti.
Torbayı elime aldığımda tam tahmin ettiğim gibi o gün gönderdiklerinin aynısı artı olarak birde ağrı kesiciyle su vardı.Bir ağrı kesiciye ne kadar aşk dolu bakılabilirse o kadar baktım. Ona ihtiyacım vardı şuan çokça.
"Teşekkür ederim, zahmet olmuş sanada." dedim gülümseyerek. "Yok Hale hanım ne zahmeti." dedi başını yerden kaldırmadan. "Afiyet olsun." diyerek uzaklaştı yanımdan.
İşteyken bile böylesine beni düşünüyor olması, kahvaltıma kadar dikkat etmesi beni mest ediyordu.Sınıf kapısına döndüğümde Anıl yüzünde koca bir sırıtmayla kapıya yaşlanmış bana bakıyordu.
"Kuş sütüyle besler seni.." diye şarkı mırıldanarak sınıfa girdik. "Hüp diye içine çeker bu Karan seni.." dedi sözlerini değiştirerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERCESTE
Teen FictionKaran Haznedaroğlu. 27 yıldır her istediğini elde eden, sadece adıyla bile bütün kapıları açabilecek bir adam. Şimdi her şeyden çok istediği bir şey vardı. Onu alarak buz tutmuş kalbinin en güzel köşesine saklamak, gülümsemesiyle çıkan güneşte ısınm...