Karan Haznedaroğlu. 27 yıldır her istediğini elde eden, sadece adıyla bile bütün kapıları açabilecek bir adam.
Şimdi her şeyden çok istediği bir şey vardı. Onu alarak buz tutmuş kalbinin en güzel köşesine saklamak, gülümsemesiyle çıkan güneşte ısınm...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Basmaya geldiğimiz evde kimin basıldığı bir muammayken baskın basanındır diyerek Uygarla karşı tarafa sürekli sıkıyorduk.
Uygarın dediğine göre bu özel birliğin daha ne olduğunu anlamadan yerleşmelerine engel oluyorduk. Şarjör bitince ikimizde eğilip yenisini takıyorduk ben aynı zamanda biraz soluklanıyordum. Evin giriş kapısında ben bir tarafında Uygar diğer tarafında kalmıştık.
Karanla Yaman'ın nerede olduğunu bilmiyordum.
Alpaslansa bizden biraz uzak soteye yatmıştı. Keskin nişancılık yapacaktı fakat henüz hiç sıktığını duymamıştım.
"Bu herif gitti oraya yattı keyfine mi bakıyor !? Ya da nişan alma konusunda mı berbat ?" dedi Uygar sinirle. Sırtımı verdiğim duvara gelen mermileri hissediyordum ama buna rağmen sırıttım. İletişimde kalalım diye taktığımız kulaklığa dokunup konuştum "Alpaslan ?"
İlk birkaç saniye ses gelmedi. Kulaklıkların çalışmadığını düşünsem Karan sürekli konuşup iyi olup olmadığımı soruyordu.
"Lan ses versene !" dedi Uygar görmesede Alpaslanın gizlendiği yere baktı.
"İçeride tuhaf bir şey oluyor." dedi.
Uygarla birbirimize baktık. "Nasıl tuhaf bir şey Alpaslan ?" dedim. Belirsizlik canımı sıkıyordu. Ayrıca hala kimsenin vurulmamasıda... kulağa her ne kadar korkunç gelsede Panterin özel birliğinin burada olması bizim için en kötü senaryoydu. Paralı asker işi her zaman pistir. Üstelik Panteri tuttuğum depoya giriş anlarını bir türlü unutamıyorum. Girdikleri yere ölüm getiriyorlardı bunu attıkları adımdan bile herkes hissederdi.
"Evin bahçesinde siyah vip minibüs var. Paralı askerler etrafını sarmış durumda kimse bir adım atmıyor. Uygarla, Halenin olduğu yere öylesine sıkıyorlar." dedi.
"Panter minibüsün içinde olduğu için olabilir mi ?" dedim. Kulağımda Karan'ın sesi yankılandı. "Panter olsa yanında birkaç kişi kalır geri kalan ekibi üstümüze sürerdi." dedi. "Araçta biri ya da birileri var o zaman ?" dedi Uygar.
Tekrar Karanın sesini duydum. "Alpaslan evin içini görebiliyor musun Hande olabilecek biri ve babanneyi görüyor musun ?" diye sordu. "İçeride genç bir kadın görüyorum fakat bana arkası dönük yanında gri saçlara sahip yaşlı bir kadın oturuyor başlarında da bir adam dikiliyor. Koruma muhtemelen." dedi.
"Hande ve babanne içeride demek ki." dedi Uygar.
"Arabada kim var o zaman ?" dedi Alpaslan. "Hande ve babanne dışında kim bu kadar iyi korunur ?" dedi.
Yamanla aynı anda konuştuk sesimiz hepsinin kulağında bir oldu. "Mihri Hanım."
Panter bu kadar önemli sadece Mihri hanımı koruyor. Karan'ın dediği gibi sadece kendisi olsa birliği kesin üstümüze sürerdi ve Panter kendini çoktan gösterip adamlarının arkasından bizimle o her zaman ki alaycıl ifadesini takarak konuşurdu.
