91. TAKIM OYUNU

31.1K 2K 5.7K
                                    

Hoşgeldiniz.

Oy verdiysek okumaya geçebiliriz. Satır arası yorumlarda buluşalım.

Bu bölüm için oy ve yorum sınırı getirdim.
5 bin oy
Ve
5 bin yorum
geldiğinde yeni bölüm gelecek.

Attığım bölüm bir ay içerisinde 30 bin okunuyor aylar geçtiğinde 60-70 bin hatta 80 bine çıkıyor. 100 bin okunan bölümlerim bile varken oy hep 1.500-1600 arası yorum ise 500-600 geliyor.

Sınır koymak istemezdim lakin emeğimin karşılığını alamıyor gibi hissediyorum.

Hep dediğim gibi yorumlarınız beni motive ediyor 🧸

Şimdi okumaya geçebilirsiniz. İyi okumalar 🦋

Ortamda tutulan nefesleri ve tutulan nefeslerin altında debelenen kalpleri hissedebilir miydi insan ? Ben hissediyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Ortamda tutulan nefesleri ve tutulan nefeslerin altında debelenen kalpleri hissedebilir miydi insan ? Ben hissediyordum.

Sadece Karan değil arkadaşlarımızda soluksuz hatta hiç hareketsiz bekliyorlardı vereceğim cevabı. Zaman durmuş gibiydi ama ben bunca zamandır beklediğim, hayalini kurduğum şeye ulaşmış gibi hissediyordum. Adamım bana aylar boyunca yaşattığı korkunç günlerin sonunda olması gerektiği gibi diz çökmüştü önümde.

Yüzümde bu durumdan memnun bir sırıtış oluşunca Karan onu biraz böyle bekleteceğimi anladı. Üst dudağı kıvrıldı bir an için başını yan tarafa uçuruma doğru çevirip tekrar bana döndü, derin bir nefes alıp pozisyonunu korudu.

Gözlerimi bekleyen arkadaş grubumuza çevirdim. Elif ellerini göğsünde birleştirmiş ağzı kulaklarına varana kadar gülümsüyor beni bekliyordu. Marcus elini Elifin beline atmış o da sırıtarak Karana bakıyordu. Arkadaşını böyle görmekten zevk aldığı belliydi. Göz göze gelince bana göz kırptı. O göz kırptı ama ben 'helal olsun' dediğini hemen anladım.

Eda ve Yaman yan yana dikilmiş ikisi de ellerini önlerinde birleştirmiş gülümseyerek bize bakıyorlardı. Belli belirsiz bir şekilde omuzlarını birbirlerine yaslamışlardı.

Uygarın yavaşça gruptan ayrıldığını gördüm. Az önce benim çıktığım yere doğru yöneldi. Bade gelmişti ve tabi ki Uygar soluğu onun yanında almıştı.

Miraz ve Ateş ikilisi jilet gibi giydikleri takım elbise içinde harika görünüyorlardı. Fakat yüzlerinde öyle komik bir ifade vardı ki silah zoruyla getirilmişler gibiydi. Miraz telefonuyla bir şey yapıyordu. Ona baktığımı görünce telefonunu hemen yan çevirip alnına yasladı. Telefon ekranında çizim yapabileceği bir yer açıp bir şey yazmıştı ve tam olarak şöyle yazıyordu. Harfler titrek, irili ufaklı ve yamuk olsa da "H A Y I" yazdığını gördüm. Anlamayarak kaşlarımı çatınca Ateş kafasını öne eğip telefona baktı. Doğrulunca gözlerini devirerek kendi cebine elini atıp telefonunu çıkardı. Tüm bunlar saniyeler içinde gerçekleşiyordu. Ateş de telefonunda bir şeyler yaptıktan sonra Miraz gibi telefonu alnında tuttu. O da aynı sayfayı açmış ve çizdiği harflerle şöyle yazmıştı. "R D E."

BERCESTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin