Hoşgeldiniz.
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. Yorumlarınızı okumayı seviyorum 🤍
Salonda dönen kargaşaya artık ben yetişemez olmuştum. Dışarıda duyduğum araba sesiyle Karan dahil kimseye bir şey demeden kalktım ve kapıyı açıp çıktım. Kapıya yürürken duyduğum şey annemleri çağırdığımdan beri yaklaşık bin kez duyduğum cümleydi. "Münasip olan Trabzon'da yapmaktur torunum."
Meryem hanım bize ilk düğünü Trabzon'da yapacağını söylediğinden beri ısrarla diretiyordu. Bir ara orta masaya ciddi anlamda yumruğunu vurup "Trabzon'da olacak dedum işte o kadar." bile demişti. O andan itibaren sinirlerim inanılmaz bozulmuştu.
Dışarıya çıktığımda kapıyı arkamdan çektim. Uygar kapının çok yakınında dikiliyordu. Yüzümü dikkatle inceliyordu ama ben ona dikkat edebilecek gibi değildim. Derin bir nefes alıp kimlerin geldiğine baktım. Annemin arabası. Dilşah anneden bile önce gelmişti. Bu biraz olsun yüzümde bir tebessüme sebep oldu. Dilşah anneye bile telefonda bir yere kadar açık olabilmiştim ama anneme açıkça "ne demem gerektiğini bilemedim, kınayı biz yaptık düğünü onlar yapacak diye onların dediği yerde olması mı gerekiyor, babaanne inanılmaz ters biri ve habersiz çıkıp geldiler anne..." sesimi ve derdimi duyduğu anda "birazdan orada olurum, yok öyle bir dünya kınayı biz yaptık diye düğüne istedikleri gibi karışamazlar. Düğününü de baban yapar. Dağ gibi Erdem SEÇKİN var senin arkanda. Ben gelene kadar dik dur. O sesinde ki ifadeyi de geldiğimde duymak istemiyorum." diyerek telefonu kapatmıştı.
Annemin kapısını Yaman açmıştı. "Hoş geldiniz." dedi Yaman sıcak bir tebessümle ama annem aynı şekilde karşılık vermedi. "Hiç hoş bulmadım Yaman." dedi. Yamanda durumu bildiğinden ses etmedi ama onun ne suçu vardı şuan. Annemin yanından ablamın indiğini görünce hem şaşırdım hem sevindim. Ablam gelmesiyle verdiği ve vereceği destek yetmezmiş gibi birde hislerime tercüman oldu. "Anne Yamana çıkışmanın hiçbir anlamı yok şuan." dedi.
Ablam arabanın önünden dolanıp yanlarına geldiğinde Yaman "nasılsın Hande?" dedi. "Haleyi görüp konuşunca daha iyi olacağım. Sabahtan beri içimde bir sıkıntı vardı zaten buymuş demek." dedi ablam. Ardından bana doğru yürüdüklerinde beklemediğim bir şey oldu ve grup kucaklaşması yaptık. Annem bir yanımdan bir kolunu Hande diğer yanımdan diğer kolunu dolamıştı boynuma.
"Geldik. Sırtın nasılda gergin." dedi ablam elini sırtımda dolaştırırken.
"Kızımı aralarına almışlar sıkıştırıyorlar resmen! Kınanın ertesi günü gelmeleri de çok manidar. Davetli değillerdi ya o yüzden yaptılar kesin." dedi annem.
"Anne haklı olabilirsin ama lütfen içeride biraz daha sakin ol olur mu? Sonuçta o insanlar Karanın ailesi kırıcı olmamaya dikkat et. Ayrıca Karan yanımdaydı onun beni sıkıştırdığı yok. Babaanneye geldiğinden beri karşı çıkıyor." dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERCESTE
Teen FictionKaran Haznedaroğlu. 27 yıldır her istediğini elde eden, sadece adıyla bile bütün kapıları açabilecek bir adam. Şimdi her şeyden çok istediği bir şey vardı. Onu alarak buz tutmuş kalbinin en güzel köşesine saklamak, gülümsemesiyle çıkan güneşte ısınm...